Ünal altı yüz dedi

Ünal, bir yıla yakın bir süredir Milliyet Blog'da yazıyor. Bu kısa sürede Milliyet Blog'da yazdığı yazı sayısı altı yüzü buldu. Bu erişilmez başarısından ötürü onu yürekten kutluyorum. Sanki bir imparatorluk var da, onun altı yüzüncü yılını kutlar gibiyim. Altı yüz yazı yazmak bir yana, altı yüze kadar saymak bile zor gelir insana. Ama, Fethiye'nin ulu çınarı o. O yapar, O yazar.

Birisiyle aranızda az miktarda bir para işi olsa 'Hadi canım sen de, ne olacakmış altı üstü beş bin lira değil mi?" deriz de, bu para işinin önemli olmadığını belirtiriz. Hadi bakalım Ünal'ın yazıları için de "ne olacak altı üstü altı yüz yazı değil mi?" deyin de göreyim sizi.

Anlamadım ! , ne dediniz.

Efendiiiim! Bir baba oğlunu okutmak istemiyormuş. "Okuyup da ne olacak, sonunda benim gibi dükkanda çalışmayacak mı?" diyormuş. "Benim oğlum üçe kadar saysın yeter, başka bir şey istemem" diyormuş. Arkadaşının birisi " Peki senin çocuk üçe kadar saymasını öğrendi, daha sonrasını öğrenmedi. Sen komşunun dükkanına geçtin. Senin dükkanı çocuğun bekliyor. Dükkana dört tane müşteri geldi. Çocuk sana gelip bunu nasıl anlatacak?" demiş. Adam da" Ondan kolay ne var, benim çocuk çok akıllıdır. Baba dükkana üç kişi geldi, yanlarında bir kişi daha var der olur biter, demiş."
Sevgili Ünal altı yüz kez kutluyorum seni.
Kervanı çekme ine.
Haydi yedi yüze, bine.