Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ülkem bir köprü mü yoksa tünel mi?

"Hayat bir köprünün tam ortasında düşmanla karşılaşmak demektir" Ülkemizi doğu ve batı kanadı olarak ele aldığımızda tam ortasındaki yer sizce neresidir ve ülkemiz bir köprüyse eğer düşman bunun neresinde durmaktadır? İşaretiniz köprünün tam ortasını gösteriyor ise işte o zaman durum sandığımızdan daha vahimdir.

Sakın burası ülkemizin can damarı olmasın? Düşman eğer bu noktaya kadar girebilmişse öncelikle irdelenmesi gereken buna ne zaman ve nasıl izin verildiğidir? Bu süre çok eskilere dayanıyorsa sonraki zamanlar da bunun önüne geçilemedi mi, yok eğer yeni izin verildiyse bu kişiler şimdi nerede ve çok geç olmadan yapmaları gerekenler nelerdir? Kurtulmak adına köprüden atlamayı düşünürsek derinlere doğru düşüş kaçınılmazdır. Yolun her iki tarafında ilerleyenler aynı düşünce ve bağlılık yemini içinde önce vatan diyebilen kişiler olduğuna göre ortada nasıl buluşacaklardır? Ya engeli ortadan kaldıracak ya da çaresiz geriye dönüş başlayacaktır. Vakit gece yarısı ise düşmanla dost birbirine karışacaktır. Henüz gündüzse zaman, düşmanın üzerine doğan ışıkla gerçekler tüm çıplaklığıyla resimlenecek ve bu resimdeki karanlıklar silinecektir.

Bu köprünün bir ucunun batıya bir ucunun doğuya dayandığını düşünürsek gerek AB gerekse Ortadoğu adı altındaki senaryoları oluşturanlar için bir geçiş tüneli olmuştur. Ülkemizdeki bu geçişlerin ülkemizi kirleteceği, bu ülkenin evlatlarının bundan çok büyük bir zarar göreceği ve akabinde derin acılar yaşanacağı var sayımını hiç mi düşünmediniz? Hadi önünüze sunulan fırsatlar sebebiyle düşünemediniz diyelim, gün olurda planlarınızın tutmayacağı, öyle bir an gelip de o köprünün yıkılacağı tünelin çökeceği, her şeyin gün yüzüne çıkacağı ihtimalinidemi göz ardı ettiniz! Gerek öz kaynaklarımız gerekse topraklarımızın kargalar tarafından işgal edilmeye başlandığı şu günlerde bu depremin sonucu hiç merak edilmedi mi?

Henüz bu ülkede yaşıyor olmanın farkındalığını kaybetmemiş isek; adı TÜRKİYE olan bu güzel vatanımızda öz dili Türkçe olan milletimizin yaşanmış olan bu keşmekeş içinde gitgide isyana doğru sürüklenmesi kaçınılmaz bir son olacaktır. Ülkemizdeki işyerlerine birazda özentiyle başlayan bir furya sonucunda verilen yabancı isimlerle Türkçemiz katledilmedi mi? Emeklerimizin karşılığı olan kazançlarımızı teslim ettiğimiz yabancı bankaların çığ gibi büyümesinin ardında yatan gerçek nedir? Yoksa ortada ne bir köprü ne de bir geçit yokta; Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere arınmış olarak teslim ettiği bu güzel vatan içinde çok uzun zamandan beri transit geçişler mi mevcut?

Bunlar ne bir hayal ürünü ne de bir halisinasyon. Bence bunlar gerçeğin ta kendisi. Ya sizce?........

 
Toplam blog
: 49
: 707
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

İnzivalarda ve isyanlardayım...Yaşanmış tüm olumsuzluklara rağmen hayata yenik düşmeyen, her töke..