Ülkede ve Burdur'da Gaziler Günü buruk kutlandı

Türk tarihinin özgün özelliklerinden biri olarak ortaya çıkan, bir yüksek şeref mertebesi olarak insanlarımızca önemsenen Gaziler Günü, Cumhuriyet Meydanı’nda son birkaç haftadır verilen onlarca şehidin acısı ve gölgesinde buruk bir törenle kutlandı.

Dünya ve Türk tarihinin müstesna olaylarından biri olan, 22 gün ve 22 gece süren, dünya askerlik literatürüne, düşmanı bıçkı gibi biçerek yok eden bir strateji olan “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır” şeklinde formüle edilen stratejik savunma ilkesinin yazdırıldığı Sakarya Savaşı’nı müteakibe Mustafa Kemal’e Gazilik ve Mareşallik rütbelerinin verildiği 19 Eylül günü, Gaziler Günü ülkede ve Burdur’da Cumhuriyet Meydanı’nda törenle kutlandı.

Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, 58. Piyade Eğitim Alay - Garnizon Komutanı Piyade Albay Ümit SALTAŞ, Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Özfidan, Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Nevzat Açıkgöz, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Öztürk, daire müdürleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Tören Valilik, Garnizon, Belediye Başkanlığı ve Muharip Gaziler Derneği çelenklerinin konmasıyla başladı. Müteakiben saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Dernek Başkanı Hasan Öztürk günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yaptı.

Dernek Başkanı Öztürk yaptığı konuşmada, Gaziler Günü’nün tarihsel kaynağını, bunun Sakarya Savaşı’nı müteakiben 19 Eylül 1921 tarihinde Meclis’in Mustafa Kemal’e Gazilik ve Mareşallik rütbelerini verdiği günün anısına ihdas edildiğini, Sakarya Savaşı’nın dünya ve Türk tarihindeki ender ve müstesna yerine değinerek, 19 Eylül’ün, “…muharip gazilerin ve Türkiye Cumhuriyeti rejiminin üniter yapısı ve toprak bütünlüğü uğruna vatan hainlerine karşı kahramanca mücadele eden asker, polis ve tüm malul gazilerin şeref günü”, “aziz vatana canını adayan kahramanların günü” olduğunu belirtti. “Şehit ve gazisi olmayan Türk ailesi yok gibidir” diyen Öztürk, bundan dolayı şehit ve gazi kavramlarının toplumsal ortak değerlerimiz olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin “bugün, dünden olduğundan daha fazla iç ve dış düşmanların artan tehdidi altında olduğu”nu belirten Öztürk, “al rengini şehit kanından alan şanlı bayrağımızın rengi”nin “son dönemde toprağa düşen şehitlerimizin kanıyla daha da katmerleştiği”ni vurguladı.

Öztürk konuşmasına devamla şu görüşleri ileri sürdü: “Anadolu tarih boyunca üzerinde barınmasını bilmeyen ve muktedir olmayan milletlere hiçbir zaman vatan olmamıştır. Türk milleti ise bin seneyi aşkın bir zamandır güç ve kudretiyle Anadolu’yu kendisine ebedi vatan yapmıştır. Türkü Anadolu’dan koparmak asla sözkonusu olmaz. Buna kimsenin gücü yetmez.”

Törenin ardından Vali ve beraberindekiler Muharip Gaziler derneği’ne giderek gazileri kendi mekânlarında ziyaret etti. Vali Yılmaz burada yaptığı konuşmada ölen gazilere ve Mustafa Kemal’e Allahtan rahmet, yaşayan gazilere de esenlikler dilediğini ifade etti.