Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '09

 
Kategori
Sinema
 

Una Perfecto; Javier Ángel Encinas Bardem.

Una Perfecto; Javier Ángel Encinas Bardem.
 

este amor...bien hermoso; perfecto perfecto


-Ne aradığımı bilmiyorum, ama neyi aramadığımı biliyorum... dedi Vicky.

-Aynı senin cümlelerin gibi değil mi? Dedi arkadaşım bana.

Sinemada <ı>Vicky Cristina Barcelona’yı, Türkçe adıyla<ı> Barselona Barselona’yı izliyorduk.

Hayatımın filmleri sıralamasında ilk sıralarda yer aldığını söylesem abartmış olmam. Konusu, sanatı dışında hayatımın iki oyuncusundan biri olan Javier Bardem’in oynaması yetti de arttı bile.

1 Mart 1969 yılında İspanya’da doğmuş Javier. Onunla ilk tanışmam “<ı>Jamón, Jamón” ile olmuştu. O zamanlar küçüktüm ama yine de çok net hatırlıyorum. Penelope’yi ve Javier’i... İkisinin de ilk sinema filmi; Jamón, Jamón. Ve ikisi hayatımın iki oyuncusu herşeyleriyle. Sonrasında <ı>Before Night Falls ile biraz daha tanıdım Javier’i. Ve asıl vurulduğum an <ı>“Mar Adentro”yu izlememle oldu. Nasıl bir yetenek, nasıl bir sanat ve nasıl bir his.. O rolu başka kimler oyanayabilirdi diye düşündüm ve bulamadım. Başroldeki karakterin acısını kendi canınızda hissedip, hüzüne boğulduğunuz bir film. İnsanın kendi içini sorgulayıp da kendi kendine yok artık! dedirten, intihar ve ötenazi arasındaki o incecik çizgiyi anlatan bir film.

Sonrasında, bütün filmlerini aldım 2 günde hepsini izledim. Yine Penelope ile birlikte <ı>“Çıplak Ten” bir Almadovar filmi. Penelope’yi mi yoksa Javier’i izleyeyim diye şaşırıp kaldığım bir filmdi. Ve en sonunda 2007 yılında <ı>“No country for old men” ile hakettiği başarıyı kazanıp Oscar ödülünü aldı. Aynı sene <ı>Gabriel García Márquez’in aynı adlı romanından alınmış <ı>“Love In The Time Of Cholera” vizyona girdi. Bir insan bütün ömrünü sadece bir insanı sevmek için ayırabilir mi? Filmde bunun cevabının “evet” olduğunu anlıyorsunuz. Kitabını da okumuştum fakat filmde belki de Javier’i izlediğim için bilemiyorum neden kendi aşklarımı sorgulayıp keşke o zamanlarda yaşasaydım diye düşünmüştüm.

Gelelim Barselona Barselona’ya... İnsan ilişkilerini ve aşkı çok güzel sorgulayıp en acayip gördüğünüz şeyleri bile size çok normalmiş gösteren bir film. Arkadaşlarımın genel yorumu ileride benden bir Vicky çıkacağı yönünde olmuştu. Aslında düşündüm ve neden olmasın ki? dedim...

<ı>Javier Ángel Encinas Bardem, bir insanlık abidesi. Her yönüyle her şeyiyle mükemmellik göstergesi. Yüzünü her gördüğümde kalbimin atışlarını hiç hissetmediğim kadar yoğun hissetmemi sağlayan tek sanatçı... Üstelik bir diğer mükemmellik göstergesi <ı>Penelope Cruz ile birlikte ve bir bebek bekliyorlar. O bebeği çok merak ediyorum, bu iki mükemmelliğin birleşimi nasıl olacak acaba, merakla bekliyorum...

Şimdi nereden aklıma geldi Javier, hemen söyleyeyim. Uzun bir yolculuğa çıktım yani birkaç haftalık her yaz yaptığım kendi içime bakarken dünyaya baktığım bir yolculuk. Son aylarda hayatı n gerçekten sinir tellerimi titreştirdiğini ve artık yeteeeer! diye isyan etmeme az kala kendimi attım yollara. Bir şey aramak için, bir şey bulmak için, bir şey anlamak için. Ve sahilde bir gün doğuşunda kimi uyuyup kalmış, kimi benim doğuşu izlememi izleyen, kimi denize hayalleriyle dalmış etrafımdaki insanlara baktım ve

- Ne aradığımı bilmiyorum ama neyi aramadığımı biliyorum dedim...

Bu lafımı duyan arkadaşlarım gülmeye başladılar;

- Biz bunu kıştan beri biliyorduk hahahahahahahhahah dediler.

Teşekkürler Javier; sanatın, güzelliğin ve dünyaya katacağın bir bebek için...

 
Toplam blog
: 38
: 1616
Kayıt tarihi
: 16.12.08
 
 

Deniz tutkunu, anne, evlat, sanat düşkünü, doğaya aşık, var olmanın anlamının peşinde bir insanoğ..