- Kategori
- Güncel
Umarım Sırada Dolmabahçe Sarayı Yoktur.
Dün gece gene bir acı haberle irkildik. Acı olayları yazmayacağım,diyorum ama ben kaçtıkça acı olaylar birbiri peşi sıra cereyan ediyor.
Dün akşam saat 19.30 sıralarında Galatasaray Üniversitesi'nin tarihi binasında çıkan ufak bir yangın haberi ile başlayan olay daha sonra yangının çatıya sıçraması ile devam etti ve sonunda tarihi bina tamamen kül oldu. Dün geceden bu yana Galatasaray Üniversite'sinin genç üyelerinin sosyal paylaşım sitelerindeki feryadlarını acı ile takip ediyorum. Bir çoğu çocuklarımın arkadaşları olan bu gençler bugün toplanıp okulumuzu nasıl yeniden yapılandırabiliriz konuşmaları yapıyorlar şu anda.
İhmal, tedbirsizlik hangi sebeple olursa olsun bir tarihi bina daha kül oldu.Bütün Galatasaray Üniversitesine acılarını paylaştığımızı buradan belirtmek istiyorum.
Daha bu yangının külleri soğumadan biraz evvel internette bir açıklama okudum. NTV Tarih Yayın Kurulu Üyesi Sayın Necdet Sakaoğlu Dolmabahçe Sarayının da aynı tehlike ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyordu bu açıklamada. İstanbul Boğazı sahil şeridinin en önemli yapısı olan Dolmabahçe Sarayı'nın her an yangın tehlikesi ile karşı karşıya olduğu düşüncesi çok korkunç. Necdet Sakaoğlu ,bu tür yangınların eski saraylarda veya başka amaçla kullanılan binalarda her an beklenebileceğini, bu binaların yangından gereği gibi korunmadığını,hergün yüzlerce öğrencinin girip çıktığı ,faal biçimde kullanılan binaların tarihi dokusu ve ahşap yapısının dikkate alınmadığını belirtiyor.
Saray olarak yapılan bu binaların sadece saraylık konumlarına uygun faaliyetlere açık olabileceği, örneğin buralarda sadece sergiler açılabileceği, müze olabileceği de Necdet Sakaoğlu tarafından ekleniyor.
Umarım Galatasaray Üniversitesi tarihi yapısının başına gelen bu acı olayın başka sarayların başına gelmemesi için gerekli emniyet tedbirleri alınır ve biz tekrar bir acı olay daha yaşamayız.