Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '16

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Unutkanlığı önlemenin yolları var mı?

Unutkanlığı önlemenin yolları var mı?
 

Hastalığın popülaritesi olur mu? Dünyada gittikçe sıklığı artan Alzheimer hastalığı söz konusu olduğunda ve etrafımızdaki her iki kişiden birisi ‘Ben unutuyorum’ dediğinde olabiliyor sanırım. O zaman biraz unutkanlıktan bahsedelim...

Her unutkanlık Alzheimer midir? Elbette ki değildir. Unutkanlığın birçok sebebi vardır. Özellikle gençlerde beslenme tarzı, depresyon, anksiyete bozukluğu (panik bozukluk), vitamin eksiklikleri, hormon düzensizlikleri gibi birçok nedeni olabilir. Bunların tespiti için öncelikle kanda bazı tetkikler yapmak gerekir. Eksik olan ne ise düzeltilir ve durum geçer.

Peki biz ileride Alzheimer hastası olmamak için neler yapmalıyız? Ya da mevcut zaman dilimimiz içerisinde unutkanlığı önlemek için bir şeyler yapılabilir mi? Yazı içerisinde sizlere son yapılan bilimsel çalışmaların bir özetini sunmaya çalışacağım.

Atalarımızın ‘’İşleyen demir ışıldar’’ sözü bu konuda da geçerliliğini korumaktadır. Hem zihinsel, hem bedensel olarak kendimizi aktif tuttuğumuzda unutkanlıklarınızın belirgin olarak düzeldiğini fark edeceksiniz. Sabahları düzenli spor yapmak -ki bunun en basiti yürüyüştür- kan akımını hızlandıracak, dolayısıyla beynimiz de bundan kendine gereken payı alacaktır. Zihinsel egzersiz ise her bireye göre farklılık gösterir. Entelektüel düzeyi yüksek kişiler için kitap okumak bir zihin egzersizi değildir. Ancak başka bir birey için kitap okumak bir zihin egzersizi sayılabilir. Basitten zora doğru birkaç zihin egzersizi sayacak olursak; Kitap ve gazete okumak, bulmaca çözmek, Sudoku çözmek, Briç oynamak, bilgisayarda strateji oyunları oynamak ve yeni bir dil öğrenmek.  Ben genellikle en son verdiğim örneği çok başarılı bulurum. Çünkü yeni bir dil öğrenmek beyin hücreleri arasındaki bütün bağlantıları çalıştırır. Hücreler arası bağlantılar en az hücreler kadar önem taşırlar.

Depresyon gençlerde unutkanlığın en önemli nedenlerinden birisidir. Ayrıca her depresyon atağı beyin hücre ölümüne yol açar. Bu da demektir ki; her atak bizi Alzheimer hastalığına basamak basamak yaklaştırır. Bunun yanında belirtmek gereken önemli başka bir durum da şudur; her kendini kötü hissetme depresyon değildir. Son dönemde depresyon tanısı gereksiz olarak konulabilmektedir. Ya da hekime gitmeden eczaneden kolayca antidepresanlara ulaşılabilmektedir. Unutmamak gerekir ki depresyon tanısı olmadan kullanılan antidepresan ilaçlar da beyin hücre ölümüne ve dolayısıyla unutkanlığa neden olur. Konu ilaçlardan açılmışken, bir başka ilaç türü ile devam edelim. Yeşil reçete ile satılan diazepam türündeki sakinleştirici ilaçlar ileride Alzheimer hastalığının yolunu açan bir diğer etkendir.

Peki unutmamak için nasıl beslenmeliyiz? Yapılan çalışmalar göstermiştir ki Akdeniz diyeti (bol sebze ve meyve, zeytinyağı) ile beslenen toplumlarda Alzheimer hastalığı daha az görülmektedir. Yüksek folik asit içeren koyu yeşil yapraklı sebzeler ve baklagilleri diyetimizden eksik etmemeliyiz. Asetil L-Karnitin isimli antioksidanın da bu hastalığa karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir. Asetil L-Karnitin yağsız kırmızı et, balık eti, süzme peynir ve peynir altı suyunda bolca bulunmaktadır. Omega -3 yağ asitlerinden zengin beslenmek de unutkanlığınızı azaltacaktır. Özellikle soğuk sularda yaşayan yağlı balıklar (Somon balığı gibi) Omega-3 yağ asitlerinden oldukça zengindir.

Resveratrol içeren siyah üzüm çekirdeği kabuğu da son dönem çalışmalarda unutkanlığa karşı koruyucu bulunmuştur. Resveratrolün diğer kaynakları olan ananas ve yer fıstığını da tüketmekte fayda var. Yeşil çay, içerisindeki kateşin maddesi dolayısıyla önerilmektedir. Hindistan cevizi ve kolinden zengin yumurta sarısı da bu konuda etkili bulunmuştur. Ama lütfen son dönemde Hindistan cevizi yağı ile ilgili çıkan yanlış haberlerle bu durumu karıştırmayalım! Burada bahsedilen henüz hastalık gelişmemiş normal bireylerde Alzheimer hastalğından korunmak için arada sırada diyetlerinde Hindistan cevizinin kendisine yer vermeleridir. Birçoğumuzun tüketmekten hoşlandığı kahvede bulunan kafeini de az miktarda almak unutkanlığa karşı koruyucu olabilmektedir.

Eğer yazıyı sonuna kadar okuyup, yazının içeriğini anımsıyorsanız endişelenmenize gerek yok. Ancak şu anda ben ne okumuştum diye hayıflanıyorsanız, önerileri dikkate almanızı tavsiye ederim.

E-mail: drsevdasarikaya@gmail.com
Twitter: @drsevdasarikaya
Facebook: Anılar Silinirken Sosyal Medya Platformu
Instagram: @dr_sevda_sarıkaya
 
 
Toplam blog
: 50
: 295
Kayıt tarihi
: 28.05.15
 
 

Nöroloji uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sevda Sarıkaya 1977 yılında İstanbul'da doğmuştur. İlk, Orta ve Lis..