Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Unutulmamak

Unutulmamak
 

1987 de kalp ameliyatı olacak öğrencimize yardım amaçlı Fiyorita gemisinde verilen çayda öğretmen arkadaşlar ve öğrenciler.Ayakta arka sırada beyaz buluzlü el çırpan benim


Bugün benim en mutlu günüm. Zira 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramını kutlama ve öğrencilerimden üst, üste gelen telefonlar. Evimiz alış veriş merkezlerine mesafeli olduğu için 2 gün önce dolmuşla Fethiye pazarına inip alışveriş yaptım, elimde poşetlerle yürürken yoruldum. Bir dükkânın önünden geçerken, sandalyede dükkan kapısına yakın oturan bir bey yerinden kalkıp yanıma geldi ve: " AA Hocam siz, gözlerime inanamıyorum, buyurun oturun, yorgun görünüyorsunuz.” Deyip beni oturttu, konuştuk telefonlarımızı verdik birbirimize. “En kısa zamanda sınıf arkadaşlarımızı toplayacağım bir yerde oturup konuşalım, ne olur bizim için bir gün ayarlayın.” Söz verip ayrıldım yanından, evlenmiş 2 çocuğundan büyük kızını evlendirmiş, emekli olduktan sonra küçük bir saatçi dükkânı açmış. Bugün telefonum çaldı açtım öğrencilerimden birisi” Hocam telefonunuzu arkadaşımdan aldım çok mutluyum sizi yıllar sonra göreceğim için. Ben sizi ne kadar üzmüştüm. Sınıfımızda sevdiğim kızla evlenmek istemiştim, ailem izin vermedi, okulu bırakıp birlikte kaçmaya karar vermiştik. Hiç unutamıyorum siz ikimizi de alıp evinize götürdünüz tam 2 saat bizimle konuştunuz. “Henüz 1 inci sınıftasınız hele liseyi bitirin, kesin Üniversite okumak istemezseniz, Lise mezunu olarak ikiniz de bir iş bulursanız size söz veriyorum, ailelerinizi ikna edeceğim ve elimle sizi evlendireceğim” “Diyerek bizi ikna ettiniz. Okulun ansının sözüne kim inanıp güvenmez ki, biz size inandık o azimle liseyi aksatmadan bitirdik. Ailelerimizle konuşup onları ikna ettiniz ve ikimize de iş bulup yerleştirdiniz ve yuvamızı kurdunuz. Allah sizden razı olsun çok mutlu olduk 2 evladımız oldu onları da evlendirdik, eşim de ben de Bankadan emekli olduk. Şimdi ben kasaplık yapıyorum, eşim bir kafe açtı, muhakkak tüm sınıf arkadaşlarımızı toplayacağız size bilgi veririz. Yine eskisi gibi sizin o güzel sözlerinizi duymak mutlu edecek bizi. “ dedi. Bu ses beni okul yıllarıma götürdü, Sınıfımızın en hareketli sesi güzel öğrencim sanki karşımdaydı. O sınıftan mezun olan öğrencilerimin büyük bir kısmı Fethiye’de yaşıyorlar, belli yerlere gelmişler, meslek sahibi olmuşlar. Bazıları çeşitli Üniversiteleri bitirmişler. Ne mutlu bana böyle aklı başında değerli öğrenciler yetiştirmişim. Ardından 5 öğrencim daha aradı, birbirlerine telefonumu vermişler.  Öğrencilerim için yazdığım şiirimden bir kesimi sunuyorum.

İşledim oya misali sevgiyi, saygıyı,

Ayıkladım nefreti, kini, bitirdim kaygıyı,

Serpildi aydınlarım ülkeme atam!

Benim adım öğretmen, soyadım vatan.

 

Büyüdü eserlerim, ürünler verdi,

Meslekler öbek, öbek çiçekler açtı,

Gururlandım, yüreğim sevgiyle taştı,

Benim adım öğretmen, soyadım Vatan…

 

Anne, arkadaş oldum, dertlerini açtılar,

Lisenin bahçesinde sevindiler, coştular,

Ruhum sevgiye doydu, onlarla vardım,

Benim adım öğretmen, soyadım Vatan…

 

Sesimi duyar mısınız canlarım benim,

Hakkındır gururlan, her yerde en güzel eserlerin,

Sahip çıkar yavruların, toprağa, bayrağa üzülmeyesin,

Senin adın öğretmen, soyadın vatan.

 

NAHİDE ÇELEBİ

         

  

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..