Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '17

 
Kategori
Deneme
 

Unuttum

Unuttum
 

Sizlere bir şeyler anlatacaktım. Hepsi aklımdaydı. Tüm sözcükler; cümleler. Renkler ve kokular. Sonra bir şey oldu ve hepsini unuttum. Uçup gittiler. İşte buraya bir çizgi çiziyorum. Görebiliyor musunuz? İşte o sizsiniz. Diğer herşey, ev, eşyalar, insanlar, çocuklar, eşler, akrabalar, arkadaşlar. O çizgi orada olduğu sürece tüm bunların bir anlamı var. Ama o çizgi silindiğinde, geriye kalan beyaz bir sayfa. Boş beyaz bir sayfa. İçinde hiç çizgi olmayan, yazılmış hiçbir şey olmayan bir sayfa. Siz kim olduğunuz bildiğiniz sürece, o çizgi orada. Aslında tam olarak öyle. Kim olduğunuzu unuttuğunuzda, artık kim olduğunuzu bilmediğinizde; geri kalan hiçbir şeyin bir anlamı kalmıyor. Önemi de kalmıyor.

Peki ama siz kimsiniz? Sizi siz yapan nedir? Beden mi? Yani güzel bir yüz veya yakışıklı görünümüz mü? Vücudunuzun hatları mı? Yani bir kadın için, onun o olmasını sağlayan şey nedir? Güzel giyinimli olması, hoş görünmesi, güzel gözlere veya beden hatlarına sahip olması mıdır? Bir erkek için nedir? Uzun boylu, yakışıklı olması mı? Ya da gücünün göstergesi kasları, bakışları veya kabarık cüzdanı mı? Sevecen, duyarlı, sevgi dolu olması mıdır?

Ama yarın adını bile hatırlamazsa; bir daha hiç hatırlamayacaksa? Kim olduğunu bilmiyorsa! Ağzındaki salyaları bile tutamıyor ya da gecenin bir yarısı kalkıp öylece şehrin sokaklarında yürüyüp kayboluyorsa! Sokak ortasında aniden durup pat patını yapıyorsa! Tüm bunlar o kadına veya adama oluyorsa; artık kim olduğunu bilmeden öylece bir sokak lambasının altında kıpırmadan, nereye gideceğini bilemeden dura kalıyorsa! Artık yakışıklı ve karizmatik biri midir? Ya da güzel gözlere, hoş hatlara sahip o kadını görenler için alımlı ve etkileyici bir kadın mıdır? Peki ya; tüm diğer şeyler. Yani akrabaları, çocukları, sevgilileri, aşkları, evi, eşyaları, parası ve daha neyi varsa! Tüm o diğer şeylerin nasıl bir anlamı kalmıştır. Evet, belki lüks bir hastaneye kapatırlar. Birileri altını temizler, yıkar, giydirir. Aç kalmaz. Ama aç olmak nedir, anımsar mı ki! Açlığı hisseder mi? Ya da kirli olmayı, renkleri ve kokuları.

Şimdi o çizgiyi görebiliyor musunuz? Kalın, düz bir çizgi. İşte o sizsiniz. Aklınız! Sizi siz yapan herşeyin kayıtlı olduğu hafızanız! Tüm hayat tecrübeleriniz, kelimeleriniz, renkler, gökyüzü, çiçekler ve yapraklar. İsimlerini bilip, seslendiğiniz tüm o insanlar. Hissettikleriniz. Adına yaşam dediğiniz daha ne varsa!

Bir sabah uyandığınızda ayakkabılarınızı nasıl bağlayacağınızı unutmuşsanız. Bağcıklarınız ardınızdan sürünerek gelirken; asansörün aynasında gördüğünüz yüzü anımsayamadan; sanki bu kişiyi tanıyorum; çıkaracağım. Adı neydi? Şimdi bir şey söylemem lazım ama ne deniyordu! Ve aniden kendinizi dışarıda yağan yağmurun altında bulduğunuzda; başınızı kaldırmış öylece yağmura bakarken; diğer tüm insanların size garip gözlere bakıyor olmasının nasıl bir anlamı olacak? Üstelik yarım yamalak giyilmiş bir elbisenin altındaki ayakkabıların bağcıkları su birikintisine batmış haldeyken.

Artık karizmatik, varlıklı, iyi kariyerli, yakışıklı değilsiniz. Garipsiniz! Kimliksiz bir hiçsiniz.
Artık güzel gözlü, hoş vücut hatlarına sahip, çekici bir hanım olmanızın hiç bir anlamı yok. Ucubesiniz! Siz siz değilseniz, yoksunuz! Siz yoksanız; diğer şeyler çoktan yok olup gitmiştir. Evet belki, hala maddesel bir şeyler var olmaya devam etse de; hiç bir anlamı yok..

Eğer o çizgiyi artık göremiyorsanız; çizgi silinmiştir. Geriye kalan boş beyaz bir sayfadır. Sayfaya çizgiyi çizecek, bir şeyler yazacak el gitmiştir. Yalnızca ve öylece boş bir sayfa kalmıştır.

Eskiden çok zengin bir adam vardı. Ailesi ve bir sürü binası olan bir adam. Bir sabah uyandığında, yatağında öylece sessizce oturduğunu gören hanımı; sorar : neden kahvaltıya inmiyorsun? Adam ses çıkarmaz. Hadi kalk ve giyin. Harika bir sofra hazırlamış hizmetçi kız. Adam yine ses çıkarmaz. Ahmettttttt hadi, sana sesleniyorum diye üsteler eşi. Adam sessiz ancak garip bakışlarla hanımını süzer. Bu kadın kim? Adam yatağından bir daha kalkmaz. Doktor gelir, kontroller, testler yapılır. Amnezi - Alzheimer karışımı, sentezi yep yeni bir vakaa. Aman ne hoş! Çekmecede onlarca anahtar. Ama kimse neresinin olduğunu bilmez. Kasanın şifresi bilinmez! Banka hesaplarına ulaşmak imkansız! Şirketleriyle ilgili hiçbir işlem yapılamaz! Aile öylece ortada kalmıştır. Zenginliğin içinde beş parasız! Adam bir daha iyileşmez. Adını bile anımsayamaz.

Hadi bakalım, şimdi bir çizgi çekin ve o çizgiyi hiç kaybetmeyin! İşte o çizgi sizsiniz. Hayatta yalnızca bir çizgisiniz.

 

 
Toplam blog
: 87
: 1739
Kayıt tarihi
: 04.08.10
 
 

Gökyüzünüz mavi, aklınız bilimle olsun. ..