Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '19

 
Kategori
Kültürler
 

Uluslararası Anadil Günü

Toplumların en güçlü diyalog organı dil, son zamanlarda iletişim uzmanları, beden dili ve ses tonunun anlattığınız konudan daha önemli olduğunu söylüyorlar. Evet ilk görüş, ilk konuşma önemlidir.

Bu tartışılailir bir konu fakat görüntümüz nasıl olursa olsun, ses tonumuz ne kadar etkili  olursa olsun  derdimizi anlatableceğimiz "ortak dil" e ihtiyacımız  var. Bu toplumsal ya da evrensel  bir seçim olabilir.

Bir de dil deyince olmazsa olmazımız "ANADİL"miz var. Bu yazı 21 Şubat Ululararası Anadil Gününe saygı yazısıdır.

"Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 21 Şubat'ı Uluslararası Anadil Günü adı altında, uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 1999 yılında takvime aldı.

Günün tarihi önemi, 1952'de Pakistan'ın Urdu dilinin Bangladeş halkının da resmi dili olduğunu deklare etmesine tepki olarak ortaya çıkan Bengal Dil Hareketi eylemliliklerine ve bu eylemlerin şiddetle bastırılmasına dayanıyor.

21 Şubat 1952, Bangladeş'in başkenti Daka'da, Bengal Dil Hareketi mensubu birçok öğrencinin Bengal alfabesiyle yazabilme ve Pakistan'ın Bengal dilini de resmi dil olarak tanıması talepleriyle yapılan bir protesto sırasında öldürüldükleri güne tekabül ediyor.

UNESCO raporuna bakılırsa; Dünya'da 2500, Türkiye'de ise 18 dil kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. 100 yıl içerisinde bir dili konuşacak çocuk kalmayacaksa o dil tehlikede kabul ediliyor. Tehlikede olan dillerin yanı sıra Kapadokya Yunancası ve Ubıhça da Türkiye'nin kaybolmuş dilleri arasında yer alıyor.

Abhazca, Adigece, Kabartayca-Çerkesçe, Zazaca ''kırılgan'' 

UNESCO tarafından yayınlanan atlasa göre Dünya'da 2 bin 473 dil kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye'de de 18 dil için bu tehlike geçerli. UNESCO tehlike altındaki dilleri; ''kırılgan'' (vulnerable), ''açıkça tehlikede''(definitely endangered), ''ciddi anlamda tehlikede''(severly endangered), ''son derece tehlikede''(critically endangered) ve ''kaybolmuş'' (extinct) kategorileri altında ele alıyor.

Dilin ''kırılgan'' olması, birçok çocuk tarafından konuşulmasına rağmen bu kullanımın ev gibi belirli alanlarla sınırlandırıldığı anlamına geliyor.

Türkiye'de Abhazca, Adigece, Kabartayca-Çerkesçe ve Zazaca ''kırılgan'' diller arasında sıralanıyor.

''Açıkça tehlikede'' olan dillerin çocuklar tarafından anadil olarak öğrenilme oranı oldukça düşük. Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Romanca, Süryanice ve Batı Ermenicesi ''açıkça tehlikede'' olan dillerden.

''Ciddi anlamda tehlikede'' olan diller toplumun yaşlı kesimi tarafından konuşulan, orta-yaşlı kesim tarafından anlaşılan ama çocuklara öğretilmeyen dilleri kapsıyor. Bu sınıflandırmaya göre Gagauzca, Ladino ve Turoyo ciddi anlamda tehlikede.

''Son derece tehlikede'' olan diller toplumun yaşlı kesimi tarafından nadiren konuşuluyor. Türkiye'de bu kategoriye giren tek dil Hertevin.

Kapadokya Yunancası, Ubıhça ve Mlahso da Türkiye'nin kaybolmuş dilleri arasında yer alıyor. "

Şiirsiz eksik kalacak diye düşünerek ustasına bırakıyorum sözü; 

Üç Dil

En azından üç dil bileceksin…
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
En azından üç dil
Birisi ana dilin
Elin ayağın kadar senin
Ana sütü gibi tatlı
Ana sütü gibi bedava
Ninniler, masallar…
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Canımın içi demesini
Canım ağzıma geldi
demesini
Kırmızı gülün alı var
demesini
Nerden ince ise ordan
kopsun, demesini
Atın ölümü arpadan olsun, demesini
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur, demesini.

                             Bedri Rahmi Eyüboğlu

 

  • (HÇ/EÖ) Bianet  haber den
 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..