Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '09

 
Kategori
Kitap
 

Umut satmayı düşleyen Gianni Rodari

Umut satmayı düşleyen Gianni Rodari
 

Gİanni RODARİ


Unutulmaz kitap kahramanlarım var. Hayatımda pek çok kitap okudum ve beğendiğim kahramanların sayısı oldukça kabarık. Bazıları benliğimde iz bıraktılar ve hayat görüşümü pozitif anlamında değiştirdiler. Şimdi, hatırladığım ilkinden söz etmek istiyorum “Soğan Oğlan”- çocukluğumun en sevdiğim Yazarından Gianni Rodari.

Unutmuştum bu Yazarı, bir kıvılım düştü dimağıma ve hatıralarımı alevlendirdi. Kısa süre önce kendimi sevindirmek için, adeta yutarcasına, tekrar hayranlıkla okudum bu güzel çocuk romanını. İçimizde ne kadar büyük veya küçük çocuk olduğunu ve ne kadar sık onları unuttuğumuzu hatırladım. Bu satırlarımı okuyan herkese, eskilerde ne olduğumuzu ve kendimize karşı dürüst davranabilirsek ileride de daima öyle olabileceğimizi hatırlatmak istedim..

“Soğan Oğlan” ( orijinal ismi - “Le avventure di Cipollino” ) öyle güzel bir kitap ki… Gözlerimi kapatınca onun elime aldığım ilk haliyle hatırlıyorum, kırmızı sert karton kapaklı, altın yaldızlı bir şerit. Kitaplığımıza nasıl geldiğini hatırlamıyorum, doğum günü hediyesi olarak olabilir. O zamanlar pek çok kitap hediye ederdik birbirimize , bilmiyorum sizde de öylemiydi. İlkokul yıllarımda, doğum günlerimde, mahalle arkadaşlarımdan hediye olarak, genelde kitaplar alıyordum.İçlerinde; masum, çocukça, acemice, sevimli imla hatalıyla dolu, bazılarında kalemle çizilmiş çizgilerin üstünde, yazılmış dilekler.İnsanın, çocukluk kitaplarını eline alamaması, onlara dokunamaması, ne kadar acı!Azınlık olmanın tarifsiz yalnızlığın bir örneği…

“ Soğan Oğlan” kiatabını yeniden okurken tebessümlerim hiç eksik olmadı. Çok, çok, çok güzel yazabilmiş Gianni Rodari, gözlemlerini, isyanlarını, özlemlerini, çocukların anlayabileceği seviyeye indirgemiş. Ben bu tür yazını seviyorum galiba; sade, yalın ve olağanca derin. Bunun yanında, hem çok komik, hem hüzünlü, hem özgün ve hem inanılmaz eğlenceli. Giani Rodari, sınırsız hayal gücü ile bir kez daha beni kendisine hayran bıraktı.

Çocukluğumda da çok severek okumuştum. Şimdi bir yetişkin olarak okuduğumda pek çok alt metin olduğunu fark ettim. Çocuk yazarı olmak hiç de kolay değil bana göre ve benim tanıdığım en iyilerinden birisi Gianni Rodari.

“Soğan Oğlan”, sembolik bir roman. Olaylar bir meyve- sebze krallığında geçiyor. Kahramanlar sebzeler ve meyveler. Yazar onları öyle güzel sınıflandırmış ki... anlatmaya kıyamıyorum.

Fakir ve kalabalık olan Soğan ailesinin en küçük ferdi romanın ana kahramanı - Cesur Soğan Oğlan. Halkın geniş tabanını oluşturanlar: ayakkabıcı ustası Üzüm, Pırasa Amca, müzisyen Armut, Doktor Kestane, Balkabak Abla, Sebze Kabak Amca, Hizmetçi Çilek...

“Asiller” : Prens Limon, Baron Portakal, Dük Mandalina, Düşes dul Kiraz kızkardeşler...

Orta sınıf: Kahya Domates, Avukat Bezelye, Doktor Mantar, Doktor Marul...

Ve harika bir serüven… İyilerin, cesurların, dürüstlerin kazandıkları bir dünya anlatıyor ve düşlüyor Gianni Rodari, inanılmaz hayal gücüyle.

Kitapta, Soğan Baba oğluna şöyle bir öğüt veriyor: Git ve gez Dünyayı. Kimseye kötülük etme! Ama, karşına bir alçak çıkarsa, dur ve onu iyice incele!

Öyle de yapıyor Soğan Oğlan. Alçakların hepsini önce inceliyor ve sonradan hakkından geliyor…

Kitaplara olan ilgi doğuştan ve içgüdüsel değildir. Çocuklar, kitapların ne olduklarını ve ne için kullandıklarını anne babalarından öğreniyorlar. Çocuklara, akşam uyumadan önce kitap okunursa, küçük yaşta kitapların neye yaradığını ve enteresan şeyler olduğunu öğreniyorlar. Hepimizin bildiği üzere, ilk yedi yaş eğitimin önemi çok büyük. Ben bu konuda kendi çocuklarım ve onların ilkokul arkadaşları için çok uğraş verdim. Soğan Oğlan, hazırlamış olduğum, okunması gereken kitap listelerinde, yoktu ne yazık ki… nedenini bilmiyorum. Soğan Oğlanı, kendi çocuklarıma okutmak için geç kaldım. Genç anne babalara ve eğitimcilere sesleniyorum, eğer tesadüfen bu satırlarımı okuma fırsatı bulmuşlarsa: Çocuklarınızı, Gianni Rodari eserlerinden mahrum bırakmayın!

***

Yazar hakkında kısacık bilgiler:

Gianii Rodari 1920 yılında İtalya’nın kuzeyinde bulunan Omegna kasabasında, bir fırıncının oğlu olarak dünyaya geliyor. Dokuz yaşında babasını kaybediyor. Okuduklarıma göre, babası soğuk ve yağmurlu bir günde, bir kedi yavrusunu bulmak için dışarı çıkıyor, kendisini üşütüyor ve akciğer iltihabı nedeniyle hayatını kaybediyor. Annesi, zenginlerin evlerinde hizmetçilik yaparak geçimini sağlamaya başlıyor ve böylece G.Rodai yoksulluk ile küçük yaşta tanışıyor…Yazar 17 yaşında kendi ekmeğini kazanmaya başlıyor. İkinci Dünya savaşını tüm şiddetiyle yaşıyor. Çocuklarla diyalogu çok iyi olduğu için, zengin bir ailede mürebbiye olarak çalışıyor, öğretmenlik eğitimi almadan ve yetkisi olmadığı hâlde bu diyalog sayesinde ilkokul öğretmenliği de yapıyor kısa bir süre. 1945 yılında gazeteci olarak çalışmaya başlıyor ve 1948 yılında ilk çocuk hikayelerini yayımlamaya başlıyor. 1951 yılında “Soğan Oğlan” yayınlanıyor ve çok kısa süre içinde dünyaca ün kazandırıyor Yazara. Gianni Rodari, 1970 yılında, Küçük Nobel sayılan Andersen ödülünü alıyor.Hayata, 1980 yılında, kalp krizi nedeniyle, veda ediyor.

***

G. Rodari’nin şiirleri de çok güzel. Biz onları okulda ezbere öğreniyorduk. O kadar yakın, o kadar insanca ve bilgelikle dolu satırlar. Çok aradım nette sizlerle paylaşmak için ne yazık ki bulamadım. Bir şiir vardı hayal meyal hatırladığım : Umut

Bu iyi insan, bir dükkan düşlüyor, küçücük, umut satan bir dükkan. Herkes için biraz umut… Parası olmayanlar için de, şair bütün umudunu vermeye hazır.

Ya “Telefonda masallar”, sanırım bu harikulade, sıra dışı masallar için bir günce daha yazmam gerekecek.

Bir ülkenin çocukları mutlu oldukları sürece, diğer fertleri de mutlu olabilecektir. Bu gerçeği, Gianni Rodari çok iyi anlamış ve çocukları mutlu edebilmek için tüm eserlerini onlara armağan etmiş.

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..