Ülkem kimlere emanet?

AKP'nin bir bakış açısı var mı? Yoksa suyun akışına göremi tavır alıyorlar. Bir politikaları var mı? Yoksa gelen problemleri çözme mantığı ile mi yürüyorlar. Bunlar belli değil.

Öncelikle istikrar yok. Sonra Bakanlar bile birbirleri ile konuşmuyorlar. Türkiyenin kabinesi komedi oynuyor. Ama oyun traji komik. Bu günlerde bu konuyu yine yaşadık. Devletin bir bakanı çıktı ve işsizliği azaltmak için mesai saatlerini azaltalım dedi. Başka bir bakan çıktı ve mesai saatlerini artıralım dedi. İkiside kendi bakış açılarını aktardılar. Ama ikiside bilimsel verilere, istatistik sonuçlara veya araştıma sonuçlarına göre konuşmadı. Sadece bakış açısı. Ben bilirim. Benim söylediğim doğrudur mantığı var ya. Başbakanımız aşıladı bunu bakanlara. O söyleyince doğru. Mesai saatlerini kısaltmak o kadar kolay değil. Öncelikle buradan doğacak olan mesai açığını doldurmayı planladığınız işsizlere maaşlarını kim ödeyecek? Yani işveren 100 kişi çalıştırıyorsa bu yasa ile 110 kişi çalıştıracak. Peki 10 kişinin maaaşını kim ödeyecek? Zaten ihracaat sıkıntısı içerisinde olan ve ihtalatın ihracatı süreklikatladığı bu ülkede ihracaatçıyı iyice öldürmeye yönelik bu fikrin Fikri'nin fikri olmadığı kesin. Çünkü fikri düşünmeden konuşmaz.

Tabi bu konuda bir sürü sorun var. Mesela ilginç bir taneside vardiyalı personel çalıştıran iş yerleri. 24 saati 3 e bölmüşler günde 8 saat çalıştırıyorlar. Mesaileri 6 saate düşürseler olmuyor. 7 saate düşürseler gün denk gelmiyor. Ayrıca her iki şekilde de ulaşım problemi artıyor. Zaten ulaşım Türkiyede bir kaos. Sayın bakanım belediye otobüsüne bir binseydi her halde bu lafı etmez di. Bu konuda düşünülmeyen o kadar çok şey var ki.

Gelelim öteki bakanıma o da mesai saatlerini uzatalım dedi. Bu bakan her halde devlette kaç kişinin çalıştığını bilmiyor. Hatta kendi bakanlığında bile. Bakanlığındaki işlerin memurların neredeyse yarısından azı tarafından yapıldığından da haberi yok. Çünükü denetlemiyor. Yani çalışmadan maaş alan memurların çalışmama saatlerini uzatacak. Kime ne faydası var? Anlayabilmiş değilim. Bununda bir sok sıkıntıları var. Bakanım düşünmemiş ama. 12 saat çalışan evli ve iki çocuklu bir bayanı ben düşünemiyorum. 12 saat çalış + 2 saat ulaşım sıkıntısı yaşa + en az 2 saat temizlik, yemek, bulaşık, çamaşır, ütü vb.. ile uğraş + 8 saat uyu eee nasıl olacak? kendine, kocasına çocuklarına nasıl zaman ayıracak? Bu kadın nasıl sosyalleşecek? Ha bakanıma göre kadın zaten evinde oturmalı mantığı geçerli herhalde öyle mi? Bu yasayı çıkarınca kadınlar zaten çalışamaz diyemi düşünüyor acaba? Adalat ve Kalkınma Partisi bu ülkenin değil kendilerinin partisi bence. Çünkü, bu millet için ne adalet nede kalkınma getirmeye niyetleri yok.