Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ülkemizde bayan olmak zor...

Gerçekten ülkemizde bayan olmak zor. Bunun tabii bir çok nedeni var.

Kıskançlık, cinsel açlık, erkeklerin bayanların gücünü ve aklını kabul edemeyerek komplekse girmesi, bayanların iş hayatında başarılı olması, kadınlarımızın hayatını zorlaştıran hususlardır.

Hanım eğer ki işsizse, bu konu da, onun yaşamında daha farklı bir boyutta sıkıntıları meydana getirir.

Kendisine güvenen bir kadın, erkekler için pek kabul edilemez bir tiptir.Çünkü erkek, erkek olduğunu ispat edecek ya...Onun içinde benim dediğim olmalıdır der ve kıyamette ondan sonra kopar. Çünkü kendisine güvenen kadın, buna karşı koyabilecek güçtedir.

Ama bunun yanında genelde Ülkemiz erkeği, kadınını yumuşak huylu, işte çalışmasını, parasını aybaşında kocasının eline vermesini, akşam olduğunda yemeğinin hazır olmasını, çocuğuna bakmasını vs. vs. ister.

Çalışan kadının da hakkı değilmidir bunları istemek? Elbette, hakkıdır. Hem de en az erkeği kadar. Şimdilerde biraz biraz özellikle büyükşehirlerde yaşayan kadınlar haklarını korumaya, aramaya başlamışlardır. Kırsal kesimlerde yaşayanların hali ise, kadın programlarında görülüyor. Onlar hele tam bir zavallı.

Kocasından dayak yer, karakola gider, orada "O senin kocan, sever de döver de" gibi nasihatlarla evine gönderilir. Ya da parası pulu olmadığı için yediği sopayı "Neyse bu da geçer, çocuğum var, onun için katlanayım" der ve sineye çeker. Çünkü işsizdir, çünkü parasızdır, çünkü gideceği yeri yoktur, çünkü ailesini arkasında bulamaz.

Bunlar hep bildiğimiz, ancak zaman zaman dillendirebildiğimiz acı gerçekler.

Bu konuya niye girdiniz diye sorarsanız... Bugün gazetedeki bir haber de, Kızılayda bir sapığın, metro merdivenlerinde hanımların etek altı görüntülerini cep telefonunun kamerasına alırken yakalandığını yazıyordu.

Benzer bir olay, yaklaşık 15-20 gün kadar önce yine aynı yerlerde bu sefer bir mühendis tarafından çantasına konan kamera ile yapılmıştı. Hakim karşısına çıkarılan Mühendis bey ise, suçunu kabul etmiş ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış.

Ülkemizde kadın olarak yaşam sürdürmek gerçekten zor. Kameralı sapıklarla karşılaşan kadınlar, o anda adamın yaptığını tespit etse ve bağırsa çağırsa, allah bilir ya içimiden bazıları da kalkar adama hak vererek bu kadar da kısa giymeseydin kadın, diyenler bile olabilirdi...

Ben işin bu yanından yani halk açısından değil de, yasalarımız açısından bakmak istiyorum.

Biz nasıl bir yasa hazırlıyoruz, inanın anlamak zor.Adam, hanımın etek altını kameraya çekiyor, bu kamera da tespit ediliyor.Hakim bey serbest bırakıyor. Kimbilir, yasada nasıl bir boşluk var ki, Hakimlerimiz bu yaptığı iş belli olan kişiyi tutuklayamıyor ve hakettiği cezayı veremiyor.

Yasalarımızı düzenleyen Sayın Milletvekilleri, ayıptır, günahtır. Şu yasaları lütfen düzgün çıkartın. Günün birinde Sizlerin de eşi, çoluğu, çocuğu, akrabası neyse, bir yakınınız da benzer olaylara muhatap olabilir. O zaman bunu içinize sindirebilecekmisiniz?

Mağdurları koruyun lütfen. Suç işleyenlere suçu sabit olanlara tıpkı bu olaylarda olduğu gibi, müsamahakar davranılmasın. Yasa çıkarmak, Sizlerin asli görevidir. Ama çıkaracağınız yasalar, öyle bir cezai müeyyide içermelidir ki, caydırıcı olabilmelidir.

Burada, yasalardan bahsetmişken bir kez daha değineyim.

Hortumcuların davaları, nasıl oluyor da zaman aşımına uğrayabiliyor ve bu davalar düşüyor. Bu davaları zaman aşımına uğratan sorumlu kimse ya da kimseler yokmudur? Vardır elbet. Bunlar hakkında niçin gereken yapılmıyor? Niçin göz yumuluyor?

Bu yasalar, günün birinde belki bize de gerekebilir diye mi düzeltilmiyor?

Bu Ülkede, daima her şey yapanın yanına kar mı kalacaktır?

Kalmamalı beyler, kalmamalı....

Bu yasalar üzerinde, gerktiği gibi çalışma yapmaz, onları düzeltmezseniz, yolsuzlara, hırsızlara, röntgencilere, katillere gerekli caydırıcı nitelikte cezaları, yasalara koymazsanız, birileri günün birinde gelir ve bu işi çözer...

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..