Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '15

 
Kategori
Tıp
 

Umuda yolculuk!

Umuda yolculuk!
 

Umuda Yolculuk!

Hayatın içinde yol alırken sıkça sapaklara gelir insan, birden karşısına bir yol ayırımı çıkıverir! Kimisi öylece seçer yollardan birini, kimisi bir yüreğine, bir zihnine sorar:  ‘’hangisi’’? Seçimin galibi bazen yürek , bazen de beyin olur!

Sonuçta ilerler insan, durup beklemez hayat çünkü! Yaşamın başlangıcı güvenli, sıcak ve loş bir yuvadır, arada sesler, titreşimler bazen de büyük hareketler gelir , geçer üzerimizden! Çoğu kez çığlıklı bir ağlama ile geliriz dünyaya hatırlamasak da!

Çok nadide dokunmuş ilmekleri vardır bedenimizin, bilincimizin; hayat bazen acıtır, bazen güldürür, sevindirir ama en çok da öğretir. İçimizdeki sihirli ! güç, gözümüzü kocaman açtırır dünyaya, evrene, bak, gör , yaşa der!  Yaşarız, sağlıkla, hastalıkla, neşe, dert , sevgi ile, hayatın acı, tatlı tüm tatlarını deneyimleriz son güne dek! Ruhsal ve / veya fiziksel bazı hastalıkların  etkisi dışında tam ve bütünüz kendimizle; bedenimiz ve bilincimiz (ruhumuz) !

Zeki varlıklar olan biz insanlar, kadim zamanlardan beri sonsuzluğun sırrını arayıp duruyoruz; öncelikle hastalıkların üstesinden gelebilmenin , daha uzun yaşamanın ve bu yaşamı da sağlıklı bir şekilde sürdürebilmenin savaşını bir taraftan bilim dünyasında, diğer taraftan inançlar ve öğretilerle spiritüel dünyada vermeye çabalıyoruz!

 Bugünlerde tıp dünyası önemli bir haberle çalkalanıyor! Kısa bir süre sonra ölümcül hastalığı olan genç bir adam , sağlam bilincini/kafasını,  sağlam başka bir bedenle birleştirebilmek için ilk adımı atacak! Tıp bilimi, bir ilki gerçekleştirilmeye çalışılacak  dünyada ilk kez!  30 yaşındaki spinal müsküler atrofi hastası  Valeri Spiridonov’un kafatası , sağlıklı başka bir bedene  nakledilecek! İtalyan Operatör Dr. Sergio Canavero ve ekibi bugüne dek dünyada hiç denenmemiş bu operasyona soyunuyor!

Görüşler, eleştiriler, tartışmalar muhtelif ! Bu haberi duyan her insan gibi benim de zihnimde bir sürü soru dolanıp duruyor ! Kafasının başka bir bedene nakli ile yaşama devam etmesi umulan Rus hasta tanıtılırken, daha sağlıklı olduğu düşünülen beden kimin bedeni, o bedeni taşıyan insan şu an hayatta mı, kimdir, yakınları  bu nakli onaylıyorlar mı , bunlar ilk anda aklıma takılanlar!

Kafamız muhteşem gizemli bir organ olan beyine ev sahipliği yapıyor; tüm bilincimiz, hayatımızın var olduğu ilk andan son ana dek yüklü bir defter olan hafızamız, zekamız, becerilerimiz ve onları hayata geçiriş biçimimiz,  ilmek ilmek dokunmuş sarmal DNA zincirimiz, yine tüm yaşamımız boyunca milyarla nöronun beynimizdeki bize özgü dansı, bağlantıları, kopuşları ve bundan doğan elektrik dalgaları, tüm bunlar  modern bilimin kabul ettiği kişiye özel imzalar!

 Ya kalbimiz, bilimin biraz kuşku ile baktığı ama bazı çevrelerce kabul görmüş kalbin hafızası; acı, tatlı hayat deneyimleri ve izleri ?  Ya da kendimizin bile bazen şaşırıp kaldığı  beden kimyamız , orada olan bitenler? 

Diyelim ki bu nakil sonrası baş’la , beden arasında biyolojik, kimyasal, nörolojik uyum sağlandı, ya etik değerler, psikolojik uyum güçlüklerinin üstesinden gelebilmek mümkün olabilecek mi?  Kas, sinir, kan, omurilik,  özde baş ve beden birbirini sevdi diyelim, alışkanlıklar, bilgi ve deneyimler , zeka ve onu kullanış biçimiyle son derece çelişebilecek bir bedene sözünü dinletebilecek mi , genç Rus’un kafası? Sözü hiç edilmeyen sağlıklı bedenin önceki deneyimleri, hayatı, yakınları , sevdikleri, yüzü , konuşması, sesi , tepkileri . vb. değişse bile yürüyüşü, duruşu ile geçmiş hayatını bilen ve o bedenle yaşamış olanlar,  bu yeni insanın!  yakınında olabilecekler mi? …

Tıp Bilimi elbette insan /canlı hayatının daha sağlıklı ve uzun  yaşayabilmesi, ölümcül hastalıkların tedavisini bulabilmek için araştırmaya  devam edecek. Ancak ilaç ve kozmetik endüstrisinde denek olarak hayvanların kullanılmasının dahi etik ve doğa/canlı dengesini bozduğunu düşünülerek,  bu konuda dünyada geniş kamuoyu oluşturmaya çalışan kampanyalar/ protestolar düzenlenirken , insan bedeninin( canlı) böylesi  bir araştırmada denek olarak kullanılmasını nasıl kabul edebileceğiz?

Bilim ve teknoloji şüphesiz araştıracak, deneyecek ve  bu proje hayata geçirilecek, umalım ve dileyelim ki insanlık için üzücü, pişmanlık duyulacak ağır bir deneyim olmasın!

Umuda yolculuk yolunda, Valeri  Spiridonov ve yeni bir bedene onu nakledecek olan Dr. Sergio Canavero’nun şansı bol olsun!

Nilgün

 
Toplam blog
: 12
: 134
Kayıt tarihi
: 19.04.15
 
 

Yazmaya bir başlarsın, devamı gelir! Psikoloji Eğitimi aldım. İnsana dair, insana yakın olmay..