Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ülkemin Avrupa ile boy ölçüşmesi

Ülkemin Avrupa ile boy ölçüşmesi
 

Alıntı


Ne zaman İstanbula gelsem, ağız tadımın aradığı, Taksimde ki Tadım lokantasına gitmeden edemiyorum. Kardeşim bana ne yemek istiyorsan, her zaman olduğu gibi, istediğin ne varsa seç abla, dediğinde gözüme Musakkayı kestirmiştim, ama esas yazım bu tarif değil, öncelikle Beşiktaş'ta ki durumdan bahsetmek istiyorum.

Eskiden, birileri Türkiye ile Avrupa'yı birbirleriyle kıyaslama yoluna gittiklerinde, haddinden fazla kızardım, şimdi ise bunu ben yapıyorum, ama istemeyerek! Kardeşimin işi dolayısıyla, bu gün beraberce Beşiktaş'a gitmiştik, telefonla çeşit, çeşit fotoğraflar çekip, güvercinlere buğday taneleri atıp serptikten sonra, sıra kedilere gelmişti. Onları aramak için sağa sola bakınmanız yeterli. Köpek, özellikle de Kedicikler, kuru mama kokusunu bilerek kendiliğinden gelip ayaklarınıza sürtünüp, önce başlarını okşamanızı daha sonra da - Hadi artık mamanı ye, komutunu beklediklerini hissettiriyorlar. Avrupalının evinde hem kedi, hem köpek, hem de kuş var, öyle bir ilgi ve öyle bir alaka nasıl olur da tüm hayvanlar aynı evde bulunuyor, diye sorarsanız? Bulunuyor işte. Hayvanseverlik bambaşka bir duygu, tamam hepimiz seviyorsak da, aynı şekilde değil. Hele ki, küçük çocuklar ellerinde sopalarla kedileri kovalamıyorlar mı? Aklım başımdan adeta gidiyor.

Kendimizi manevi yönden rahatlattıktan sonra, büyük ve ünlü bir pastanede oturmaya karar vermiştik. Oldukça kalabalık olduğu dikkatimi çekmişti, yiyip içtikten sonra, ikimiz çeşitli konularda konuşmaya dalmıştık, zaman su gibi akıp gitmişti. Lavaboya gidip yola devam ablacım diyen kardeşime, tabi ki deyip tasdik etmiştim. Kadınlar ve erkekler tuvaleti ayrı olan kapıyı açtığımda, iki tane tuvalet olduğunu gördüm, içeride iki hanım, konuşurken kulak misafiri olmuştum. Tuvaletlerin pisliğinden bahsedip, ben girmeden çıkıyorum derken, bir diğeri, ben girdim ama midem bulandı diyorken, konuya dahil olarak, hatta içeri girmeden!

Ben - pastanede sayısız çalışan baylar var, buranın pisliğini anlatmak için bayan çalışan aramanız saçmalık, madem bu modern pastaneye yine geleceksiniz, söylemek zorundasınız, hanımlardan biri, siz söyleyin ama önce girin, sonra cesaretiniz varsa söylersiniz dedi, tamam deyip tuvaletin kapısını açtım ki, leş gibi, dışa gelen idrar, pis peçeteler, dış tarafa konulan mide bulandıran ped. bezler! Kendimden, hanımlığımdan, o kadınların namıma çok utandım! Hemen ellerimi lavaboda yıkayıp, lavabo da ki, kimin olduğunu bilmediğim!

Siyah saçları temizleyip çıktıktan sonra, orada gözüme olgun bir beyi, oranın çalışanını kestirmiş, biraz konuşabilir miyiz demiştim, buyurun efendim sizi dinliyorum diyen oranın şefi olduğunu öğrendiğim beye; Orada ki her şeyi anlatmıştım. Bana - Ah hanım efendiciğim, belediye burada olan tüm umumi tuvaletleri kapatınca, hemen, hemen herkesin buraya geldiğini biliyoruz, ancak önleyemiyoruz demişti. İnanın, temizlikçi hanıma üç saatte bir temizletiyoruz ama! O üç saat bana inandırıcı gelmemişti ya, o an neyse! Türkiye de tuvaletler neden ücretli, bunu da hiç anlamış değilim. Ebeveynleriyle çarşıya çıkan çocuk lavaboya mecburen gitme isteği duyduğunda ne olacak? Eskiden olduğu gibi, her çalı veya ağacın altına mı işetecekler? Unutmadan; Avrupa da tuvalet ihtiyacı BEDAVA!

Dikkati mi çekenlerden biri de; Genç bir hanım köpeğini orta yere kakasını yaptırıp temizlemedi ya! Pes dedim inanın, pes! Avrupa'da her saatte bir temizlik oluyor, yapılan temizliğin saati ise orada ki günlüğe yazılıyor, kim kontrol etmek isterse de duvarda ki, tabelaya bakmaları da zaten yeterlidir. Köpeklerini dışarıda gezdirenlerin cebinde, bir değil, bir kaç tane küçük poşet taşıyorlar, ve de hayvan pisliğini iğrenerek değil, çevrelerini kirletmemek adına temizliyorlar. Ülkemin Avrupa ile boy ölçüşmesini gerçek anlamda isterim doğrusu, hem de .en kısa zamanda. Selam ve saygılarımla.. 

 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..