ultrAslan -2 (sen de kimsin ultrAslan!! )

Son yazımızda, "ultrAslan" isimli, kendisini Galatasaray taraftarı olarak lanse eden grup hakkında ilk yazımızı yazmış ve Özhan Başkan'a karşı iki yüzlülüklerini ve timsah gözyaşlarını somut örnekleriyle ortaya koymuştuk. Yazımızı bitirirken de "<ı>Bir sonraki yazımızda<ı> "tartışılamaz" dedikleri "olmayan" misyonları<ı>ndan başlayarak konumuza devam edeceğiz." demiştik.

Bu söylediğimizi "şimdilik" yerine getiremiyoruz. Galatasaray taraftarı (!) olarak "geçinen" bu grubun Galatasaray-Diyarbakırspor maçında yaptığı "ihanet" neticesinde bu yazımızı bir sonraki sefere erteliyoruz ve bu ihaneti yazmayı Galatasaraylılığın gereği sayıyoruz.

ultrAslan ihanet içinde

Herkes bilmelidir ki; Galatasaraylılık ultrAslan'a özel bir konu değildir!

Galatasaray-Diyarbakırspor maçında ultrAslan denen bu megakedi grubu, kendisini Galatasaray'ın tek aşığı gibi görüp, haddini artık iyice aşmıştır.

Maçta "Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde, Cim-Bom ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine, düşmüşler manita peşine, söyleyin çok bir şey mi istedik, formanın hakkını ver dedik, biz yeri geldi 14 sene bekledik, sizin gibi ruhsuz görmedik” bestesini söylediler. Bu tezahüratı maç boyunca bir çok kez tekrarladılar.

Böylece "kimisi sinema peşinde" diyerek hedef aldıkları Arda Turan'ı da, bestelerinin sonunda açıkça söyledikleri gibi "senin gibi ruhsuz görmedik" diyerek suçladı ve yuhaladı Galatasaray'ın büyük (!) taraftarları!

"F.Bahçe derbisinde ayağım kopsa oynarım" deyip maça sakat çıkan, kendi öz evlatları, altyapıdan yetişme, her platformda Galatasaray'a olan aşkını ifade eden, Galatasaray için milyon euroları reddeden, G.Saray'ın kaptanını, aynı Özhan Başkanı üzdükleri gibi acımasızca üzdüler, yaraladılar.

Maçlarda oyundan alınsa bile yedek kulübesinden ayrılmayan, taraftar gibi maçı heyecanla takip eden büyük kaptan da kulübeye gitmek yerine direkt soyunma odasına gitmek zorunda hissetti kendisini.

Artık iyiden iyiye kendini Galatasaray'ın ve onun yönetiminin üstünde görmeye başlayan, yeniçeri ocağı havası taşıyan, istemezuk veya isteruk yaygaraları koparan bir güruh haline gelmiştir ultrAslan.

Kalplerinde Galatasaray aşkı (!) olduğunu sanan ve lider geçinen bir kaç kişinin yönlendirmesiyle ne yaptıklarının farkında bile olmayan bu megakedilere soruyorum:

İçinizden hanginiz Galatasaray'a Arda Turan kadar emek harcadı! İçinizden hanginiz onun elinin tersiyle ittiği gibi bir kaç milyon eurocuk parayı Galatasaray için reddetti? Böyle bir fırsat yaşamadığınızı biliyorum da, ola ki yaşadınız, hanginiz bu kadar parayı Galatasaray için reddeder?

Sen de kimsin ultrAslan!!

Bu yaşta Galatasaray kaptanlığı yapan birisine vereceğin destek bu mu? 14 yıl sabretmiş olmakla övünmek bu mu? Kötü günde taraftarlığın bu mu? Yarın Arda Turan yine çok güzel oynamaya başladığında hangi yüzle onu alkışlayacaksın?! Özhan Canaydın'a yaptığın kadar yüzsüz olabilecek misin?

İyi oynasın veya oynamasın, duruşuyla, bulunduğu konumla, geldiği yer itibariyle, ifade ettiği düşüncelerindeki asaletle ve misyonu itibariyle Arda Turan Galatasaray'ın büyük kaptanıdır. Arda Turan'ı olan bir kulüp daha yoktur.

Doğan çocuklara adı verilen Arda Turan, bugün Galatasaray için sadece bir futbolcu değildir. 21 yaşında kaptan olabilecek Galatasaray sevgisi, temsil yeteneği ve futbolculuğuyla bir değerdir. Dolayısıyla Arda Turan'ı "statta yuhalamak" Galatasaray değerlerine saldırıdır.

Eleştiri öyle olmaz. Çok istiyorsan bir bildiri yayınlar ve uyarırsın. Galatasaraylı'ya yakışan bir şekilde..

Sen futbolcuları ıslıkla, Galatasaray’ın ilk devrede üst üste bulduğu gollerin ardından numaralı tribündeki bir grubun takıma destek vermesine de tepki göstererek protesto et.. Allah Allah!? Sen kimsin? Sen herkesin iradesine nasıl ipotek koyarsın!? Bu hakkı kendinde nasıl görürsün?

Bu gruptan korkan ve "taraftarımız haklıdır" diyen Adnan Polat'a da bir parantez açalım: "Arda Turan'ın kaptanlığından memnunuz" demek yetmez. Arda Turan'a bu hareketi yapanları açıkça kınamadıkça, kaptanına sahip çıkmış sayılmazsın!

...

Bu grup kendi varlığına son vermediği veya kendine gelip gerçek varlık sebebini hatırlamadıkça her geçen gün Galatasaray'a daha fazla zarar verecektir.

Bu grup hakkında diğer konularda da yazmaya devam edeceğiz.

...........

Yazarın notu: Maçta sadece kaleci Aykut’u tribünlere çağırmışlar. Futboldan anlamazlar, böyle şekil üretirler işte. Selçuk'un Franco'ya gol attığı aynı yerden şut çeken Sivasspor'lu oyuncunun şutunda topu yana-dışarıya doğru çelmeyen ve dolayısıyla Mehmey Yıldız'a 90+1'de "al da at" diyerek gol pası veren Aykut bu çağırdıkları. Medya gazına gelmiş, maçı anlatan spikerin (top Aykut'un ayağına çarptığında "haaaarika bir kurtarış bu" diyen) anlatımına kanmışlar, haberleri yok. Bence, Diyarbakırspor maçında da, golü atan Diyarbakırspor değil; golü yiyen, sıfıra inmiş rakipten orta bekleyemeyecek kadar kalesine gömülmüş "çizgi kalecisi" Aykut'tur..