Unutulmaz bir ada "Palma de Mallorca"

Hep Palme de Mallorca İspanya da bir ada... Balearic Adalar topluluğunda bir ada. Yazları dünya jet sosyetesini ağırlayan lüks bir ada...

Temmuz-ağustos en pahala olduğu dönem. Tıpki bziim ülkemizde olduğu gibi.
Ekim ayında bir ilan gördüm hürriyet gazetesinde... Camino Tour un bir ilanı.''8-12 ekim tarihlerinde, 5 gece 6 gün 99 euro 3 yıldızlı otel'diyordu. ''Harika !haydi gidiyoruz'' dedim arkadaşlarıma. Acilen pasaportlarımızı uzattırdık, vizelerimizi aldık. 4 yıldızlı otel olsun istedik, 149 euro ya rezervasyonumuzu yaptırdık.

8 ekim 2004 te sabah Onur Hava yolları ile Palme ya hareket ettik. Yaklaşık 4 saat sonra Mallorca ya vardık.

Pasaport kontrollerinden geçtik. ''Harika bir tatil olacak...!'' Havaalanı ve otelin arası yarım saat kadar sürdü saat 14:00 da otelimize geldik. Otel sahilde güzel bir oteldi. 4 yıldızlı, çok lüks sayılmazdı ama biz beğendik.

Rehberimiz oda anahtarlarımızı dağıttı ve odalarımıza çıktık. Biraz uyuduk, duş aldık sonra oteli bir keşfe çıktık.

Harika bir adaydı. Modern, temiz, geniş kumsalları, palmiye ağaçları olan oldukça nezih bir ada. Deniz muhteşem görünüyordu. Çok kalabalık yoktu ama yinede turistler vardı, özelliklede Alman turist oldukça fazlaydı...

Adada Alman etkisi göze çarpıyordu. Barların isimleri, barlarda ve gece kulüplerinde çalan müzikler hep Almancaydı. Akşam üzerine kadar adayı keşfettik, birşeyler yedik, akşam yemekten sonra gideceğimiz gece kulüpleri hakkında bilgi aldık ve otele döndük...

Bir duş alıp akşam yemeği için hazırlandık, yemeği otelde yedik. Açık büfe oldukça güzeldi, yemekler bildiğimiz tatlardı, ne de olsa Akdeniz mutfağı. Kaldığımız sürece kırmızı şarap içtik. Şaraplarıda güzeldi, servis iyiydi.

Yemekten sonra tekrar sahile indik, sahilde eğlence doruktaydı. Kocaman açık hava barları, masaların üzerinde dans eden İspanyol kızları ve o harika dansları. Hepsi çıklım tıklım doluydu , oturacak yer bulmakta zorluk çektik. İnsanlar çılgınlar gibi eğleniyorlar ve içiyorlardı. Sabaha karşı otelimize döndük. Epey dans etmiş ve yorulmuştuk.

Deliksiz bir uyku uyuduk. Ertesi sabah tura çıkacaktık, bir gün öncesinden rehberle konuşmuştuk. Görecek çok yer vardı... Sabah uyandık, duşlarımızı aldık, kahvaltıya indik. Kahvaltıda da çeşit çoktu. Kahvaltıdan sonra kimsenin tura katılmak istemediğini öğrendik. Eyvah ...! Ne yapacaktık şimdi...? Becerebilecek miydik kendimiz gezmeyi...?

Ellerimize haritalarımızı aldık, karşımızada rehberi, kendimize rota çizdirdik. ilkin otobüsle Palma ya gittik. Palma adanın merkeziydi. O tarihler İspanyolların dini bayramı olduğu için dükkanlar kapalıydı. Sadece müzeleri gezdik fakat alışveriş yapamadık. Ada da yemek çok pahalı olduğu için kahvaltıdan aldığımız kek ve börekleri yedik, ama doyduk. Akşam otele döndük. Akşam yemeğini otelde yedik. Gece kulüplerinde içtik ve eğlendik. Diğer günlerde ise trenle Soller a gittik. Soller da çok güzel bir kasaba. Bizim sahillerimize çok benzeyen. Porto da bulunan Cuevas Del Drach mağarası ise hayatım boyunca unutamıyacağım doğa harikası bir mağara. Başka bir gün Porto Cristo yu ve inci Fabrikalarının olduğu yerleri gördük. Kısacası 6 gün boyunca trenle ülkenin altını üstüne getirdik.

Palma de Mallorca yı görmenizi tavsiye ederim, ekimde en uygun zamanı ve dini bayramları olduğu için uçaklardan dolayı çok ucuz. Rahatlıklada denize girebilirsiniz, havalar oldukça sıcak. İnsanları bize çok benziyor ve çok sıcak kanlılar. Hatta Avrupa nın en sıcak insanları. Anlatacak çok şey var ama , ne zaman ne de yer yok maalesef.