Üniversite harçları tarih oluyor.

Bugünkü gazetelerde haberi var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite harçlarının kaldırılması için çalışma başlattıklarını açıklamış. Gerçekten harçların kaldırılması düşüncesi çok yerinde ve güzel bir düşünce. Kutlarım. Bu ülkede eğitimde, anaokulundan üniversiteye kadar aileler çok fazla zorlanmadan çocuklarına eğitim aldırabilmelidirler. Bu konuda her zaman bir fırsat eşitliğinin olması gerekir. Tabii, paralı olarak çocuklarını özel okullarda okutmak isteyecekler de olacaktır ama parası olmayanlara da her zaman bir açık kapı bırakmak gerekir. Bir ara Başbakan yine "dersaneleri kaldıracağız" da demişti, o zaman da bu güzel düşünceyi alkışlamıştım ama henüz icraatını göremedik. İnşallah o da gerçekleşir. Son yıllarda Türkiye'de icraattan daha çok düşünceler alkışlanır oldu. Bazı güzel düşünceler de hızlıca hayata geçti. Garip bir durum ama ne yapalım, halk olarak somut icraatların sürekli hasretindeyiz. Belki de Başbakan, ortaya somut iş çıkarttığı için halk tarafından bu kadar çok tutuluyor.

Üniversite harçlarının adı, resmi dilde “Öğrenci Katkı Payı”. Bunun için devletten öğrenim kredisi de alınabiliyor. Öğrenim kredisini ödeyemeyenlere de sürekli aflar çıkarılıyor şu sıralar. Öğrencinin dilinde ise harç, haraç olarak adlandırılır. Her sene başlarında öğrenciler üniversitelerde harçları protesto ederler. Bazı öğrenciler parasız üniversite istiyoruz diye de eylemler yapar ve kamu vicdanını yaralayan cezalar alırlar. Bu protestoların, bu sıkıntıların da bitmesi ülke için çok hayırlı olacaktır.

Yapılan hesaplamaya göre iki yıllık yüksek okullardan, doktora düzeyine kadar toplam 4 milyona yakın üniversite öğrencisinin yıllık harçlarının toplamı 1.1 milyar TL imiş. Ekonomik büyüklüğü 500 milyar doları yakalayan Türkiye'nin öğrenci parasına ihtiyacının artık olmadığı düşünülüyormuş. Gerçekten çok güzel ve yerinde düşünce. İşte bana göre güzel bir halkçılık örneği bu. Buna karar verebilmek de ayrıca yürekli bir liderlik işidir. Kutlamak gerekir. Bugün devletin bu paraya çok ihtiyacı yoktur belki ama ailelerin maddi durumları bu durumdan ya çok zorlanıyor ya da çocuklarını maddi imkansızlık yüzünden okutamıyorlar. Oysa, çocuklar okuyabilse, önlerinde "maddi durum engeli" olmasa belki ülke çok daha fazla kalkınacak, insanlar belki bu ülkede çok daha mutlu olacaklar.

Bu arada öğrenciler ile ilgili bazı istatistikler ise şöyle:

• ÖSYM'nin 2011 verilerine göre, 95 devlet, 54 vakıf, 9 askeri ve 1polis akademisinde 1 milyon 98 bin 310 ön lisans, 2 milyon 528 bin 332 lisans, 126 bin 368 yüksek lisans, 43 bin 405 doktora ve 20 bin 671 tıp ihtisas öğrencisi öğrenim görüyor. Yani 154 yüksek öğrenim kurumunda toplam 3 milyon 817 bin 86 öğrenci var.
• Türkiye'de esasen eğitimi devlet finanse ediyor. Öğrencilerin ödediği ücretin resmi adı 'Öğrenci Katkı Payı'... Bu pay, en düşük 71 TL olarak Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinden alınıyor. Diğer okullarda 'en düşük' harçlar özetle şöyle: Yüksek okullar 190-227 TL, eğitim, edebiyat, ilahiyat ve iletişim 284 TL, hukuk, siyasal ve işletme 313TL, mühendislik, mimarlık 387 TL, denizcilik, uçak, ziraat, veterinerlik 316-387 TL, diş hekimliği ve eczacılık 494 TL, tıp 591 TL, konservatuvar 589 TL.
• İkinci öğrenim, yani daha düşük puanla 'gece okulu' olarak girilen aynı fakülteler için ödenen harçlar bin TL'den başlıyor, 4 bin 268 TL'ye kadar çıkıyor.
• Üniversite karşılığı alınan 'öğrenim kredisi' ise enflasyon farkı eklenerek geri ödeniyor. Ancak ödeme mezuniyetten iki yıl sonra başlıyor ve eğitim görülen süre kadar (4-6 yıl) taksitlendiriliyor. Erken ödemede ise yüzde 30 indirim yapılıyor.
• Devlet, 'Başbakanlık Bursu' adıyla lisans öğrencilerine aylık 260 TL,yüksek lisans öğrencilerine 520 TL, doktora öğrencilerine ise 780 TL karşılıksız burs veriyor. Burs ve aynı miktardaki krediden 1 milyon 173 bin öğrenci yararlanıyor. Bu yıl burslar hem zamlanacak hem de daha çok öğrenciye verilecek.

Kaynak : http://www.haber7.com/egitim/haber/904376-universite-harclari-kalkiyor-egitim-bedava-oluyor