Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '12

 
Kategori
Spor
 

Ülkemizde sporun vahim durumu

Ülkemizde sporun vahim durumu
 

Çocukluğundaki kadar mutlu nesiller yetişmesi dileğiyle.


Son dönemde sporumuzun içinde bulunduğu durumu gözönüne alarak böyle bir yazı yazmaya karar verdim.

Sporun birçok branşını takip etmeye çalışan biri olarak neden ülkemizin sporda ilerleyemediği üzerinde düşünürken gördüm ki aslında sorun sadece spordan ibaret değil.

Özellikle yabancı spor kanallarını izlediğimde ne acayip spor dalları varmış diye düşünmekten alamıyordum kendimi. Bu sporlardan bazılarını bir süre izleyip kurallarını ana hatlarıyla öğrendikten sonra bu sporların ülkemizde yaygın olarak yapılmıyor olması her defasında beni üzüntüye sevk ediyor.

Badminton, bisiklet, bowling, snooker, futsal, kriket, dart, değişik futbol oyunları, kış sporları.... vs.

Ülkemizde futbol, basketbol, voleybol, halter, güreş dışında spor dalı hemen hemen bilinmez. Futbolun dışındakilerde zaten aslında tam bir spor değildir birçoğumuza göre. Tesis yapımı denince akla stadyumdan başka birşey gelmez. Spor bültenleri futboldan başlar ve genellikle futbolla biter.

Birçok spor dalında görebildiğim kadarıyla yirmili yaşlar en verimli dönem. Ve ülkemizdeki ortalama yaş 29. Yani tam bir spor ülkesi olma potansiyelimiz var.

Ülke olarak nelerle meşgulüz? Sporla ilgili bazı suçları düzenleyen yasalarla, devam eden adli olaylarla, bazı futbolcuların özel hayatlarıyla, hakem hatalarıyla, federasyon seçimleriyle....vs.

Gençlerimiz ne ile meşgul? İddia, at yarışı, sms, facebook, twitter, YGS, KPSS, LYS...vs.

Peki gençlerin ve sporun gelişmesi için kaybedilecek bir tek günü bile olmayan bu ülke için ne yapılıyor? Elbette istisnai çabalar vardır ama genel olarak kocaman bir hiç.

Ülkemizde öncelikle para kazanarak hayatı garantiye aldıktan sonra sosyal işler gelir. Sonra bir bakarız ki iş işten geçmiş. Elbette hayatı garantiye almak yanlış bir tutum değil ülkemizin koşulları gözönüne alındığında.

Dünyada birçok spor dalında profesyonel olarak mücadele eden sporcuların hayatlarını garantiye alacak kadar kazandıkları bir gerçek. 20 yaşında bir snooker oyuncusu bile milyonları kazanmış olabiliyor. Bir bowling turnuvasında 30.000 Euro kazanabiliyor bir oyuncu. Ortalama bir sporcu dahi yaşamını idame ettirecek parayı kazanıyor genellikle. Çünkü para kazanmak için şampiyon olmak şart değil. Şampiyon dışındaki sporcularda yükseldikleri turlara göre ödüller kazanıyor.

Peki sosyoekonomik açıdan çok ihtiyacımız olduğu halde neden spora yönelmiyoruz?

Çünkü bu konuda bir devlet politikası olması gerekiyor. İnsanlar spora yöneldiğinde kendilerini garanti altında hissettirecek bazı hakları olması gerekiyor. İnsanlar asgari ücretle bir yerde çalışmayı düşünmek yerine, yeteneğine göre yöneleceği bir sporda hem başarılı olabileceğini hemde hayatını kazanabileceğini düşünmesi gerekiyor. Ancak teşvik edilmesi şartıyla.

Gerekli destekle birlikte gençliğimiz spora yönelse ne gibi avantajlar ortaya çıkar:

- Eğitimli, sosyal, sporsever, sağlıklı ve en önemlisi mutlu bir gençliğe sahip oluruz.

- Birçok gencimiz hayatını ekonomik anlamda kurtarmış olur.

- Kötü alışkanlıklardan daha uzak bir gençlik oluşur.

- Ülke olarak dünyada daha çok tanınırız ve bunun dolaylı getirileri olur.

- İşsizliğe ciddi derecede olumlu etkileri olur.

- Dünya çapında markalar çıkarmak için fırsatlar ortaya çıkar.

- Tüm sporların yapılabileceği tesis imkanları olur...vs.

Elbette farklı artılar sıranabilir.

Genç nüfusumuz bir avantaj yani silahımızsa bunu değerlendirmek gerekir. Bunu değerlendiremezsek bu dezavantaj haline gelir. Çünkü;

Kullanmasını bilmeyenin elindeki silah, düşman elinde sayılır. (Amerikan Atasözü)

Gelecekte büyük sporcular ve büyük başarılar gelmesi dileğiyle.

 
Toplam blog
: 10
: 621
Kayıt tarihi
: 26.02.12
 
 

Güncel olayları takip etmeyi çok seven biri olarak dengelerin çok çabuk değiştiği günümüzde;  Tar..