Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '10

 
Kategori
Spor
 

ultrAslan -5 (ultrAslan: Organize olmuş fanatizm)

ultrAslan -5 (ultrAslan: Organize olmuş fanatizm)
 

satışlarımız devam ediyor!


ultrAslan grubu, taraftar olmayı, organize olarak maçlara gidip kendi kendine bağırmak çağırmak, maçlarda bir takım şovlar yapmak, gerekirse yeniçeriler gibi kazan kaldırmak sanıyor. Galatasaray'ı ve futbolcuları kendi malı gibi görüp her istediğini yapabilmek sanıyor. Bunlara göre Galatasaray'lı futbolcular, teknik heyet ve hatta yönetim ultrAslan'a biat etmelidir. Çünkü yeri geldiğinde son sözü söyleyen "en büyük taraftar futbolcular sahtekar" ana felsefesidir ve kulübün gerçek sahipleri kendileridir. Kendi web sitelerinde de yazdıkları gibi kendilerini "Galatasaray taraftarının her daim tek temsilcisi (!)" olarak da düşünmektedirler!

Aslında hala "hiç bir vizyon ve "spor kültürüne" sahip olmayan (bakınız "ultrAslan -3" başlıklı blog yazımız) bu oluşum"un üyeleri , kendilerini yönlendirenlerin peşine takılmış bir şekilde, nasıl istenirse öyle davranıyor ve bu yaptıklarının doğru olup olmadığını çok fazla düşünmeden kendilerinden istenenleri yerine getirmeyi taraftarlık sanıyorlar. Büyük çoğunluğunun niyetinin son derece iyi olduğundan şüphe etmediğim bu insanlar nereye sürüklenirlerse sorgusuz sualsiz oraya gidiyorlar. Liderleri nasıl bağırmalarını isterlerse öyle bağırıyorlar.

Oysa taraftarlık "lay lay lay lay lay lay lay lay laaaaaa ooooo cim bom booom" diye bağırıp çağırmak demek değildir! Hem en iyi taraftar oluşumu ultraslan diyeceksiniz hem de böyle bozuk plak gibi bağırarak maçlarda kendi kendinizi tatmin edeceksiniz.

Bu görüntüleriyle ultrAslan bir kuru kalabalıktır. Ne vizyonları vardır, ne ortaya koydukları bir yenilik ne de Türk sporuna katkıları. ultrAslan organize olmuş fanatizmdir! Maçlara giderler, kendi kendilerine bağırır çağırırlar, gerekirse sözlü veya fiili kavga ederler ve rahatlar sonra da dönerler.

Galatasaraylı olmak için ultrAslan üyesi olmak gerekmez.. İzinden gidilecekse Metin Oktay'ların izinden gidilir, bu kavgacı zihniyetin değil..

ultrAslan bir taraftar grubu değil, seyirci grubudur.

Galatasaray'ın en büyük sorunu: SEYİRCİSİDİR, taraftar desteğinden yoksun olmasıdır.

ultrAslan'ın tezahürat yapması farklı şey, takımını desteklemek farklı şeydir. Onlar tezahürat yapmıyor, kendi kendilerine şarkılar söylüyorlar, sloganlar atıyorlar.

Mabet sayılan A. Sami Yen’de binlercesi bir araya gelir ama Galatasaray’ın oynadığı futbola katkıları, kaşıkla kayığı itmekten öteye geçmez.

Olay şöyle tezahür etmektedir: Genellikle maç başlamadan saatler önce tezahürat başlar. Ortada daha takımlar yoktur, hatta stada dahi gelmemişlerdir. Tezahürat ve hissiyat bazen öyle yüce bir hale gelir ki, ayağa kalkmayan fenerli olur. Bu sırada maç mı? Takımlar henüz sahaya gelmemiştir..

Bu durum çeşitli fasılalarla devam eder. Eğer bu sırada rakip takım seyircileri kendilerine ayrılan küçücük yerde biraz kümelenmeye başlamışlarsa ve de ufak bir slogan attılarsa dakikalarca ve hırsla onlara cevap verilir. Tabii arada bir fenere dokundurmadan da geçilmez. Kim bilir, bu şekilde belki de futbol dışı hırslarını yenmişlerdir ama bu şekilde davranmanın orada bulunmakla ne gibi bir ilgisi vardır, bu da bilim adamlarının işi olsa gerek. Seyirci bu arada ne durumdadır? Birçoğu artık performanslarının çoğunu kaybetmiş, bazılarının sesi kısılmıştır. Bu sırada maç mı? Takımlar henüz sahaya gelmemiştir..

Peki maç başlayınca neler oluyor? ultrAslan üyeleri son günlerin popüler şarkılarından bir tanesini takımına slogan olarak uydurmuş, sürekli aynı şarkıyı söyleyip duruyor. Maç başlıyor şarkı türkü, maç bitiyor şarkı türkü. Galatasaray önde şarkı türkü, geride şarkı türkü, gol atıyor şarkı türkü, gol yiyor şarkı türkü. Oysa futbol oynamış olanlar bilir; futbolcu topu ayağına alıp ilerlemeye başladığında tribünlerdeki sesin değişmesi, yoğunlaşması ve farklılık göstermesiyle, seyircinin 'hadi' anlamına gelen bağırışlarıyla ve bu anlamda kopan uğultuyla enerjisi adeta katlanır, ayağı yerden kesilir. Bunun aksine sürekli ve şiddetli ıslıkladığında ise ayakları dolaşır. Onun içindir ki Kadıköy Galatasaray’a hep sıkıntı olmuştur. Fener seyircisi normal lig maçlarında pek bunu yapmadığı içindir ki bazı takımlar gelir ve feneri yener gider.

Galatasaraylı tabii ki tribünlerde şarkılar söyler ancak top rakipteyken de, kendi takımındayken de, yenilirken de, yenerken de hep aynı tempoyla, hep aynı monotonlukla hep aynı nakaratı söylemez. Top rakipteyken ıslıklayarak bunaltır, top kendi takımına geçtiğinde stattaki uğultudan kulaklar sağır olur.

Pekiii.. Seyirci ne zaman şarkı söyleyebilir? Takımı 3-4 farklı öne geçmiştir veya maç bitmek üzeredir ve artık maç kazanılmak üzeredir söyler. Motivasyon gerektiği anlarda Gençlik marşı gibi motivasyon marşıdır söylenir (Liverpool'un 'You'll never walk alone' veya 're re re ra ra ra' gibi). Ben Galatasaray'ın maçını TV'den seyrederken bile söylenen şarkıdan bıkıp TV'nin sesini kısıyorum, artık sıkıntı yarattı.

Birileri, Sayın Adnan Polat veya ilgili yöneticilerle konuşmalı, amigoların çağrılıp toplantılar yapılmasına önayak olmalıdır. Artık camianın akıllanma zamanı gelmiştir. Geç kalınmadan! Bu takımın yöneticisi, amigoları, sevenleri bunu nasıl görmezler?! Peki ultrAslan ne iş yapar?

Bir sonraki yazımızda ultrAslan'ı son kez yazarak bu konuyu bitireceğiz..

.........

Yazarın notu: ultrAslan üyelerine "ulrAslan'dan uzaklaşın" demiyorum, madem seviyorsunuz ve içindesiniz, o halde yanlışlarınızı ve eksiklerinizi sorgulayın diyorum. 3-5 tane şovla iyi taraftar olunmaz!

Yazarın diğer notu: Eski bir yazımdan bazı bölümleri kullanmak durumunda kaldım, gerekliydi..  

 

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..