Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '17

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Ünlü Dizilerin Yapım Şirketi Endemol Shine Türkiye, Nasıl Bu Hale Geldi?

Ünlü Dizilerin Yapım Şirketi Endemol Shine Türkiye, Nasıl Bu Hale Geldi?
 

Dayan Yüreğim oyuncularının ödemeleri alamayınca eylem yaptığı Endemol Shine Türkiye'ye haciz şoku! Şirket Paramparça dizisinin köşk kirasını ödeyemiyor.


Sakın öyle küçük bir şirket sanmayın, Endemol Shine Türkiye'yi.

Eğlence sektöründe dünyanın liderlerinden biri olarak bilinen ve 1994 yılında kurulan Hollanda merkezli grubun, dünya genelinde 31 ülkede şirketi bulunuyor.

Yapımları her yıl 200 farklı ülkede milyonlarca kişiye ulaşıyor.

2015 yılında Türkiye'ye giren Endemol Shine Group, sanırım şu an biz ne yaptık diyordur.

Zira onlar bile işlerin buraya geleceğini hayal etmemişlerdi.

Şöyle bir yapılan işleri hatırlayalım...

Paramparça, Kördüğüm, Dayan Yüreğim, Kış Güneşi, Serçe Sarayı, Evlat kokusu, Sevdam Alabora, Big Brother, Sıradaki Gelsin...

Her ne kadar 7 Haziran günü Dayan Yüreğim ekibinin, şirket binası önündeki eylemi ile Endemol Shine Türkiye'nin uzun zamandır ekiplerine ödeme yapmadığı basına yansımış olsa da, sektör içindeki herkes çok uzun zamandır yapım şirketinin ödeme sıkıntısı çektiğini zaten biliyordu.

Ayrıca bu eylem durumu, ilk de değildi.

Şubat ayında Paramparça kamera arkası ekibinin, ödemelerini alamaması nedeniyle işleri durdurduğu da basına yansımıştı.

Hadi şimdi eğri oturalım doğru konuşalım…

Yapım şirketinin bu durumu tüm sektör tarafından bilinirken, neden insanlar bu şirketle çalışmaya devam etti?

Öncelikle bazı isimler var ki; durumu görüp sıkıntı yaşayacaklarını fark ettikleri için, daha sözleşme aşamasında Endemol Shine Türkiye ile yollarını ayrıldılar.

Bu isimler arasında senaristler de var, yönetmenler de, kamera arkası ekip de...

Bu yollarını ayıran isimler bile, içeride kalan paralarını almak için aylarca yapımcıların peşinde koşturdu.

Hatta şirketin onlara olan borcunu almak için uğraşırken, bu kişilerin bazılarının mesleki yeteneklerine bile laf edildi.

O gitmedi, biz gönderdik babında.

Sorarım size, kaç ay kiranızı öteleyebilirsiniz?

Peki kaç ay çocuğunuzun okul ihtiyaçlarını, bir sonraki aya atabilirsiniz?

Bir, iki, belki üç...

Tabi ki bıçak kemiğe dayanınca, bazı ekip üyeleri tepkilerini göstermeye başladı.

Sonra o insanlar işten çıkarıldı.

Ama kimsenin sesi çıkmadı.

Niye?

Her koyun kendi bacağından asılır da ondan.

Ufak bir kaynak bulunsa, kanaldan ödeme gelse, hemen oyunculara dağıtılmaya çalışıldı.

Kamera arkası ekibe yine ödeme yok.

Niye?

Çünkü kamera arkasındaki herkes kolayca değiştirilebilir.

Öyle ya, biri gider biri gelir.

Ama kamera önünü değiştirmek zor…

Oyuncu ben sete çıkmam derse, kanala anlatmak mümkün değil.

Seyirciye anlatmak hiç mümkün değil.

Ama set ekibi iş durdurursa, kapıda zaten yeni ekip hazırdır.

Hatta o yeni ekip için bile, bir c planı vardır.

Endemol Shine Türkiye, Bu Hale Nasıl Geldi?

Başrol oyuncularına verilen rakamların devasal yapısı, mekanlara verilen uçuk paralar, kanalların verdiği bütçelerle denk gelmeyince olanlar oldu.

Hatta bazı bulunan güzel mekânlara, henüz dizi yapılmamasına rağmen, başka bir yapım şirketi kapmasın diye uzunca bir süre boşu boşuna kiralar bile ödediler.

Sanırım Endemol'ün gücüne güvendiler.

Ve biraz da hem hırslarına hem de egolarına yenik düştüler.

Zira Endemol Shine Türkiye ekibinin ağzında, hep aynı cümle vardı.

"Bizim kanaldan aldığımız bütçeler çok da umurumuzda değil, yurt dışı satışlarından zaten para kazanıyoruz."

Bu cümleyi en az bir kez olsun, duymayan sektör üyesi sanırım yoktur.

Ama öyle olmadı işte...

Kanaldan gelen bütçeden daha çok para harcayıp, yurt dışı satışlarından gelecek para ile döneceklerini zannederek çok büyük hata yaptılar.

İş öyle yerlere vardı ki, ismi bende saklı bir görüntü yönetmenine, aldığı üç kuruş para için "taksitle ödesek olur mu acaba" diye teklif ettikleri bile konuşulur olmuştu.

Paramparça Dışında Başarılı Dizi Çıkmadı!

Evet, Endemol Shine Turkey, Paramparça dışında doğru düzgün bir iş çıkaramadı.

Ne Kış Güneşi, ne Evlat Kokusu, ne Dayan Yüreğim, ne Sevdam Alabora, ne Kördüğüm, ne de Serçe Sarayı...

On üç bölümü devirenlerin hepsi ite kaka, biraz ilişkilerden biraz Endemol'ün yurt dışına satma çabasından sürdü.

Tabi burada akıllara şöyle bir soru geliyor...

Sektörün tamamı Endemol Shine Turkey'in ödeme sıkıntısı yaşadığını biliyorsa,

Neden bu arkadaşlar bile bile çalışmaya devam ettiler?

Neden buradan gelen projeleri kabul ettiler?

Cevap aslında basit...

Bakınız kanalların yönetimlerine…

Endemol’den ayrılanların hepsi, kanallarda drama departmanlarının önemli kadrolarına geçti.

Zaten dizi sektöründeyseniz, beş adet kanala çalışıyorsunuz demektir.

ATV, Kanal D, Fox TV, Star ve Show...

Bu kanalların neredeyse yüzde ellisi, Endemol Shine Türkiye şirketinden ayrılan ve oraya geçenlerden oluşuyor.

Ne var bunda demeyin...

Kanallar artık, oyuncuyu bırakın, yönetmene ve senariste bile karışıyor.

Proje sizin olsa bile, sizi taca atabiliyorlar.

Her şey o kişilerin dudaklarının ucunda.

Sektör bu isimlerin parmağında dönüyor.

Yani o isimlere kendinizi beğendirmek ve sevdirmek zorundasınız.

Tek yol bu.

Paranızı aylarca alamasanız da ya da sizi bir projenizden dolayı aylarca bekletiyorlarsa bile, dönüp iki kere ödememi ne zaman alacağım, projeme ne oldu diye soramazsınız.

Sorsanız, adınız bir anda sorunlu olarak çıkar.

Üstünüz çizildiyse de, aç bil aç ortalıkta iş dilenirken bulursunuz kendinizi.

Oyunculuk anlamında destan yazarsınız ama çalışamazsınız.

İyi yönetmensinizdir ama evde size çocuk baktırırlar.

Proje gönderirsiniz okumazlar.

Hep de bir bahane vardır.

Yönetmeni işsiz bırakırsanız, ekibi işsiz kalır.

Bu sefer o ekip, başka yönetmenle çalışmaya başlar.

O yönetmen de zaten bu yapımcılarla çalışıyordur.

Sektörde zaten kaç tane yapımcı var ki?

Ortada garip bir çark var ve her yol maalesef ki aynı yere çıkıyor.

Şimdi soruyorum; hayatını bu işten kazanan, evini geçindiren ve başka bir iş bilmeyen insanlar ne yapsınlar?

Uzak olacağıma yakın olayım kafasında, iş işte bulunur mantığında, çaresizce kabul ederler, o projelerde o yapımcılarla çalışmayı.

O yüzden, kimse kimseyi yemesin arkadaşlar…

Ortada sadece bir dizi tutturmuş, bir yapım şirketinden bahsediyoruz…

İddialıyım…

Bugün Endemol Shine Türkiye, yeni bir dizi yapmaya kalksın, yine oyuncuları oynar, kamera arkası çalışır.

Eğer bu sektörde iş yapmaktan başka çareniz yoksa, kimse bu beş kanalın neredeyse yüzde ellisini görmezden gelemez.

Bu sektör yetenek ister ama en çok ilişkilerin sağlam olmasını bekler.

Çünkü herkesin  arkasını kollayacak adama ihtiyacı vardır.

Şimdi ne mi olacak?

Endemol Shine Türkiye büyük ihtimalle kapanacak, adı da askıya alındı olacak.

O şirketin çalışanları da, kanallara ve yapım şirketlerine dağılacak.

Ve kimse düşünmeyecek ya da sormayacak, arkadaş senin yaptığın diziler çok kötü, bize ne vereceksin diye?

Diziler kaliteli de, seyirci sevmedi değil ki...

Kötü işlerdi...

İçlerinde otuz bin tane hata vardı.

İnanın bana kimse düşünmeyecek, kimse sormayacak.

Sonra o kişiler, kendisine sorun çıkarmayan kalabalığı da peşinden götürecek oraya.

Bazısını kadro sağlayacak, bazısını da proje verecek.

Olan, eylemlerde paramızı alamıyoruz diye söylenenlere olacak.

Onların adı da, "sorunlu" olarak sektörde yayıldıkça yayılacak.

Yani yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal durumu.

 

Ha bir de bal tutan parmağını yalar var ki, onu da buraya bırakıyorum, üstüne almak isteyen buyursun alsın.

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..