Ülkücülerin Diyarbakır'da suikast yapacağı iddiası MHP'ye yeni komplo mu?

İstanbul Terörle Mücadele Şubesi, telefon dinlemelerinden yola çıkarak 18 Ülkücüyü, bazı kaynaklara göre de 35 Ülkücü ismi, 6 Haziran Diyarbakır Mitinginde KANLI EYLEM yapacakları iddiasıyla gözaltına aldı. Hatta bu iddialar arasında bu şahısların MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’ye suikast yapacakları söylenmektedir. 

Gözaltındakiler arasında Yusuf Ziya Arpacık ve Erdem Karakoç gibi .1980 öncesi Ülkücü hareket içinde bulunan önemli Ülkücü isimlerin de yer aldığı gelen bilgiler arasında bulunuyor. Polis sabahın erken saatlerinde eşzamanlı olarak farklı adreslere baskınlar yaptı .

Erdem Karakoç'un evine sabaha karşı yapılan baskında polislerin Karakoç'a avukatını dahi aratmayarak bilgisayar ve özel eşyalarına el koyduğu öğrenildi.

Devlet Bahçeli'nin Diyarbakır mitinginde kalabalık arasına karışacak olan bu grup silah ve bıçaklı saldırı ile büyük bir kanlı çatışma çıkaracağı iddia edilmektedir.

Son günlerde Ülkücü Harekete İstanbul ve İzmit’te PKK ‘lılar tarafından yapılan saldırılar MHP’nin Diyarbakır mitingini engellemeye yönelik olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Okyanus ötesinin işareti ile saldıran yandaş TV, basın ve kalemşörleri dikkate alındığında, MHP’nin ve Ülkücü Hareketin azmini ve inancını yıkmaya yönelik olduğu düşünülmektedir.

Operasyon emrini veren savcının, bu operasyon emrini verdikten sonra izne ayrılmış olması ise, cevabının bulunması gereken ayrı bir konu olarak, MHP ve Ülkücü camianın dikkatinden kaçmadı.

Bu olayla ilişkili olarak bir gözaltı da İzmir'den geldi: Talimatla belirtilen adrese yapılan baskında, serbest meslek sahibi M. A. gözaltına alındı, gözaltına alınan şahsın MHP'ye yakın internet siteleri ve dergilerde yazılarının yayımlandığı kaydedildi. İstanbul Emniyeti'nce gerçekleştirilen soruşturma kapsamında, İzmir'de gözaltına alınan M. A. işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul'a gönderildi. 

MHP ve Ülkücü camia bu olayın aydınlatılmasını ve gerçeğin ne olduğunun öğrenilmesini istiyor. 

Gözaltına alınan kişilerin MHP ve Ülkücü camiada sevilen ve emeği geçen kişiler olması, bu iddiaların gerçekliği konusunda şüphelere yol açmaktadır. Bu konudaki genel kanı, MHP ve Ülkücüler kaset olayında farklı Ülkücüler sitesi adı altında yapılan yayınların MHP’yi beklenildiği kadar yıpratamadığı için, bu tür senaryo ile bir taşla iki kuş vurmak istenmektedirler. Birincisi, kaset skandalının MHP’nin iç hesaplaşması olduğunu yaygınlaştırmak süratiyle MHP‘ye gelen tepki oylarının önünü kesmek. İkincisi ise MHP’nin Diyarbakır Mitinginden beklediği sonucu almasını engellemek ve mitingin sönük geçmesini sağlanması yoluyla yükselen MHP oylarının önünü kesmek mi istenmektedir.