Umut fakirin ekmeği

Oysa ne güzel başlamıştı herşey. Trabzon daha 8.dakikada maçı koparmış, Ankaragücü de çok iyi kapanıp ani kontralarla gol arıyordu. Taa ki 26.dakikaya kadar. O dakikada kral devreye girdi ve önce umutların azalmasına neden oldu. 2 dakika sonra ise Türkiye’nin dörtte üçü için bu maç adına tüm umutlar tükendi. Ama bir ihtimal daha var, o da Sivas mı dersin. 

Umut fakirin ekmeği demişler. Gerçekten de öyle .Fenerbahçe’nin son 5 senede iki defa, bir dolu mucizelerin gerçekleşmesi ile son hafta şampiyonluğu kaçırdığı için yine bekliyorlar. Tabii ki onlar da haklılar, çıkmadık candan umut kesilmezmiş. 

Biz yine önümüzdeki Pazar günü, şampiyonluk kutlamalarına sabahın erken saatlerinden itibaren başta kutlamaların merkezi Bağdat Caddesi olmak üzere tüm dünya üzerinde başlayacağız. “The Others” boşuna ümitlenmesin, her zaman papaz pilav yemez, bu sefer kesinlikle yemeyecektir. 

Dün akşam Ankaragücü maçını izlerken aklıma Gaziantep karşılaşması geldi. O maçta da aslında önce Alex’e , daha sonra Niang’a ve Lugano’ya yapılan net penaltılar verilmiş olsa o maç da benzer skorla bitebilirdi ama allahtan ki futbolun adaleti birazcık varmış da uzatma dakikalarında gelen gol ile 3 puana uzanılabilmişti. 

Sn.Melih Gökçek Fenerbahçe’liliğini dondurmuş. Demek ki hiç bir zaman Fenerbahçe’li olmamış kendisi. Sn.Gökçek, Fenerbahçe’lilik olgusunda hiç bir şekilde sevdanın dondurulması, rafa kaldırılması, bitirilmesi gibi yaklaşımlar yoktur, olamaz. 

Bir de şu kibir meselesi var. Geçtiğimiz günlerde ulusal basınımızın önemli gazetelerin spor sayfasında bir yazar şöyle buyurmuş “Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’liler çok kibirli oldukları için, kendilerini çok üstün gördükleri için antipati topluyorlar ve diğer takımların destekçileri tarafından nefret ediliyorlar”. Peki bir spor kulübü düşünün ki son 5 senede yarıştığı 5 ana branşın hepsinde şampiyonluklara oynamış, 25 şampiyonluğun 17’sini kazanmış, 7’sinde 2.olmuş ve sadece 1 tane 4.’lüğü var. Böyle büyük başarılar elde eden bir spor kulübünün başındaki insan ve bu kulübün taraftarları kibirlenmeyecek, kendi büyüklüğünü dile getirmeyecek te ne yapacak allahaşkına. Üstelik diğer tüm takımlar bu durumu kabullenemeyip ortaya başka başka (uydurma veya önemsiz) şeyler koyup karalamaya çalışırken. 

Bu hafta da Kral Alex de Souza için bir şeyler söylemek gerekir. Dün akşam 1 gol daha atmış olsaydı bir maçta en çok gol atan oyuncu istatistiğine de ortak olacaktı. İki defa gol kralı olan ilk yabancı oyuncu oldu. Türkiye’de kırılmadık rekor neredeyse bırakmadı. Yakında heykeli dikilecek. Onun oynadığı döneme denk gelen Fenerbahçe’liler çok şanslı. Torunlarına anlatacakları bir efsanedir o. Türkiye’ye gelmiş, geçmiş en iyi oyuncu olduğunu düşünüyorum. Böyle bir oyuncunun bir daha gelmesi çok zor. 

Hakem Cüneyt Çakır 3.penaltıda vermediği kırmızı kart hariç maçın genelinde iyi bir maç yönetti. 

Bir hafta sonra büyük düğün var. İyi eğlenceler Fenerbahçe, nice şampiyonluklara.. 

Saygılarımla,  

Muhittin KAYAKIRAN 

mkayakiran@borusan.com