- Kategori
- Bilim
Ulusal Egemenlik Bayramı
ULUSAL BAYRAMLARIN İZLEYİCİSİ DEĞİL KATILIMCISI OLMALIYIZ
Üniversitede ögretim elemanı olarak görev yaptığım yıllarda, Ulusal Egemenli ve Çocuk Bayramı'ndan bir gün önce, bir öğrencim okulun koridorunda önümü kesti ve "Ulusal Egemenlik Bayramınız kutlu olsun hocam" diyerek, bir sonraki gün yaşayacağımız bayram için beni kutladı.
Yaşamım boyunca böyle bir kutlamayla ilk kez karşılaşmıştım.Önce şaşırdım; sonra öğrencimin içtenliğini anlayınca ben de onu yanaklarından öperek kutladım.
Bu olay beni çok düşündürdü.Çıkışı ve gelişi kendi kültürümüzden olmasa bile, yeni bir yıla girmemiz nedeniyle yılbaşında; dinsel ve geleneksel kültürümüzün bir gereği olarak Ramazan(Şeker) ve Kurban bayramlarında çeşitli şekillerde birbirimizi kutlarız.Uzakta olanlar da, bu günleri fırsat bilerek birbirlerini ziyaret ederler ya da birbirlerine gönderdikleri çeşitli iletilerle iyi dileklerini paylaşırlar.
Bunlar iyi şeyler...Ama, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 23 Nisan ve 29 Ekim gibi ulusal bayramlarımızda aynı şeyi niye yapmıyoruz? Neden birbirimizi kutlamıyoruz ve neden bu ulusal günlerin-bayramların, gururunu, mutluluğunu ve coşkusun paylaşmıyoruz? Yılbaşı ve dini bayramlarımız haftalar, hatta aylar öncesinden düşünülür ve gerekli programlar hazırlanırken, ulusal bayramlarımızın bazıları, halkımızın büyük bir kesimi tarafından neden hatırlanmaz, hatta bilinmez bile?
Dünya Kadınlar Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, dedeler, teyzeler , halalar... Bilmem ne günlerine(!) bile ulusal bayramlarımızdan daha çok değer verilir. Bu neden böyledir?
Bunun böyle olmasının nedeni bence, ulusal bayramlarımızı devletin sahiplenmesi, kutlamaların devlet protokolü içinde yapılması ve bayramların, asıl sahibi olan halka indirilmemesidir.
Ulusal bayramlarımızda da, diğer bayramlarımızda olduğu gibi birbirimizi kutlama ve kıvancımızı paylaşma alışkanlığımızı kazanmalıyız; ulusal bayramlarımızın izleyicisi değil, katılımcısı olmalıyız.
Bütün blog arkadaşlarımın, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlarım.
Not : Bu seneki 23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramı'nın çocuklara ait yanı, çocuklarımız tarafından gereği gibi kutlandı.Ama, aynı bayramın "ulusal egemenlik" yanı ne yazık ki, büyükler(siyasetçiler ve bürokratlar) tarafından
gereği gibi kutlanmadı.Birbirine küs olan büyükler, küçüklere kötü örnek oldular.
cdenizkent
Üniversitede ögretim elemanı olarak görev yaptığım yıllarda, Ulusal Egemenli ve Çocuk Bayramı'ndan bir gün önce, bir öğrencim okulun koridorunda önümü kesti ve "Ulusal Egemenlik Bayramınız kutlu olsun hocam" diyerek, bir sonraki gün yaşayacağımız bayram için beni kutladı.
Yaşamım boyunca böyle bir kutlamayla ilk kez karşılaşmıştım.Önce şaşırdım; sonra öğrencimin içtenliğini anlayınca ben de onu yanaklarından öperek kutladım.
Bu olay beni çok düşündürdü.Çıkışı ve gelişi kendi kültürümüzden olmasa bile, yeni bir yıla girmemiz nedeniyle yılbaşında; dinsel ve geleneksel kültürümüzün bir gereği olarak Ramazan(Şeker) ve Kurban bayramlarında çeşitli şekillerde birbirimizi kutlarız.Uzakta olanlar da, bu günleri fırsat bilerek birbirlerini ziyaret ederler ya da birbirlerine gönderdikleri çeşitli iletilerle iyi dileklerini paylaşırlar.
Bunlar iyi şeyler...Ama, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 23 Nisan ve 29 Ekim gibi ulusal bayramlarımızda aynı şeyi niye yapmıyoruz? Neden birbirimizi kutlamıyoruz ve neden bu ulusal günlerin-bayramların, gururunu, mutluluğunu ve coşkusun paylaşmıyoruz? Yılbaşı ve dini bayramlarımız haftalar, hatta aylar öncesinden düşünülür ve gerekli programlar hazırlanırken, ulusal bayramlarımızın bazıları, halkımızın büyük bir kesimi tarafından neden hatırlanmaz, hatta bilinmez bile?
Dünya Kadınlar Günü, Anneler Günü, Babalar Günü, Sevgililer Günü, dedeler, teyzeler , halalar... Bilmem ne günlerine(!) bile ulusal bayramlarımızdan daha çok değer verilir. Bu neden böyledir?
Bunun böyle olmasının nedeni bence, ulusal bayramlarımızı devletin sahiplenmesi, kutlamaların devlet protokolü içinde yapılması ve bayramların, asıl sahibi olan halka indirilmemesidir.
Ulusal bayramlarımızda da, diğer bayramlarımızda olduğu gibi birbirimizi kutlama ve kıvancımızı paylaşma alışkanlığımızı kazanmalıyız; ulusal bayramlarımızın izleyicisi değil, katılımcısı olmalıyız.
Bütün blog arkadaşlarımın, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlarım.
Not : Bu seneki 23 Nisan Ulusal ve Egemenlik Bayramı'nın çocuklara ait yanı, çocuklarımız tarafından gereği gibi kutlandı.Ama, aynı bayramın "ulusal egemenlik" yanı ne yazık ki, büyükler(siyasetçiler ve bürokratlar) tarafından
gereği gibi kutlanmadı.Birbirine küs olan büyükler, küçüklere kötü örnek oldular.
cdenizkent