Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '17

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Unut Şu Çocukluğunu veya Affetmeyi Öğren!

Unut Şu Çocukluğunu veya Affetmeyi Öğren!
 

Tek dostum, sevgilim, eşim,

Mutluyum, şu an sahip olmak istediğim her şeye sahibim, tek bir derdim var, yüce Allah’ıma şükürler olsun…

Başarabileceğimi biliyorum ama yüreğim öfke dolu. O kadar büyük bir düğüm varki boğazımda, geçmiyor. Yutkundukça canımı acıtıyor sadece, sadece varlığını daha çok hissettiriyor.

Ailemle ilgili problemlerimi çözemiyorum içimde, bunları hayatımın her anında yaşıyorum. Sanki hiç büyüyemiyorum, büyümek istemiyorum. Küçük bir an; Oyunlar oynuyorum, mutluyum, eğleniyorum, koşuşturuyorum heyecan içinde… ayağım takılıyor düşüyorum, bacağımda küçük bir sıyrık oluyor ama ben param parça olmuşçasına ağlıyorum, çığlık çığlığa, kendimi yerlere ata ata, kimse neden böyle yaptığımı anlamıyor, ben sanki o sıyrıktan tüm geçmişimdeki yaraların acısını çıkarıyorum.

İçim o kadar şişiyorki taşıdığım sorunlarla, bir düşsem, küçük bir sıyrık, küçük bir nedenim olsa da haykırsam diye bekliyorum.

Abarttım mı acaba bu zamana kadar, çok mu hassastım? Annemle ilişkim nasıl geliyor biliyor musun, gözünün önünde çırpınıp durmuşum da beni hiç görememiş gibi. Ona sorsan beni büyütmek için gençliğini çürüttü, bana sorsan çürüyen gençliğinin meyvesi olarak beni büyüttü.  

Bazen psikojim bozuk benim diyorum, insanları suçlamaktan başka yaptığım bir şey yok diyorum. Ama sonra bakıyorum da, “Ben yürümekte zorlanırum aşkım,  (ağlamaktan yazamadım aşkım, geldim sen uyurken sarıldım sana, konuştuk bunları uzun uzun, şimdi sen uyudun, ben kaçıp tekrar yazmaya geldim.)

…ellerim bir şey taşımaya müsait değil, birilerinden çekindiğim için yemek yiyemezken her hafta farklı bir yurtta kaldım Sakarya’da… Her hafta beni kabul edecek bir ev, yurt aradım. 4 yıllık bir özel okulda okusaydım harcayacağımdan daha az para harcadık belki de… Ama annem bir kere benim kızım yorulmasın, aç kalmasın, bu kadar eşyayı yükü taşımasın, her hafta kalacak yer aramasın, benim kızım rahatça evinde yaşasın diyip beni özelde okutayım demedi, bu dediğimi şimdi bile duysa yine kızar “ne özel okulu be” diye. Anlamıyorum ki o okulda okuyanlar benden çok mu değerli, benden fazla mı ihtiyaçları var bu okullara…

Bunları unutamıyorum işte, okula formasız gittiğimi, Voswagen Polo arabamız, 3 tane evimiz varken gidip müdüre paramız yok forma alamadık beni okula böyle kabul edin dememi unutamıyorum. Annemin beni bu kadar dışlamasını ama benim için her şeyi yaptığını ama benim nankör olduğumu düşünmesini…

Oysa ben harika bir çocuktum tüm hayallerim sevgi üzerine kuruydu, zekiydim, iyi bir yürüğim vardı, başaramayacağım hiçbir şey yoktu; ama yüreğim öfke dolu… Onlara kızıyorum, kendime kızıyorum, annemin bu kadar mutsuz olmasının benim yüzümden olduğuna, hep onu üzdüğüme inanıyorum.

Belki sadece bir çocuktum ama bu büyük öfkeyi hala yaşıyordum.

HER ŞEYİ BİR KENARA BIRAKSAM, ÇOK DAHA MUTLU OLACAĞIM.

Biz bir aileyiz, hayat aile olmadan yaşamaya değmez.

 
Toplam blog
: 4
: 92
Kayıt tarihi
: 11.06.16
 
 

İnsanım işte, şu anda hayatta olan, 3 yaşında, üniversite mezunu, çalışan, %87 engelli, evli, bir..