Üniversite giriş sınavları ve üniversite hazırlık kursları kaldırılacak

Başbakan Seul'e giderken yolda gazetecilere "üniversite giriş sınavlarını ve üniversite hazırlık kurslarını kaldıracaklarını" açıklamış.

Gerçekten ülkenin sorunlu alanlarından biri de bu dersaneler konusudur. Dersanelerin olması, eğitim işinin verimli bir şekilde yürümediğinin bir göstergesidir aslında. Eğitim işi tek bir noktada verimli işlemeli, ya dersaneler olmalı veya okullar. İkisinin de birlikte olması, okulun yetersiz kalması sorgulanması gereken bir durumdur. Okullar neden yetersiz kalıyor? Çocuklar okulda neden gerekli bilgileri bir türlü alamıyorlar da ikinci bir öğrenim sistemine ihtiyaç duyuluyor? Hem dersanelere de dünya kadar para ödeniyor. Bu paralar aileleri sıkıntılara sokuyor. Şimdi bu sistem gelirse dersanelere gidecek paralar ailelerde kalacağı için ailelerin de refahı bir parça artmış olacak.

Her ne kadar dershanelerde devlet kontenjanları var olsa da çocukların çoğu dersaneye gidemiyor. Okullarda hocalarda bir yılgınlık var, sınıflar kalabalık, okul imkanları kısıtlı, okul aile birlikleri aidat toplamak için bile binbir çaba içine giriyor. Özel okullarda ise sınıflarda boşluklar var. Devlet okullarında öğretmen eksikleri var, atanamayan öğretmenler sürekli seslerini siyasilere duyurmak istiyorlar.

Eğer dershaneler kapanırsa, bunlar milli eğitim sistemine katılırlarsa temel eğitim konusunda bu ikili sistem ortadan kalkar ve bir standartlaşma olabilir. Ancak devletin kanımca burada denetimi elden bırakmaması ve eğitime daha çok kaynak ayırması gerekir. Dershanelerde çalışan binlerce öğretmen ve çalışanı da ayrıca düşünmek gerekir. Bu insanları da mağdur etmemek gerekir. Zira devletin bu sistemle yükümlülükleri daha da artacaktır. Tıpkı hastaneler sisteminde olduğu gibi eğitim sisteminde de devlet önemli bir konuma gelebilir ve büyük satın alımlarla eğitim sistemini dilediği noktalara çekebilir.

Bir de kanımca okullarda yeterli eğitim verilmesi için ülke çapında bir seferberlik başlatılmalıdır. Öğrencilere konular daha çok hayattan örneklerle anlatılmalı, öğrenciler ilhamlarını hayattan almalı ve öğrencilerin gerçekten etkin çağdaş yöntemlerle öğrenmesi, anlaması sağlanmalıdır. Bence Türkçe, ingilizce, bilgisayar okur yazarlığı ve sistem mantığı öğrencilere iyi verilirse ezberci sistemden de uzaklaşılmış olunur.

Eğitim sisteminde bir önemli konu da kanımca sanayi okullarıdır.

Bu ülkede bence TOKI gibi rüştünü ispat etmiş önemli bir proje de Organize Sanayi Bölgeleri'dir. Ülkenin her yerinde, her köşesinde istisnasız varlar. Bilmiyorum başka memleketlerde de böyle mi ama bu Organize Sanayi Bölgeleri ülkemizin az çok sanayileşmesine katkılar yapmıştır.

Bir zamanlar bu ülkede "Köy Enstitüleri" vardı, amacı hayat ile okulu tek potada buluşturmak ve köyü kalkındırmaktı. Başarılı da oldular, bu ülkeye değerler kattılar. Yine bence ondan çok daha eski olan bir düşünce vardı. Sanayi Mektepleri düşüncesi. Ancak bu düşünce pek fazla gelişme imkanı bulamadı. Örneğin Ulus'daki Ulus Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, daha 1905 yılında, yani köy enstitülerinden çok çok önce Mekteb-i Sanayi adıyla açılmıştı. Bence ülkemiz bunu bilmeli ve atlamamalı. Sanayiden yüzünü çevirmemeli.

Şimdi "Özel Sanayi Okulları" projesi için de harekete geçilecek galiba. Belki "Lise ile Önlisansı" buralarda birleştirmek de gerekebilir. Eskiden örneğin Sanat Okulları bunu uygulamaya çalışıyordu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı da geçenlerde Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılına kadar Türkiye'nin bütün şehirlerinde "Bilim Merkezleri" kurulacak diye bir vizyon ortaya koydu. Bu da bence çok güzel ve yerinde bir hedef.

Belki özel dershaneler ismi “özel kurslara” dönüşür. Mesela özel sürücü kursları, özel muhasebe kursları, özel dil kursları, özel programlama kursları vbg. kurslar çalışmaya devam edebilirler ancak üniversite hazırlık kursları kaldırılmış olur.

Zaten ülkede üniversitesi olmayan yer kalmadı. Üniversite sayısı yanlış hatırlamıyorsam 150'yi aştı, yeni hedefin 200'ün üzeri olduğu yazılıp çiziliyor. Belki bundan sonra her üniversite kendi sınavını kendisi yapacak, bu uygulama ile belki yerel üniversiteler yeni ataklar yapacaklar ve yerel kalkınma da sağlanmış olacak.

Herkes için inşallah hayırlı ve etkin bir sistem kurulur diyelim.