Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Temmuz '12

 
Kategori
Güncel
 

Ülkenin Kurtuluş reçetesi kimde?

Ülkenin Kurtuluş reçetesi kimde?
 

Biz ülke insanı olarak iki kişi bir araya geldik mi, hemen ülkeyi kurtarmaya çalışırız.

Ancak bu güne kadar bu söylemlerle ülkeyi kurtaran olmadı.

Ülkeyi kurtarmak için öncelikle Amerika’nın şemsiyesi altına girmek gerekiyor. Birde siyasi parti lideri olarak seçimlerden önce mutlaka Amerika’yı ziyaret etmek gerekiyor!

Dedik ya; iki kişi bir araya geldi mi memleketi kurtarmaya kalkıyoruz diye! İşin garibi, bu iki kişi sandıkta oylarını kullandıktan sonra da ülkeyi kurtarmaya çalışıyorlar.

Birbirlerine; ben buna oy verdim, ben şuna oy verdim diyorlar. Bu, ülkeyi daha iyi idare eder. Yok, bu daha temiz, dürüst gibi söylemlerde bulunmayı da ihmal etmiyorlar.

Oysa iki kişiden birisi iktidara oy verdi. Ancak hangisinin verdiği bir türlü belli olmuyor. Çünkü iktidar partisine oy verenler, verdikleri oylarına sahip çıkamıyorlar.

Bu nedenledir ki; bundan böyle memleketi kurtarmaya çalışırken, önümüzdeki somut örneklerden hareket etmemiz gerekiyor.

Bu canlı örnek, ülkemizin geleceğini kurtarmasa bile, mutlaka ülkeyi kurtarmaya çalışanları kurtaracaktır!

Örnek mi?

Tabi ki Numan Kurtulmuş!

Bakın Numan Kurtulmuş, ülkeyi iktidardan kurtarmak için önce Saadet Partisine girdi. Oradaki yol arkadaşlarına kazık atmaya kalkınca, 300 oyla geldiği Genel Başkanlıktan alaşağı edildi!

O da iki kişi gibi memleketi kurtaracak ya, hemen bir parti kurup, adına HAS Parti dediler.

Oysa partinin ismi Halkın Sesi Partisiydi.

HAS olup olmadığı katıldığı ilk seçimde belli oldu!

Adına HAS demelerine rağmen, aldığı yüzde yarım oyla, ne halkın sesi olabildi, ne de sahibinin…

Hal böyle olunca; HAS Partinin her şeyi olan Numan Kurtulmuş, kendini partisinden kurtarıp, gemiden tüyerek güvenli AKP limanına sığınıverdi!

Oysa Numan Kurtulmuş, kendini kurtardığı gibi halkı da AKP’den kurtarmak için yola çıkmıştı!

Bir nevi halkın sesi, halkın nefesi olacaklardı. Çünkü yanlarına eski tüfeklerden, pardon solculardan da bazı kişileri almış, Rahmetli Özal’ın dört eğilim söylemini hayata geçirmeye çalışıyordu.

Girilen ilk seçimlerde hezimete uğrayıp, halkın yüzde 49’unun kurtulmak istememesi, Numan Kurtulmuş’u hayal kırıklığına uğrattı. 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra, kendi eliyle kurduğu partiden nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.

Hal böyle olunca, ne yapsın Numan?

Kendisini kurtarmak için faaliyete geçti. İktidar partisine ulaklar gönderildi ve kendisinin siyasette önünün açılması talep edildi.

Sayın Başbakan bu isteğe önceleri cevap vermese de, cemaatle girilen savaşta(!) cemaat tarafından bir alternatif olarak görülebileceğini düşündüğü Numan’ı kurtarmaya karar verdi.

Numan Kurtulmuş Bey sonunda amacına ulaşıp, “Kendini kurtardı!”

Önümüzdeki günlerde bu kurtulmanın ve kurtarılmanın detayları belli olacak.

Tabu bu kurtulmanın bir tarihçesi de yok değil…

Numan Kurtulmuş Bey belki de en baştan, rahmetli Erbakan hocadan kaçıp ABD’nin güvenli kanatları altına giren yenilikçilerin başaramayacağına inanıp, kurtuluşu ve ikbali Milli Görüş gömleğini çıkarmamakta buldu! Yani önündeki örnek yolu takip etti!

Şimdi sıra, pek çok doğruyu dile getirmektense, dile getirdiği olumsuzlukların odağına girip paçayı kurtarmayı yeğlemiş bulunuyor!

Bir de bakmışsınız, dendiği gibi ileride Başbakan ve hatta BOP Eşbaşkanı da olabilir!

Numan Kurtulmuş, bundan böyle, eskiden doğru bildiklerinin tam tersini uygulamak zorunda kalacak!

Mesela, emperyalizmin Müslüman ülkeler üzerindeki emellerine destek verecek, fakirin ezilmesini gerektiren uygulamalara baş olacak, askerimizin kafasına çuval geçirilmesini görmezden gelecek vs…

Netice mi?

Numan Kurtulmuş, artık kurtuldu!

Demek ki; kurtuluşu düzene uymakta buldu!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..