Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Umut kesilmezmiş...

Umut kesilmezmiş...
 

ölüm bizi ayıramaz diyorduk...


Gözlerimi kapadığımda hayalin canlanıyor karşımda. Yaşadığımız o günler, gülüşlerin, bakışların, o sımsıcak sarılmaların…

Ve ardından seni benden yavaş yavaş koparan, ikimizi de tüketen o çaresizliğimiz canlanıyor…

Kayıp gittin avuçlarımdan…

Hastalığını öğrendiğimiz gün nasıl ağlamıştık sabahlara kadar. Ayrılığın böylesi çok ağır geliyordu, düşünmesi bile çok ağırdı… “çaresiz bir hastalıkmış, yine de umut kesilmezmiş…”

Umut kesilmezmiş… Tüketmedik umutlarımızı, sonuna kadar direndik, senin bittiğin yerde ben başladım, bir an olsun bırakmadım ellerini. Kesmedik umudumuzu. Sevgi her şeyin üstesinden gelirdi, biliyorduk bunu. Ne engeller aşmıştık kavuşabilmek için, bu çaresiz denen hastalığa sevgimizle çare bulacaktık…

Ne güzel bakardı gözlerin, o güzel gözlerin… Hani yağmurdan sonra güneş daha fazla parlar ya işte öyle ışıl ışıl bakardı gözlerin… ama o günden sonra hep dolu dolu bakar oldu, dokunuversem ağlayacak gibiydin…

Belli etmemeye çalışıyorduk birbirimize, güçlü görünmeye, ayakta durmaya çalışıyorduk, yenecektik bu illeti… gizli gizli ağlıyorduk… kesmedik umudumuzu…

Ne hayallerimiz vardı ve ertelediğimiz çok şey vardı… yarım kalan çok şey… İlk kar yağdığında mahalledeki çocukları da toplayıp kartopu oynayacaktık, beraber kardan adam yapacaktık hani… Kar yağdı, bembeyaz oldu tüm şehir, çocuklar kardan adamı sensiz yaptı ve ben sensiz izledim pencereden onları, gözyaşlarıyla… sen yoktun…

Çocuklarımız olacaktı, gözleri senin gözlerine benzeyecekti, çılgınlıları bana. Sevgimizle büyüyecekler, bizim sevdamızı örnek alacaklardı. İsimlerini bile koymuştun, itiraz istemem dedin. İtiraz eden kim sevdiğim, senin kararların zaten hep en güzeliydi benim için… çocuklarımız olmadı, yıllarımız buna yetmedi…

Gözlerimi her kapadığımda hayalin canlanıyor karşımda, açmak istemiyorum gözlerimi…

Ve o son gece geliyor aklıma… seni benden alan o gece… erkenden uyumak istedin, halsizdin, gözlerimin önünde tükeniyordun, çaresizdim… ümit kesilmezdi, inanmıştık buna. Biran olsun bırakmadık mücadelemizi. Söz vermiştik; bırakmayacaktın beni ve asla bırakmayacaktım ellerini…

Ve o son gece… gözlerimin içine baktın, dolu doluydu yine. İki damla yaş süzüldü yanaklarından. —özür dilerim, dedin, özür dilerim. Acı çekiyordun, biliyordum; ama çaresizdim. –sus dedim, sus… ne özrü, varlığın benim yaşam kaynağım, bırakmayacağız birbirimizi, yarın yine güneş doğacak yeni umutlar getirecek hayatımıza… Gözlerinde iki damla yaşla, acılar içinde uyuyakaldın… öylece izledim seni saatlerce, ellerin ellerimde…

Sabah uyandığımda pencereye yağmur damlaları vuruyordu, gün ağarmamıştı daha… ellerin ellerimdeydi, bembeyazdın, buz gibiydi ellerin... O iki damla gözyaşın yanaklarında kurumuştu… kanım dondu o an, bir şey düğümlendi boğazıma, dizlerimiz bağı çözüldü… –hayır dedim, hayır. Şimdi olamaz, bu kadar erken bırakamazsın beni, yalvarırım aç gözlerini, yalvarırım… gökyüzü de benim gibi ağlıyordu…

Artık yoktun. O günden sonra güneş doğmadı benim dünyama, sabah olmadı, gökyüzüm hep ağladı… “çaresiz bir hastalıkmış yine de umut kesilmezmiş” …

Gözlerimi her kapadığımda hayalin canlanıyor karşımda…

Sensizliğe dayanamıyorum, yokluğun kaldırılması imkânsız bir yük ve ben bu yükün altında eziliyorum, tükeniyorum.

Ölüm bizi ayıramaz diyorduk. İşte sevdiğim, ölüm bizi ayıramadı. Bu son satırlarım, bundan sonra yanındayım sevdiğim… Seni çok seviyorum…

 
Toplam blog
: 7
: 2280
Kayıt tarihi
: 01.08.08
 
 

1987 Ankara doğumluyum. Kalem ve kağıt kullanmayı çok seviyorum. 5. sınıftan beri kendi çapımda şiir..