Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Beyhan BiÇKİN KOZANOGLU

http://blog.milliyet.com.tr/turk35

27 Ekim '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Unutmadim, unutamam ki

Unutmadim, unutamam ki
 

Hani "unuttum" demiştim ya sana, "sana da sevgine de muhtaç değilim, şimdi eskisinden daha mutlu, daha huzurluyum" ve hatta senin dediğin gibi "eski camlar bardak oldu" demiştim ya yalandı sevdiğim. Ben seni hiç unutmadım, unutmayacağım da. Ben seni unutmak için sevmemiştim ki.

Evet birtanem ne yaptıysam ben seni unutamadım. Sanki ben varsam mutlaka sen de olmalıymışsın gibi. Sanki ilkbaharla sonbahar, yaz ile kiş gibi. Sanki ben geceyim sen gündüz. Bazen tam unuttum diyorum gecikmeden yine geliyorsun aklıma. Hani yazın hava, geç de olsa kararır ya, aynı öyle. Ya da ne bileyim sanki güneş ile ay gibi. Mutlaka birbirleri ardına gelirler ama dünya yıkılsa bir araya gelemezler ya işte aynı öyle. Ben varsam sen de mutlaka varsın oralarda bir yerde. Ama nasıl gece ile gündüz bir araya gelemiyorsa, biz de bir araya gelemiyoruz. Gelemeyeceğiz de.

Hani sana da sevgine de muhtac değilim demiştim ya, o da yalandı. Aynı büyük şairin dediği gibi " ben sana mecburum bilemezsin". Sanki havasız kalmış suyun içindeki balık, çölde susuz kalmış çiçek gibiyim. Sensizken var mıyım yok muyum, yaşıyor muyum ölü müyüm bilemiyorum.

Eskisinden daha mutlu, daha mı huzurluyum dedim? Sen bakma öyle dediğime, ağızdan çıkan her söz hislerinin tercümesi olmuyor bazen. Bu da yanlış tercümelerden biri işte. Çünkü "sensizlik öyle zor ki, ben sensiz bir hiçim, ne olur bakışlarını bari kaçırma benden, ışıksız yolumu nasıl bulacağım ben" diyemem ki.

Eski camlar bardak oldu demiştim ya, sırf sana kızdığım, kırıldığım için demiştim. Eski camlar bardak olsalar, düşüp kırılsalar bile, ben o kırılan parçaları bile sakladım yüreğimin en güzel köşesinde senden hatıra onlar diye seni bana hatırlatıyorlar diye. Canımı acıtmaz mı hiç? Elbette acıtıyorlar. Her bir parçası ayrı batıyor yüreğime. Belki de o yüzden kanaması dinmiyor yüreğimin. Tamam iyileşti artık, kabuk bağlar derken, kabuk bağlamak yerine sanki sensiz geçen her gün biraz daha büyütüyor yaralarımı, sanki yüreğimden bile büyük de ondan kapanmıyorlar. Sanki sen gelsen dokunsan gözlerinle, bir baksan bulutların arkadasından çıkan güneş misali, yaralara merhem olacak o bakış ve iyileşecek sanki o paramparça yürek. Olmaz degil mi? Mucize lazım degil mi? Mucizelere inanmak yoktu degil mi?

Unutamadım diye, seni hala seviyorum diye dünya duracak değil ya. Hayat yine kaldığı yerden devam edecek nasıl olsa. Nasıl devam eder orası belli olmaz, ama eder. Uçamayan kuş, kokmayan çiçek, dalgasız deniz, yıldızsız gece gibi de olsa hayat devam eder.

Sensiz ve sessiz.

 
Toplam blog
: 124
: 1137
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Danimarkada yaşayan bir İzmir'liyim. Hiç de sanıldığı gibi yurtdışında olduğum için milliyetçi değil..