Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '11

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

Üreticiden tüketiciye etin meşekkatli yolculuğu

Üreticiden tüketiciye etin meşekkatli yolculuğu
 

Bu hafta sizler için yaşamının olmazsa olmazlarından et ve et ürünlerinin üretimden tüketime geçirdiği evreleri gözler önüne sermek, bu vesile ile hayvancılığın içinde bulunduğu sorunları irdelemek üzere, üretimin her aşamasında bizzat bulunmuş Şahin Kasap LTD ŞTİ işletmecisi Mehmet Ali Şahin ile yaptığımız bir söyleşi gerçekleştirdik. 

Bizzat yerine, Seydiler köyünde bulunan çiftliğe giderek gerçekleştirdiğimiz bu röportaj umarız ki can çekişen hayvancılığın sorunlarına bir nebze olsun katkı sağlar, üreticiden tüketiciye uzanan yolda üretici ile tüketicinin birbirini anlamasına zemin oluşturur. 

Sahil Gazetesi: Mehmet Ali Bey. Üretimden tüketime insanlara et ve et ürünleri sunuyorsunuz. Bu süreci bizlere anlatabilir misiniz? 

ÜRETİM ZOR İŞ 

Mehmet Ali Şahin: Üretim gerçekten zor bir iş. Biz bu işin çıraklığından geliyoruz. Üç kuşaktır et işiyle, hayvancılıkla uğraşıyoruz. Son sekiz on yıldır üretime dönük çalışmalarımız var. Bu çiftliğin kapasitesi 180 başlık ama ilerde birkaç yıl sonra çiftliğin kapasitesini 300 büyükbaş üzerine düşünüyoruz. 

Biz sırf endüstriyel yem yedirmiyoruz hayvanlarımıza. 300 dönüme yakın fink, yulaf, mısır tarımsal malzeme ekiyoruz. Bu çiftliği açmamızın sebebi müşterilerimize daha sağlıklı et yedirebilmek. Müşterilerimiz ne yediğini bilsin istiyoruz. 

Mesleğimizin bir sürü sıkıntısı var. Üretici alın terinin karşılığını alamıyor. Süt fiyatları zaten tabanlarda geziyor. Elli kuruşa süt olur mu Allah aşkına? Elli kuruş. Bir su kaç para? Bir pet şişe su alıyorsunuz 1, 5-2 lira. Sütün kilosu 45-50 kuruş. Yani… Çok adaletsiz yani. Milli gelir seviyesi bu konuda çok adaletsiz. 

MEZBAHANELERDE HEP ANNELER KESİLDİ 

Son yedi sekiz yıldır mezbahanelerde hep anneler kesildi. Hep doğurganlar kesildi. Dişi hayvanlar kesildi. Niçin kesildi? Süt para yapmıyor. Bunun için. Ana olmadan dana olur mu? Ben size sorarım. Ana yok piyasada. Ve çözüm ithal et. 

DÖKME SUYLA DEĞİRMEN DÖNMEZ 

Bu iş böyle gitmez. Dökme suyla değirmen dönmez. Üretim yapmamız lazım. Mutlaka üretmemiz lazım. 

YEM FİYATLARI ÇOK YÜKSEK 

Yem fiyatları çok yüksek. Elli kiloluk bir yem çuvalı 37-38 milyon lira. Yani bu, bu böyle olmaz bu. Bu şekilde yürümez yani. 

Sahil Gazetesi: Bir kilo etin maliyeti size kaça geliyor? 

Mehmet Ali Şahin: Bize bir kilo etin maliyeti 21 lira. 

Sahil Gazetesi: Kaça satıyorsunuz? 

Mehmet Ali Şahin: 23-24 liraya satıyoruz. 

Sahil Gazetesi: 2 lira mı kazanıyorsunuz? 

Mehmet Ali Şahin: Evet. 2-3 lira para kazanıyoruz. İthal et daha ucuz ama biz tercih etmiyoruz. Biz üreticiyiz. Manavgat’ta aşağı yukarı üretim yapan iki kasaptan bir tanesiyiz. 

Sahil Gazetesi: Peki siz perakende satış dışında otellere motellere toplu et veriyor musunuz? 

ANGUSLARLA BAŞ EDEMİYORUZ 

Mehmet Ali Şahin: Bizim hayalimizdeki iş zaten perakendecilik. Toptan et kar marjı çok düşük. Aşırı bir rekabet var. Anguslarla baş edemiyoruz zaten. Ulusal et angusların yanında çok pahalı. Toptancılar daha çok ithal et kullanıyor. Biz apart otel ve restoran üzerine çalışıyoruz bu yıl. 2011 yılının böyle geçeceğini düşünüyoruz. 

Sahil Gazetesi: Peki, sizin kendi çiftliğinizde ürettiğiniz hayvanlar satış için yeterli mi? Yoksa başka yerlerden hayvan alıyor musunuz? Nerelerden alıyorsunuz? 

Mehmet Ali Şahin: Mutlaka. Bölgemizin köylerinden alıyoruz. Burası dediğim gibi 180 başlık bir çiftlik. Şu anda kapasitemiz 180 baş. Yakın köylerden alıyoruz. 

KÖYLERDE MAL KALMADI  

İnanır mısınız? Köylerde mal kalmadı artık. Bu iş sonu dışarıdan et getirmekle olmaz. Üreticiye destek versinler. Üreticiyi düşünsünler. 

MANUEL SİSTEM BESİCİLİĞİ BİTİRECEKLER 

Evimizin altındaki o teyzemizin, amcamızın, halamızın malını bitirecekler. Artık büyük tesisler kurun diyorlar, büyük çiftlikler kurun diyorlar ama bunun için alt yapı var mı, halk bilinçli mi (?) bunu hiç düşünmüyorlar. 

BU SİSTEM BÖYLE. İNSANLARI FAKİRLEŞTİRMEK, ONDAN SONRA KÖLE YAPMAK! BU ZİNCİRİ MUTLAKA KIRMALIYIZ! 

Sahil Gazetesi: Kim bunlar? 

Mehmet Ali Şahin: Büyük sermaye sahipleri. Büyük anonim şirketler. Büyük tesisler. Bunları bahsediyorum. İsim vermiyorum. Bir nevi eti speküle ediyorlar, spekülatörlük yapıyorlar. Malı ellerinden çıkarmıyorlar, sürekli zam gelecek hevesiyle ellerinde tutuyorlar. Bu böyle olmasa da, köylü vatandaşımıza destek verilse. Sütünü ucuz almasak. Daha çok ayakta dururlar. Daha çok ekonomik özgürlük olur. 

SÜT PARA YAPARSA KİMSE İNEĞİNİ MEZBAHANEYE GÖTÜRMEZ 

Sahil Gazetesi: Peki. Size göre ne olmalı ki hem üretici, hem tüketici mağdur olmadan et yiyebilsin? 

Mehmet Ali Şahin: Süt üreticilerine destek verilmezi lazım. Sadece bunu söyleyebilirim. Süt fiyatları çok düşük. Süt para yaparsa kimse ineğini mezbahaneye götürmez. Kasaba kestirmez. Sütün en az 90 kuruş, 1 lira olması lazım. Hayvancılığın üremesi, ayakta kalabilmesi için. 

GİRDİLER ÇOK YÜKSEK. BİR İNEĞİN BİZE GÜNLÜK MALİYETİ ONÜÇ LİRA 

Sahil Gazetesi: Fakat işin bir de diğer tarafı, tüketici tarafı var. Siz de biliyorsunuz ülkemizde asgari ücret 6 yüz küsurlarda. Bu sizin sorununuz değil ama çözüm adına ne yapabiliriz? Ne yapmalıyız ki ihtiyacımız olan eti yiyebilelim? 

Mehmet Ali Şahin: Hanımefendi. Girdiler çok yüksek. Bir ineğin bir günlük yem gideri; “slashtır, endüstriyel yemdir, finktir, yulaftır, işçi gideridir” günlük maliyeti bize 13 lira. 13 TL yani. Bir ineğin 13 TL bize maliyeti var, yem gideri var. 13 lira. Düşünebiliyor musunuz? 13 lira. Bu çok büyük bir rakam, çok büyük bir para bu. 

Sahil Gazetesi: Peki. Hayvancılık yapanlar ya da yapmak isteyenler devletten destek alıyor mu? Nasıl destekler alıyor? Bu desteği alması için ne yapması, nasıl bir yol izlemesi gerekiyor? 

BENİM PAZARIM OLMASA BU HAYVANCILIĞI YAPMAM. ET ÜRETİCİSİ BUZ ÜSTÜNDE. 

Mehmet Ali Şahin: Valla… Biz bu çiftliği kendi öz gücümüz, öz kaynağımızla aldık. O konuda bir şey diyemeyeceğim. Fakat şunu söyleyebilirim. Benim pazarım olmasa bu hayvancılığı, besiciliği yapmam. Biraz bencilce bir şey olacak ama yapmam. Çünkü şu anda dana kesimi15 lira. 14 liraya da kesiliyor. 13 lira ile 15 arası. Öyle söyleyeyim. Resmen buzun üstünde yani… Et üreticisi buzun üstünde. 

Sahil Gazetesi: Peki. Burada kaç baş hayvan var? Hayvanların bakımını kim üstleniyor. Kaç kişi çalışıyor? 

Mehmet Ali Şahin: Dediğim gibi bizimkisi üç kuşaktan bu yana süregelen bir gelenek. Aile şirketi. Biz hep beraber omuz veriyoruz bu iş için. Kardeşim var. Babam var. Bakıcı kardeşim var. Yeri geldiğinde tulumları, çizmeleri giyip hepimiz çalışıyoruz. 

Sahil Gazetesi: Sadece et mi? Süt de var mı? 

Mehmet Ali Şahin: Süt de var. Günlük 300 litre sütümüz çıkıyor. 

Sahil Gazetesi: Günlük 300 litre sütü sattığınız zaman kaç lira yapıyor. Kaç kilo yem yapıyor ya da? 

Mehmet Ali Şahin: Valla onun fizibilitesini yapmadım henüz. Onun kritiğini yapmadım fakat 200 TL civarında bir rakam, para yapıyor. 

İTHAL SÜT TOZU İSTEMİYORUZ 

Sahil Gazetesi: Başka söylemek, yetkililere iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı? 

Mehmet Ali Şahin: Sadece şunu söyleyebilirim. Üreticiye destek versinler. Süte destek versinler. Süte el atsınlar. İthal süt tozu istemiyoruz. 

Sahil Gazetesi: Teşekkür ederiz. Umarım feryadınız yankı bulur. Yetkililer sorunlarınızın çözümü konusunda size, sizin nezrinizde üreticilere destek olur. 

Mehmet Ali Şahin: Biz teşekkür ederiz. Sesimize aracı olduğunuz için. 

 

Röportaj: Aynur SARIKAYA/ Muammer KARA 

 

Röportajımızı izlemek için: 

http://www.dailymotion.com/video/xi211l_ureticiden-tuketiciye-etin-zahmetli-yolculuyu_news 

 

 

 

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..