Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '10

 
Kategori
Siyaset
 

Umut, umutsuzluk ve bir mesaj…

Umut, umutsuzluk ve bir mesaj…
 

Toplumsal değerlerin içini boşaltacak, köşe dönücü felsefeyi baş tacı edeceksiniz. Sonra, boşalttığınız her bilinç haznesinin içini hurafelerle dolduracaksınız. Sonra, okullardan aydınlık düşüncenin temellerini kazıyıp, kurutacaksınız… Ve sonra da, ulaştığınız durumun koşullarına göre, kafanızın içindeki hedefin, “kanlı mı; kansız mı, ” gerçekleşeceğine karar verip, uygulamasına geçeceksiniz… Ve derken, işini bilir bir reklâmcı kurnazlığı içinde bu ülkenin kalbi sayılan bir koca şehri “Dünya Kültür Merkezi” ilan edip, milletin gözüne “yağlı” boya süreceksiniz… Ve bütün bu “iş”leri başarmış olmanızdan bahtiyar, yağdanlıklarınızın alkışları arasında sırt üstü yatıp keyfinize bakacak ve bu ülkenin değerlerini pazarlayarak elde ettiğiniz rant ile ülkeyi yönetip, “libor farkları”nı sayacaksınız… Sonra ülkenin medyatik vitrinine bir kültür kenti olarak yerleştirdiğiniz o güzelim şehrin biçare insanlarının Aya Yorgi Kilisesi’ni hınca hınç doldurarak dilek tutmalarını, gerçek üstü güçlerden medet umar duruma düşmelerini, ılımlı İslam akideleri içinde tespih çekerek, seyreyleyeceksiniz…

Evet, geçtiğimiz Pazar günü, genci yaşlısı tam 37.000 İstanbullu Aya Yorgi Kilisesi’ne koştu… Aya Yorgi, bir Ortadoks kilisesi… Kiliseye koşanların büyük çoğunluğu ümmet-i Müslüman yurttaşlar… Amaçları niyet tutmak. Dilek adamak. Hazreti İsa’dan bir şeyler istemek; bir şeyler ummak. Gazetelerin yazdığına göre tutulan niyetlerin konusu üç ana başlıkta toplanıyor: İş!.. Aşk!.. Sağlık!.. - Allahım bana iş bul… - Tanrım bana zengin bir koca ve boynuz taktırmayacak bir eş nasip ve niyaz et!.. - Allahım bana sağlıklı ve uzun bir ömür ver… Umut insanı dik dağlardan aşırır. Umutsuzluk ise, böyle acıklı durumlara düşürür… İçinde yaşadığımız ülkenin durumu, her geçen gün daha da acıklı bir mecraya doğru sürüklenmektedir. Bu mecranın umutsuzluk manzarası, yukarıda sözünü ettiğimiz 37.000 rakamı ile sabittir.

Peki ya milletimizin umudunu ortaya koyan rakam hangisidir?.. Sıkı durun… Sizlere 23 Nisan akşamı Star televizyonunun ana haber programında söz edilen bir rakamı aktaracağız: Evet… 23 Nisan günü, Anıtkabiri, [ana haber programının yayına girdiği saate kadar] ziyaret edenlerin sayısı tam 148.414 kişidir… Her kentte bir Anıtkabir olsa bu sayının kaça varacağını gelin siz hesaplayın. İşte Türkiye halkının umudunu bağladığı ilkeler, yön ve yol budur… Bunca yıl sonra eline alıp yürümek istediği bayrak budur. Aynı saatlerde Cumhurbaşkanlığı köşkünde 23 Nisan “resepsiyonu”nun oluşturduğu bir kalabalık vardır. Bu kalabalığın içine bu ülkenin Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları katılmamaktadır. Yüksek yargı organları başkanları katılmamaktadır. Ana muhalefet partisinin lideri katılmamaktadır. Bu katılmama “eylemi, ” üzerinde dikkatle durulması ve altı koyu kalemle çizilmesi gereken bir mesajdır. Ve süzebildiğimiz kadarı ile bu mesaj, “resepsiyon”u düzenleyenleri değil, halkı hedef alan bir “söylem”dir… Bu söylem duyulmalı, anlaşılmalı ve içeriğindeki mesaj kitlelere ulaştırılmalıdır!..

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/ http://www.kitlecizgisi.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..