Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '15

 
Kategori
Eğitim
 

Üniversitede dergi çıkarmanın temel sorunları ve çözümleri I

I. Derginin Felsefesi

Her öğrencinin hayata ve insan dair söyleyeceği bir sözü vardır ve dergi bunun bir aracıdır. Öğrenci dergilerin hedefi çok öğrenciye ulaşmak ve Türkiye geneline dağıtım yapabilmektir. Bu hedefe doğru adımlarla ilerleyebilmek için öğrencilerin yayın politikasını iyi belirlemesi gerekir. Çünkü üniversitelerde öğrenciler arasında rekabet olduğu kadar gruplaşmalarında çok olduğu bir mekândır. Gruplaşmalar ve rekabetler arasında derginin kaybolmaması için izlenecek yol önemlidir.

Üniversite dergileri genelde bir bölümde aynı sınıf da okuyan öğrenciler tarafından çıkarılmaya çalışılır. Bu doğal bir durumdur. Aynı sınıftaki öğrenciler kendi aralarında gruplaşarak sosyal aktiviteleri de beraber yaparlar. Diğer bölümlerden ve aynı bölümün diğer sınıflarından kopuk olmaları veya ortak bir çalışmama yapamamaları normal bir durumdur. Ancak dergi açısından sıkıntılı bir durumdur. Öğrencilerin yaptığı en büyük hata aynı bölümün öğrencileriyle ve farklı bölüm öğrencileriyle iletişime geçmemesidir.

Bu iletişimsizlik dergiyi bir sınıfın ve bir grubun dergisi yapar. Bu dar alandaki paslaşma derginin satışını ve çok insana ulaşmasını engeller. Öğrencilerin yapması gereken, dergiyi bir düşünce, bir din, bir ideoloji anlayışında hapis etmeden kuşatıcı rol alabilmesini sağlamaktır. Dolaysıyla, derginin en kötü haliyle bölüm dergisine dönüştürülmesi gerekir. Şayet dergi, bir sınıfın, bir grubun dergisi olmaktan çıkarılırsa, derginin ömrü daha uzun olacağı gibi dergiyi sahiplenecek öğrenci sayısı artar ve dergi okul geneline ulaşması kolaylaşacaktır.

Şunu unutmamak lazımdır ki dergi bir gurup dergisine dönüşürse, aynı sınıftaki arkadaşlar bile dergiyi almaya yanaşmayacakları gibi, olumsuz tepkilerle derginin saygınlığını da zedeleyeceklerdir.

Öyleyse, yapılması gereken şey öncelikle derginin bir sınıf, bir gurup dergisi olmaktan kurtarmaktır. Aynı bölümün diğer sınıflarından temsilciler bulunmalı ve dergi de görev verilmelidir. Gerekirse sınıflara örnek dergiler dağıtılmalı ve öğrencilerin dergi yönetimine ulaşabilmesi içinde iletişim formaları dağıtılmalıdır. Sınıflar arasında ve öğrenci gurupları arasındaki dengeye dikkat edilmelidir. Öğrencilere ve öğrenci guruplarına mesafeli hareket edilmelidir.

Aynı bölüm arasında organize olduktan sonra diğer bölümlerle iletişime geçilip, diğer bölümlerden de dergiyi temsil edecek öğrenciler bulunmalıdır. Böylece yavaş yavaş dergi fakülte ve üniversite geneline hitap edecek formata dönüştürülmelidir.

Bütün bunlar yapılırken, kendinizden ve inandığınız şeylerden taviz verin anlamı çıkarılmamalıdır. Sonuç da siz bir hizmet veriyorsunuz ve insanların sizden haberdar olması gerekmektedir. İletişim kanalları slogan söylemlerle hemen kapatılmamalıdır.. İdeolojik bir amacınız yoksa dergide görev alan öğrencilerin dünya görüşü ve dergideki yazıların(ideolojik yazılar hariç) içeriği size ters ve farklı gelse de bunu problem edinmeyin. Herkesin sizin gibi düşünmesini ve yazmasını beklemeyin. Farklılıklar hem sizin hem okuyucularınızın ufkunu açacağı gibi derginiz kuşatıcı olacak ve kitleniniz genişleyecektir.

Sanat/kültür/edebiyat dergilerin içeriğine dair bir adres belirtmek doğru değildir. Sonuç da siz öğrencisiniz ve kendinizi gelişmeniz gerekiyor. Bu kısa süreli çalışmayı verimli hale dönüştürmeniz gerekiyor.

Öğrenci dergilerinin 2/3 sayı çıkıp, devamının gelmemesi ya da 3/4 yıl boyunca 2-3 kişi ile derginin devam etmesinin altında gurup anlayışları yatmaktadır. Hâlbuki kuşatıcı bir anlayışla hareket edilirse, dergiyi çıkaran kadro, dergiyi kendisinden sonra gelecek öğrencilere devir edebilecektir. Yeni gelen öğrenciler bir öncekilerin yolundan dergiyi daha ileriye taşıyacaklardır.

II.Yazar Kadrosu ve Yazıların Toplanması

Üniversite de dergilerin en büyük sıkıntılarından biri dergide yayınlanacak yeterlilik de yazıların toparlanamamasıdır. Her sayı da hummalı bir şekilde dergiye yazı arama derdine girilir. Bu durum hem derginin geç çıkmasına hem de derginin dışarıya bağımlı hale getirir.

Özgün ve bağımsız bir dergi için derginin oluşum aşamasında oluşturulan kadronun tamamının her sayıda yazısı yayınlanabilecek öğrencilerden oluşmalıdır. O zaman sürekli dışarıdan yazı bulma derdi olmayacaktır. Dışarıdan gelen az sayıdaki yazı yeterli olacaktır.

Dışarıya bağımlı bir dergi hiçbir zaman zamanında yazılar dergiye ulaşmaz. Gerek tanıdık öğrencilerin gerek farklı bölümlerden ya da internet üzerinden bağlantıya geçenler sözü edilen tarih de yazıları teslim etmezler. Hatta nadir de olsa bölüm hocaları söz verse de onlarda çok nadir sözlerinde dururlar.

Derginin bir arşivi oluşturulmalıdır. Diyelim ki derginin 2. Sayısı çıkarılacaktır, ama 3. Sayı içinde yazıların hazırlığına da başlanmalıdır. 2. Sayı için gelen yazılar artı ve yayınlanacak düzeyde ise 3. Sayıya kaldırılmalıdır. Hiçbir zaman dergiye gelen yazılar imha edilmemeli ve kaybolmamasına dikkat edilmelidir. Derginin matbu ve sanal bir arşivi oluşturulmalıdır. İlerleyen zamanlarda dergide yazısı yayınlayanlar sıkıntı çıkarabilirler. Örneğin yazının izinsiz yayınlandığını iddia edebileceği gibi, yazının değiştirildiğini de söyleyebilir. Ne olur ne olmaz diye, yazıların orijinal hali arşivlenmelidir.

Öğrenci dergilerini, tek tip yazı türleriyle boğmamaya çalışılmalıdır. Mümkün oldukça farklı türlere yer verilmelidir. Çünkü dergi de insanlar çeşitlilik arar. Kimisi öykü sever, kimi şiir ve deneme sever. Okuyucu aradığı türle ilgili en az bir yazıya ulaşabilmelidir. Tabii ki derginin kapak konuları olabilir, ama bu demek değildir ki diğer türlere yer verilmeyecektir. Dergi sayfasına göre bu dağılım dengelenmelidir.

Dergi için yazı toplarken mümkün oldukça çok insandan talep edilmelidir. Yazı istekleri sınırlı öğrenciyle yetinmemelidir. Söz verenler yarınlarda sözlerini tutmadıkları zaman eliniz boş kalır ve kimseye de hesap soramazsınız. Öğrenciler size gönüllü yazı verdiklerinden, sözlerini tutmama olasılıkları fazladır. Talep sayısını artırırsanız, arada sözü tutmayanlar olsa da yazı sıkıntısı yaşamazsınız. Bir nevi dengeleyici bir yöntem takip etmiş olursunuz.

Gönüllük işlerinde insanlara zorunlu taleplerde bulunmak, o sözün tutulmama riskini artırır. Öğrencilerden yazı talep ederken, işte sen deneme yaz, sen de öykü yaz şeklinde sipariş vermeyin. Bırakın herkes ilgilendiği konularda yazı yazsın. O zaman yazının yazılma olasılığı artar. Öykü yazmayı seven bir öğrenciden sinema üzerine bir yazı isterseniz, sinema ile ilgili beklediğiniz yazı büyük olasılıkla gelmeyecektir. Öğrencilerin ilgi alanlarına göre konu ve tür dağılımı yapılmalı ki öğrenciler çalışmalarını severek yapabilsinler. Yoksa sevilmeyen bir konu ve türle ilgili yazı sözü verilse de dediğimiz gibi öğrenciyi harekete geçirmez. İstenen yazının gelmeme olasılığı fazladır.

Derginin, sürekliliğini ekonomi ve yazılar belirler. Yazılar ilgili sorunu çözmenin tek yolun sürekli dergiyi besleyecek bir yazar kadrosunun olmasıdır. Bu yazar kadrosu, derginin diğer işlerinde görev almak zorunda değildir. Sadece yazı yazma sorumluluğu da yeterlidir. Düzenli ve sürekli yazı yazan bir öğrenciye, derginin diğer sorumluluklarını dayatmanın anlamı yoktur. Bu dergiye yarardan ziyade zarar getirir ki sürekli ve düzenli bir yazardan olma durumuyla karşı karşıya kalınabilir.

 Osman Tatlı

osmantatli@gmail.com

https://twitter.com/tatliosman63

 
Toplam blog
: 90
: 382
Kayıt tarihi
: 02.08.14
 
 

2004 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Üniversite yılla..