Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '07

 
Kategori
Özel Günler
 

Unutulmaması gereken günler

Yaşlılık dönemi

Birçoğumuzun haberi olmadan 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü sessiz sedasız geldi ve yaşlanmayla ilgili olan bu günün biz insanlar için çok önem arz etmesine rağmen önemine hiç değinilmeden geçiştirilerek atlatıldı. Oysa anasından doğan her insan yaşlılığa aday olduğu hepimizin idrakindedir. Bir gün gelecek bütün çocuklar, gençler ve orta yaşlı olan insanlar yaşlanacaktır. Bu gerçek bilinmesine rağmen acaba neden yaşlılıkla ilgili konulara hep bigane kalıyoruz. Yaşlılığı hiç hatırlamak istemiyoruz en önemlisi de yaşlanmak istemiyoruz veya yaşlanmayı kabullenemiyoruz. Ne zaman ki yaşlılık söz konusu olursa bu sözcük nefsimize ağır geliyor. Oysaki yaşlılık, hayatımızın en önemli gerçeklerinden bir tanesidir. Çünkü her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılık, insan hayatının çok özel bir dönemidir. Her yaşın kendine göre özel ve güzelliklere sahip olduğu gerçeğinden yola çıkarsak yaşlılığın insan ömründe biraz daha farklı bir devre olduğu anlaşılacaktır. Çünkü bu yaş devresi yaşanmış hayat tecrübeleriyle donanımlı olması nedeniyle ondan faydalanma noktasında üzerinde ihtimamla durulması gereken bir dönemdir ve saygıya layık bir yaşam tarzıdır. Sağlıklı bir düşünceyle yaşlılara bir yaklaşımda bulunursak onları toplum içinde farklı bir yere koymamız gereğine kani olacağız. Çünkü onlar toplumun süsüdür ve deyim yerinde ise toplumun baş tacıdırlar. Bunu böyle kabul etmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Değerli dostlar, yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değer yargılarımızı yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Belki de ev ortamında küçük çocuklarımızın okul öncesi eğitimlerinin ilk öğretmenleri onlardır ve sırası geldikçe yetişkinlerin de akıl hocalarıdırlar. Bu anlamda olaya baktığımız zaman, yaşlılık dönemi bizler için itibar gerektirmektedir. Bu dönem aynı zamanda henüz yaşlanmamış insanlar için bir minnet borcudur. Yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesi, daha aktif olması ve yaşama bağlı kılınmalarına yardımcı olunması gerekir. Bir ömrün büyük bir kısmını topluma ve ülkeye hizmetle geçirmiş insanların, yaşlandıkları ve bakıma muhtaç oldukları dönemde ömürlerinin sonuna kadar insan onuruna yakışır bir şekilde bakım talep etme hakları vardır. Ailelerinden ve çocuklarından bu hizmeti çeşitli nedenlerle alamayanlara bu hizmet imkânlar ölçüsünde Devletimiz tarafından verilmektedir. Devleti halka hizmet etme aracı olarak gören hükümetler, bir sınıf ve kesimin değil, bütün vatandaşlarımızın refah ve mutluluğunu sağlayacak sosyal politikalar yürütmeyi, bu bağlamda yoksullar, bakıma muhtaç yaşlılar, çocuklar ve işsizler için özel programlar oluşturmayı, zor durumdaki vatandaşlarımıza, terkedilmiş ve kimsesizlik duygusu yaşatmamayı hedeflemelidir.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğümüz, insanımızın değer yargıları arasında var olan yaşlıya sevgi, dayanışma ve saygı yaklaşımını, değişen toplum yapısı içinde ve bilimin ışığında profesyonelce hizmet alanlarına taşıyarak yaşlı vatandaşlarımıza götürülecek hizmetlerin kalitesini ve çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmaları sürdürmelidir. Devletimizin sağladığı imkânlar ve sunduğu hizmetlerin her geçen gün daha mükemmel hale getirilmesini sağlamak öncelikli hedefi olmalıdır. Devletin yaşlılara olan bu güzel yaklaşımın dışında ayrıca toplumda bu bilincin yerleşmesi, bugüne kadar olduğu gibi gönüllü kuruluşlarımızın ve yurttaşlarımızın katkıları ile yaşlılarımıza daha iyi yaşama şartlarını sağlayabiliriz. Yaşlılarımıza ve onların sorunlarına sahip çıkmak insanlık ve yurttaşlık görevimizdir. Herkese iyi bir yaşam ve iyi bir yaşlılık dönemi geçirmelerini temenni ederim.


Hoşça Kalınız
Hafize KILIC

 
Toplam blog
: 39
: 659
Kayıt tarihi
: 19.11.06
 
 

Okul hayatımın tümü İstanbul'da geçti . Turizmciyim, kendi şirketim olan turizm sektöründe çalışmakt..