Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Uluçalireis denizaltısı sizi bekliyor

Uluçalireis denizaltısı sizi bekliyor
 

Uluçalireis denizaltısından önce, denizaltının demirli bulunduğu Haliç' teki Rahmi M.Koç Müzesi' nden söz etmek istiyorum.

Müze iki binadan oluşuyor: Birinci bina; temelleri 12.yüzyıla dayanan ve 1730'larda, Osmanlı döneminde, donanmaya çıpa ve döküm parçaları yapımında kullanılan " Lengerhane ". Lengerhane 1991 yılında Rahmi M.Koç tarafından satın alınarak aslına uygun kırmızı tuğlalarla yeniden restore edilmiş ve 1994 yılında müze olarak hizmete girmiş. İkinci bina ise 1861 yılında Osmanlı Deniz Hatları Şirketi (Şirket-i Hayriye) tarafından kendi gemilerinin bakım ve onarımını yapmak üzere inşa edilmiş " Hasköy Tersanesi " . Tersane 1996 yılında Rahmi M.Koç Müzesi ve Vakfı tarafından satın alınarak müzeye dahil edilmiş.

Müzede denizaltının dışında klasik otomobiller, motorsikletler, bisikletler, faytonlar, antika çocuk ve sakat arabaları, deniz motorları, buhar makinaları, römorkör, zeytinyağ fabrikası, askeri ve sivil uçaklar, helikopter, tank, ne-nasıl çalışır modellemeleri, dene-öğren etkinlikleri, otomobil ve ev aletleri kesitleri ve daha binlerce obje var.

Gelelim Uluçalireis denizaltısına. Denizaltı 2001 yılında Haliç'teki Rahmi M.Koç Müzesine dahil edildiğinde İstanbul' da yaşayanları kıskanmış ve en kısa zamanda bu denizaltıya bineceğime söz vermiştim. 2006 yılının sıcak bir yaz gününde kısmet oldu.

Denizaltıda yıllarca çalışmış emekli bir denizcinin rehberliğinde gezdiğimiz denizaltı, 1944 yılında Portsmouth Tersanesi'nde inşa edilmiş. 2.Dünya Savaşı süresince Japonya'ya karşı görev almış, 2 Temmuz 1971'de Deniz Kuvvetlerimize katılmış. Kendisine TCG Uluçalireis ismi verilmiş. Müzeye devredilmeden önce 30 yıl kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet etmiş Uluçalireis. 93 metre uzunluğunda ve 2,400 ton ağırlığında. Ranzaların yüksekliği 30 cm. Bir insan burada nasıl yatabilir sorusunu düşünmeden edemiyorsunuz. Ranza sayısının gemi çalışanlarına yetersiz geldiği durumlarda, torpidoların kenarlarında yattıklarını anlatıyor rehberimiz. Tahmin edilebileceği gibi koridorlar çok dar. İki kişi yanyana geçemez. Tavanı çok alçak olduğundan uzun boyluların iki büklüm yürümeleri gerekiyor. Kısa boylular bile duvarlardaki vanalara, gösterge aletlerine çarpmamak için kendilerini sakınıyorlar. Grubumuzdaki bir söylentiye göre denizaltı personeli kısa boylular arasından seçilirmiş. Yaklaşık yarım saat sürüyor Uluçalireis'i keşfimiz. Açık havaya çıktığımızda derin derin soluk alıyoruz.

İlginç bir deneyim yaşamak istiyorsanız Rahmi M.Koç Müzesi' ne girişte denizaltıyı gezmek istediğinizi belirtmeniz ve rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Kapalı alan korkunuz yoksa kesinlikle gezmenizi öneririm.

 
Toplam blog
: 13
: 3213
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

Üniversite için gittiği Ankara'dan 17 yıl boyunca ayrılamadı. Büro Yönetimi ve Sekreterlik öğretm..