Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '06

 
Kategori
Sinema
 

Unutulan Bir Sanatçı: MÜNİR öZKUL

Unutulan Bir Sanatçı: MÜNİR öZKUL
 

''Hababam Sınıfı'' ve Adile Naşit denildiğinde, aklıma ilk gelen isimdir Münir Özkul. Hababam Sınıfı'nın Kel Mahmut'u, Tiyatro'nun İsmail Dümbüllü'den ''Kavuk'' almış usta oyuncusu, Sinema'nın güldürürken düşündüren, ''Yaşar Usta''sı, ''Bahçıvan''ı, hanımefendileri yetiştiren iyilik timsali uşağı, onurlu babası...Gerçek hayatta paşa torunu.

Çocukluk dönemlerinden bugüne sevdiğim, canlandırdığı rollerle uyumlu, mütevazı, ciddi, saygın, yıllarını sanata vermiş bir insan. Defalarca izlediğim filmlerini,- özellikle ''Hababam Sınıfı''- ilk defa görüyormuş gibi kahkaha attığım, hüzünlendiğim, o filmlerde olmasa hiç göremeyeceğimizi düşündüğüm 81 yaşındaki usta oyuncu, rahatsızlığı nedeniyle uzun zamandır evinden çıkamıyor, hatırlamıyor, unutuyor.

Bazen, günümüz şartlarındaki ''sanat'' ve ''sanatçılık''la, öncesinin kıyaslamasını yapıyorum, ilk dönemleri görmemiş olsam da, yaşayanlardan duyduklarım, hala severek izlediğim filmler sayesinde. Acaba teknolojinin sunduğu rahatlık, magazinellik, o dönemlerde de ön planda olsaydı nasıl olurdu? diyerek. Birkaç film çevirdikten sonra tanınan, hayat şartları değişen, standartları yükselen, ''sanatçı'' ünvanını kazanmak için yıllarca emek vermek zorunda olmayanlarla; bir film için en az bir bir buçuk ay aileden, evinden uzakta, setlerde, pansiyon ve az yıldızlı ucuz otellerde konaklayan, kazandığı paradan artırabilirse yıllar geçtikten sonra, başını sokabileceği,- ev sahibi tarafından sokakta bırakılma tehlikesi olmadan yaşayabileceği- ''ev'' veya ayağını yerden kesen, dolmuş, otobüs kuyruklarında beklemekten kurtaran, tiyatro sahnesine, film setine zamanında ulaşmalarını sağlayan ''araba'' sahibi olabilen emektar sanatçıları ve hayatlarını kıyaslıyorum. Sonuçta, birkaç film çevirdikten sonra lüks bir ev, araba alan ''sanatçı ile, 1996'da 55.sanat yılı nedeniyle düzenlenen gecede toplanan paralarla bugün oturduğu evi alabilen ''emektar sanatçı'', Münir Özkul gerçeği ortaya çıkıyor.

63 yıllık sanat hayatında, 300'ün üzerinde film, sayısız tiyatro oyununda rol almış Münir Özkul.Tiyatrodaki ilk oyunu, ''Fareler ve İnsanlar'', rol arkadaşları, Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya, Şükran Güngör. Samimi bir arkadaşını ziyarete gittiği film setinde anı olsun diye, kısa bir rolle kamera karşısına geçişiyle başlayan ve tiyatronun önüne geçen sinema günleri ise, hala severek izlediğimiz, bazen kahkahalar atıp, bazen hüzünlendiğimiz filmleriyle hafızalarımızda canlılığını koruyor. Rıfat Ilgaz'ın unutulmaz eseri, ''Hababam Sınıfı''ndaki ''Mahmut Hoca'' veya ''Kel Mahmut'', Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda, Tarık Akan, Itır Esen, Halit Akçatepe, Cengiz Nezir, Ahmet ve Tayfun Arıman, Tuncay Akça ile oynadığı, dürüst, gururlu, onurlu, fakir, ''Yaşar Usta''karakterini canlandırdığı filmi, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Belgin Doruk'lu filmlerde evin küçük hanımlarını, evlatlıklarını yetiştiren, eğiten uşak, bahçıvan, ya da Emel Sayın'ın kemancısı rolünde, hepsi birbirinden güzel hala beğenerek izlediğimiz nice unutulmaz film.

Filmlerine gülüyor, ağlıyor, dersler çıkarıyor, dünle bugünü kıyaslıyoruz. Tiyatro'da Ortaoyunu, İsmail Dümbüllü konuları geçtiğinde, ''Kavuk'' ona verildi mi, verilmedi mi ? tartışmalarını izliyoruz. ''Hababam Sınıfı''nın ilk serileri ile, son yıllarda çekilen filmlerinde Adile Naşit ve Münir Özkul ikilisini hatırlıyoruz. Bunlar iyi güzel de, uzun zamandır rahatsız olan, ailesi, yakınları, birkaç vefalı insan dışında kapısı çalınmayan, sanatçılığı, tiyatroya, sinemaya verdiği emek programlarda anılmayan, Münir Özkul'a hayattayken, aramızdayken, hak ettiği saygıyı gösteriyor muyuz, gösteriliyor mu? O ve o'nun gibi usta oyuncuların başarıyla oynadıkları filmlerden para kazanan yapımcılar, yönetmenler hal hatır sormak için, çok değil bir saatlerini ayırıp ziyarete gidiyor, ya da unutulmadığını göstermek için telefon ediyorlar, kendisiyle konuşamasalar da sağlığı hakkında ailesinden bilgi alıyorlar mı? Ya devlet ? Yıllarca sanatıyla hizmet verdiği, sosyal ve telif haklarından yararlanamayan sanatçısı ile ilgilenilmesi için yetkili makamları görevlendiriyor, ödenek ayırıyor, hatırlıyor mu, ''Devlet Sanatçısı'' ünvanlı oyuncuyu ?

Hollywood, Bollywood, Yeşilçam.........Sadece film çevirirken, flaşların patladığı, hayranlarının yalnız bırakmadığı günlerde gündemdeyken değil, emeklilik dönemlerinde de sevilen, saygı gösterilen, unutulmayan, Unutturulmayan, yabancı sanatçıların, bizim sanatçılarımızdan, emektar oyuncularımızdan farkları ne? Üstün yeteneklere sahip olmaları, ya da daha güzel, yakışıklı olmaları mı? Onların gözleri, kulakları, dudakları, elleri, ayakları daha mı farklı, bakışları daha mı etkili? Nedir farklılıkları. Onlar her zaman iyi şartlarda yaşarken, bizimkiler yalnızlığa, terk ediliyor. Onlar villalarda yaşarken, bizim sanatçılarımızın şanslı olanlarına çocukları, bakım evleri sahip çıkarken, kimsesiz olanlar parklara, sokaklara terk ediliyor. Yanıtı var mı nedenlerin?

Usta oyuncu Haldun Taner'in sözleri, belki yanıtıdır soruların. '' Aktör dediğin nedir ki ? Artık kendimiz yoğuz. Seyircilerimiz de kalmadı. Ama repliklerimiz fısıldaşır durur sabaha kadar. Gün ağarır, temizleyiciler gelir, replikler yerlerine kaçışır. Perde ''

Münir Özkul nezdinde, yıllarını tiyatroya, sinemaya vermiş usta oyuncular, emektar sanatçılara sevgi ve saygılarımla. Kulaklarınızdan alkış sesleri eksik olmasın, gönül sahnelerinizdeki perdeler kapanmasın, film setlerindeki ışıklar sönmesin.

resim kaynağı:www.medyaline.com sitesidir.

BLOGNOT: Güzel bir pazar günü yaşanıyor kış mevsiminde baharı andıran. Her insan sever, gezmeyi, dolaşmayı, sevdikleri ile piknik yapmayı. Eminim, Ferdi Vatansever' de özlemle bakıyordur, hastane odasından dışarı. En kısa zamanda aramıza dönmesi için şimdiye kadar inceleme fırsatınız olmadıysa, bir el uzatmak ister misiniz, umutla bekleyen genç insana. O halde adresimiz belli: http://biryardımeli.bz.tc

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..