Ünlü olmak çok kolay!

Eskiden çok az sayıda ünlü vardı şimdi ise sadece akla gelmedik acayiplikler yaparak meşhur olmak moda haline geldi neredeyse!
Özellikle de görsel medyada! Toplumun sorunları hakkında kafa yormuşluğu, mürekkep yalamışlığı olan yazılı medya müdavimlerinin ise hiç şansı yok!
Hemen her konu da yorum yapmanın, polemikler yaratmanın şöhreti de beraberinde getirmesi yeni bir meslek dalı olsa gerek.
Şarkıcı, manken, dizi oyuncusu hatta ödüllü sanatçı bile olabilirsiniz!
Ülkemizde sözde sanatsever ama aslında pohpohlama ve alkış makinesi olan bazı kişiler oldukça bu olay artık çok kolay!
En berbat esprilere katıla katıla gülmek ya da en basit dramatik konularda dahi hüngür hüngür ağlamak zorundalar sanki.
Bet sesleriyle güzelim şarkıların içine eden kimi sözde solistleri adeta avuçları patlarcasına alkışlamaları da cabası!
Sanki onları TV programlarının ve magazin sayfalarının en çok aranılan konuğu haline getirdiklerinin farkında değillermiş gibi!
Soyunduğu görevle alakalı hiçbir eğitim almadıkları halde  alalecele etiketlendirip en tepeye çıkarmakta üstümüze yoktur!
Bu tür insanları ağızları açık izleyen halkımızın bilinç düzeyi artmadıkça bu tür sunumlardan vazgeçmesi oldukça zor görünüyor ne yazık ki!
Kendi geleceğimizi başkalarının çizdiği senaryo'lara teslim etmiş durumdayız çünkü.
Zaafiyetlerimizin farkındalar, bu sayede de zirvede kalmak hedeflerine sanıldığından daha kolay ulaşmaktalar!
Şöhretlerine şöhret, servetlerine servet katmaktalar!
İşte bu nedenledir ki ortalık “falancanın son sevgilisi kim” haberlerinden geçilmiyor!
Sanki çok umurumuzdaymış, sanki başka hiçbir derdimiz yokmuş gibi!
Ama olayın esas tehlikeli olanı, çeşitli programlara çıkıp bir profesör edasıyla insanların kaderlerini etkileyecek düzeyde ahkam kesebiliyor olmaları!