Ülkemizde bir günde kaç iş kazası oluyor? Son 11 yılda kaç işçi öldü?

Türkiye iş kazaları bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi…

Gerekli önlemler alınmıyor mu?

Alınıyor…

Ama eksik!

Denetim yapılmıyor mu?

Yapılıyor…

Ama yapılan denetimler siyasi görüşe göre ayrılarak yapılıyor!

Gelelim Türkiye’deki iş kazalarına:

Maden, tersane, inşaat başta olmak üzere Türkiye’de iş kazaları AB’nin sekiz buçuk katı!

TÜİK verilerine göre 2002-2013 arasında:
Toplam 880 bin, günde ortalama 219 iş kazası var, bu kazalarda 13 bin 442 işçi hayatını kaybediyor.
2002’de iş kazalarında 872 kişi, 2013’te 1.235 kişi hayatını kaybediyor.
Toplam kazaların yüzde 13.4’ü madencilik ve taşocağı alanında meydana geliyor.

Büyük felaketin yaşandığı Soma’da 2013 yılında 5 bin iş kazası yaşanıyor, bunun yüzde 90’ı madenlerde.

Bu rakamlardaki inanılmaz artış, iş güvenliğindeki büyük açığı ortaya koyuyor. İktidar ise bu açığı gizlemek için elinden geleni yapıyor. Hükümet sözcüleri işveren sözcüsü gibi davranıyor. İktidar milletvekillerinin kaldırdığı parmaklarla(!)meclis soruşturmasının önü kesiliyor.

Soma’da felaket 13 Mayıs öğleden sonra saat 15.15’de yaşanıyor. Ondan dört gün önce, 9 Mayıs’ta Soma Maden-İş Kongresi yapılıyor. Soma Maden-İş’e kayıtlı yaklaşık on üç bin işçi var.

Genel kurulda oy kullanan işçi sayısı?

Sadece 161…

Gördüğünüz gibi gelecekleri ile ilgili karar vermek, haklarını savunmak için işçilerin yüzde bir buçuğu oy kullanıyor.

Peki, katılım neden bu kadar az?

O kongrede yönetime kamudan bir, özel kesimden dört işçi seçiliyor. Özel kesimden seçilen işçilerden ikisi facianın yaşandığı maden ocağında çalışıyor.

Kongrede iş kazaları vurgulandı mı?

Pek belli değil!

Ancak geçtiğimiz 28 Nisan’da meclis genel kurulundaki CHP milletvekili Özgür Özel ve 60 arkadaşının verdiği Meclis Araştırma isteği görüşülürken, Özgür Özel’in değinmedi denilen konuşmasında, bu günlerin olabileceği açıkça belirtiliyor.

Maden kazaları ile ilgili Başbakan 1800’lu yılları örnek gösterirken, Almanya’da son 40 yılda maden kazalarında 4 kişinin öldüğünü, İtalya’da son 30 yılda ölüm olmadığını dile getirmiyor.

Bu arada Başbakan’ı protesto eden bir gence, yerde tekme atan, Başbakanlık Özel Kalem Müdür Yardımcısını buradan kınıyorum.

Bir lafım da sözde ilan edilen yas’a.

Bu yas önümüzdeki günlerde kutlanacak Gençlik Haftasını iptal etmek için bir bahane oldu!

Ölümleri kaderciliğe bağlayarak, “tatlı öldüler” gibi safsatalarla açıklayan yandaş profesörlere de tepki göstermek gerekiyor.

Son sözde iktidar partisi ve hükümet adına olay yerinden canlı yayın yapan(!) Enerji Bakanı Taner Yıldız’a söylemek gerekiyor. Siz kazanın meydana geldiği ocağın sahibinin avukatı mısınız? Yaptığınız açıklamalar ile ocak sahibini kollayıp, korurken, neredeyse ölenleri suçlayacaksınız. Tıpkı Soma Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı gibi!..