Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '10

 
Kategori
Deneme
 

Unuttun ey halkım hatırla bizi!

Seni Leylâ bilip Mecnûn gibi sevmiştik. Hepimizin yüreğinde türküler kadar güzel ümitler vardı. Okuyup raflar dolusu kitaplar yazdık sen aydınlığı göresin diye. Dirseklerimizi çürüttük dershanelerde, seni aydınlatmaya duyduğumuz bin yıllık hasretle.

Sana ulaşmak için kimi zaman Selânik’ten kimi zaman Samsun’dan çıktık yola. Sana ulaşmak için ölümü göze aldık bizi sana götüren yollarda.

Kendi günlerimizi zehir ettik sen güzel günler göresin diye. Gün oldu, kalem tutan ellerimizi uzattık kelepçelere. Gün oldu sürgüne gittik özgürlüğü yurdumuza getirmek için. Gün oldu, dayandık insanlık dışı işkencelere, insanlığın onurunu ayakta tutmak için. Ama sen bunlara sessiz kaldın.

Unuttun, ey halkım, hatırla bizi!

Seni cehaletin bin yıllık karanlığına boğmak isteyen zalimler dillerinden hiç düşürmediler özgürlüğü, insanlığı, merhameti. Onların dilinde köleliğin adı özgürlük, zalimliğin adı vicdan oldu.

Kendi saraylarından, kendi tahtlarından başka hiçbir şeyi düşünmeyen, kendi gölgelerinden başka hiçbir şeyi sevmeyen zalimler tek kurşun atmadan teslim ettiler vatan topraklarını düşmana, kişisel saltanatlarını ayakta tutmak için. Özgürlük Malta’ya sürüldü, vicdanlar Malta’da sızladı vatan için.

Unuttun, ey halkım, hatırla bizi!

Başı taçlı zalimlerin emperyalist işbirlikçileriyle sana Sevr kumaşından biçtikleri kefeni Mustafa Kemal’le, İsmet İnönü’yle, Kâzım Karabekir’le yırtıp attın. Kaleler bugün içten zapt edilirken sen susuyorsun. Üniversite susturuldu.Yargı korkutuldu Medya sindirildi. Bunlar olurken sen bugün susuyorsun.

Sen sustukça bugün, daha beter kanıyor yüreğimizdeki yaralar.

Hatırlar mısın, daha birkaç yıl öncesine kadar gelincik tarlasına çevirirdin meydanları. Binlerce insanın kan ve gözyaşlarıyla kurulmuş Cumhuriyet’i korumak için.

Sen konuştukça senden korkanlar, sen susunca seni korkutmayı öğrendi.

Cumhuriyet için direnenler Silivri’ye yollanıyor. Bugün Malta’nın adı Silivri oldu. Hasretin adı Samsun! Hasretin adı Sivas! Hasretin adı Ankara! Ankara’da Mustafa Kemalcileri özler olduk.

Unuttun, ey halkım, hatırla bizi!

Sen kökü derinlere uzanan, merhameti büyük bir halksın. Sana zalimlerin dostu olmak yaraşmaz. Merhameti büyük olan bir halka Irak’taki zulmü yaratanların, onlara destek verenlerin dostu olmak da yaraşmaz! Haksızlığı gör, adaleti unutma! Feryatları duy, merhameti unutma! Unutulmazı unutmak en büyük günahtır vefa nedir bilen bir halk için.

Bugün başına musallat olan tehlikeler malî borçların kadar büyük. Düşünceleri sarıklı halk dalkavuklarının sözlerine aldanırsan eğer, seni bekleyen gelecek de Irak’ın bahtı gibi kara olacak.

Küçük insanlara değer vererek insanlığı küçültme! Ümidini yitirenlerin halka kavuşmak için duyduğu hasreti büyütme! İçimizde büyüttüğümüz hasret içimizde açtığın yaralar kadar derin.

Seninle her çileyi çekeriz, her sıkıntıya göğüs gereriz. Seninle her ölümü ölürüz. Yeter ki gitmemizi isteme bizden, boynu kravatlı, saçları pomatlı, düşünceleri sarıklı zalimlerin seni götürmek istedikleri karanlığa!

Bilsen ne hoştur sen aydınlığı severken sevmek seni! Bilsen ne güzeldir sen vefalıyken sevmek seni!

Sen korkup unutsan da bizi, biz asla unutmayız seni. Sen susup unutsan da, biz asla unutmayız seni. Çünkü geçmişim sende gizli. Geleceğim sensin. Ümitlerim seninle büyük. Hasretim sensin.

Senin uyandığın sabahlara uyanmak güzeldir. Senin güneşinin ışığı yaraşır ancak bizim gecelerimizin üstüne.

Senin gecelerinin azaplarını çekmeye, senin için ölmeye hazırız. Yeter ki hainlerin gölgelerini düşürme mezar taşlarımıza!

 
Toplam blog
: 18
: 650
Kayıt tarihi
: 06.11.10
 
 

1961 yılında Ankara'da doğdum. Klâsik filoloji okudum...