Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '14

 
Kategori
Gönüllülük
 

Umuda yolculuk 2

Umuda yolculuk 2
 

Resim ASPB'nın sitesinden alınmıştır.


Umuda yolculuk devam edecek demiştim bir önceki yazımda.

Koruyucu aile olmak,  fikrimize, heyecanı gönlümüze düştükten sonra gerekli araştırmalara başladık. http://www.koruyucuaile.gov.tr/ sitesinde koruyucu aile sistemiyle ilgili her türlü bilgiye ulaşılabildiğini gördük.

Bu sistem ülkemizde henüz tanınmıyor. Daha çok Gönüllü ailelik hizmetiyle karıştırılarak sadece hafta sonu çocukla ilgilenildiği düşünülüyor. Oysa ki koruyucu aile olduğunuzda , çocuğun sizin yanınızda yetişmesi esas oluyor.Yani çocuk ailenizin bir ferdi olarak evinize yerleşiyor ve sizinle ortak bir yaşamı paylaşıyor. Çocuğun bakım,yetişme ve eğitim sorumluluğu siz ve Devlet arasında paylaşılırken,çocuğun velayeti öz ailesinde kalıyor. Sistemin bence en güzel yanlarından biri; bekar gönüllüler de koruyucu aile olabiliyor.

Gerekli bilgiyi edindikten sonra " Hadi artık" diyerek Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne ilk başvurumuzu yaparak dilekçemizi verdik ve gerekli evrakları hazırlamaya koyulduk. Bu hazırlık aşamasında bizi en çok zorlayan tam teşekküllü bir devlet hastanesi heyetinden alınması gereken sağlık raporu oldu. Aslında dahiliye, infeksiyon ve psikiyatri bölümünden rapor alınması yeterli ancak sadece bu üç rapor verilmediğinden göz doktorundan ortopediye kadar tüm doktorları tek tek dolaşmak zorunda kaldık. O gün bizi motive edense rapor isteme sebebimizin koruyucu aile olması sebebiyle doktorların gösterdiği pozitif tavır oldu. İstenen her türlü bilgi ve belgeyi hazırlayıp teslim etmek için tekrar kuruma gittik. Başvuru sırasında yaş ve cinsiyet tercihi yapabiliyorsunuz. Kızımız bir kardeşi olsun istediğinden yaş tercihimizi 4 - 6 yaş arası yaptık, cinsiyet tercihini ise " Öncelikle kız çocuk tercih ederiz ama zorunlu değil" şeklinde açık bırakarak bekleme sırasına girdik.

Evlat edinmede olduğu kadar uzun olmasa da tercihlere göre bir çocuğun bulunabilmesi için beklemek gerekiyor. Bu kısım zor ve heyecanlı :) Telefonunuzun ekranında  tanımadığınız bir numara gördüğünüzde acaba beklediğim haber mi diyerek açıyorsunuz telefonu.

Günler geçti, aylar geçti, bir bahar günü  arayıp sıramızı sorduğumda en erken yaz ayları haberiyle mutsuz kapattım telefonu. Üzerinden bir kaç gün geçtikten sonra çalan telefonu açtığımda karşımda kurumun psikoloğu vardı. Nasılsınız ve benzeri cümlelerden sonra:

- Siz, kız çocuğu tercih ederiz ama erkek çocuğu da olur demiştiniz . Acilen aile yanına yerleştirilmesi gereken bir erkek çocuğumuz var, 6 yaşında. Düşünür müsünüz?

Uzun süredir bir şey için bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Eşimle konuşacağımı ve cevaben arayacağımı söyleyerek kapattım telefonu. Daha 3 - 4 gün önce yaptığımız, henüz vaktiniz var görüşmesinden sonra sürpriz olmuştu telefon. Eşimle buluşup apar topar kuruma görüşmeye gittik. Sanırım kurum çalışanları bu kadar çabuk dönüş alacaklarını düşünmediklerinden şaşırdılar gidişimize. Ön bilgiyi aldıktan sonra ailenin yeni ferdinin ne zaman geleceği sorumuz üzerine ertesi gün cevabını alınca şaşırma sırası bize gelmişti :)

Planımız; bize çocukla ilgili haber geldikten sonra odası için hazırlık yapacağız, eve geldiğinde odasında bulacağı hoşgeldin hediyelerini alacağız şeklindeyken sadece 24 saatimiz olduğunu gördük. Güzel haberi kızımızlada paylaştıktan sonra kısıtlı sürede yapabildiğimiz ise akşam bir alışveriş merkezine giderek yaşına göre bir takım pijama, çocuk şampuanı ve oyuncak bir kamyon almak oldu. Ve ertesi günü, küçük oğlumuzla buluşacağımız randevu saatini beklemeye başladık...

 
Toplam blog
: 47
: 607
Kayıt tarihi
: 11.01.12
 
 

Dünyayı güzellik kurtaracak... ..