Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '09

 
Kategori
Öykü
 

Umut

Umut
 

Hanımı ve iki çocuğu ile yemeği yemiş, kenara çekilmişti. Televizyon’ da Başbakan ayrı kaldığı torun sevgisini anlatıyordu. Kanalı değiştirdi, bir siyasi partinin Başkanı, parti adına takılı kalmış; “Aklanmaya mı ihtiyaç var? “ Şeklinde soru, soruyordu. Öbür kanala geçti, şarkı yarışması vardı. Vur patlasın çal oynasın. Bir an daldı, son yedi aydır doğru düzgün iş bulamamış, geçim sıkıntısı adeta her yanlarını kuşatmıştı. Kimi ayları işsizlik maaşı ile kimi günleri ise anlamadığı halde çalışmak zorunda kaldığı günü birlik amele işlerinden aldığı yevmiye parası ile geçirmişlerdi. Ev sahibi insaflı çıkmıştı.

“Evlat! Bu günler de geçer, elin bolalınca verirsin. Ben senden ahlak olarak memnunum. ” demişti.

İki göz küçücük evin kirası için…

Gerçi ona hayat, yetiştirme yurtlarında kaldığı sıralarda dersini çoktan vermişti.

Neydi bu fakirliğin sebebi?

Kim konuşsa; bu memleketin yeraltı, yer üstü zenginliklerinden, işletilemeyen değerlerinden, saatlerce bahsederlerdi. Mangalda kül kalmazdı. Seçim öncesi birçok vaatte bulunulur. Öbür seçim zamanı üstüne yenisi eklenirdi.

—Mustafa!

Sesle irkildi. Dalgınlığını atmak için hanımına doğru baktı.

—Çok düşünme… Yarın ben ev temizliğine gideceğim. Üç beş kuruş alırız, biraz idare eder.

Televizyona doğru döndü bir başka kanalda, ülkesine yatırım yapmayan kişinin hesaplarının nasıl incelendiği ve kendisinden nasıl hesap sorulduğu anlatılıyordu.

Evet, bir insan, yaşadığı, karnını doyurduğu yere, ya emeği ile katılmalı, ya da maddi gücü ile destek vermeliydi.

Neydi bu havadan para kazanma? Neden böyle işsizler ordusu, geri kalmışlık, tembellik ve ahlaksızlık vardı? Bu kötü bir kader miydi?

Bu ülkenin yönetimini üstlenenle, ileride üstlene bilecek olanlar, el birliği ile üretimi nasıl artıracakları, işsizliği nasıl giderecekleri ve yaşayan insanların sosyal hayatının günün koşulların göre düzenlenmesi konusunda çalışma yapmaları gerekirken, neden hala bu sert, ötekileştirme ile dolu siyaset yapmakla uğraşıyorlardı.

Yok, bu işte, bir iş vardı.

Sanırım bu gidişle “ Garibin ekmeği, umut ” olmaya devam edecek diye düşündü.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..