Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '12

 
Kategori
Edebiyat
 

Urfa'da Hoyrat Geleneği

Urfa'da Hoyrat Geleneği
 

Merhum Kerküklü Hoyrat Üstadı: Abdurrahman Kızılay


Ülkemizin her köşesi ayrı bir folklörik değere ve zenginliğe sahiptir... Dünyanın hiçbir memleketinde görülmeyen bir kültürel renk cümbüşüdür bu !..

 
Ağıtlar, türküler, maniler, ninniler, oyun havaları, şarkılar...
 
Bir de Urffa yöremizin hoyratları vardır ki yürek dayanmaz...
 
Halkın her yörede dertlerini, sıkıntılarını, mutluluklarını anlatış biçimidir. Değişik, doğa ve sevda konularıyla ilgili duygu ve düşüncelerini apayrı bir şekilde yorumlamışlardır.

Urfalılar, dile getirmek istedikleri her şeyi; halkoyunlarıyla türküleriyle ve hoyratlarla dile getirmişlerdir. Urfa’da hoyratlar çoğunlukla; aşk, ayrılık, keder gibi duyguların yanı sıra özlem, yiğitlik, gurbet, yadırgama gibi duyguları da işlemiştir.
 
Gönüllerdeki duyguları anlatma da önemli rol alan hoyrat aynı zaman da anonim halk edebiyatını çok güzel örnekleriyle temsil etmektedir.

Urfa’da birçok tanınmış hoyratçılar bulunmaktadır. Bunlar; Kuloğlu Mustafa, Kirişçi Halil baba, Mühişin oğlu Ali hafız, Hacı ibiş efendi, Kanuni cürre Mehmet, damburacı derviş, mukim Tahir gibi birçok hoyratçı bulunmaktadır. Urfa’da hoyratlar çeşitlerine göre ve okunduğu makama göre şöyle sıralanabilir; Düz Urfa hoyratı (divan makamı) , tecnis (Kürdi makamı) , isfihan(Hicaz makamı) , mesnevi(Hicaz makamı) ,Kalata(Hicaz makamı) bunların yanı sıra birçok makamda söylenen hoyratlar insanların gönüllerinde adeta taht kurmuştur.

Hayatı acı ve kederle yoğrulan Urfalının kendinden bahsetmesi bile bambaşka olur:

 
 
“urfalıyam ağam ben
Her derde ortağam ben
Yarime selam edin
Ölmemişem sağam ben”

Urfa hoyratların da cinas sanatı en güzel şekilde ifade edilmiştir.

“dalda yeri
Bülbül ol dalda yeri
Felek bir yeri yıksa
Bırakmaz dalda yeri
Alma yanı
Kızarmış alma yanı
Nasıl kabre koyarlar
Mır azın alma yanı”

Bülbülle Urfalı birbirlerinin dillerinden çok iyi anlar.Bülbül yalnız seher vakti feryat eder...
 
Urfalının ise feryatsız zamanı yoktur.

“Bülbülü har ağlatır
Aşığı yar ağlatır
Garibin kimsesi yok
Onu gül zar ağlatır.”


Urfalı sözünü noktalarken bile bunu bir hoyratla şöyle dile getirmiştir;

“Urfalıyım ben özüm
Kulak ver dinle sözüm
Urfa biz siye kurban
Evvel başta ben özüm.''
. . . . . .
 
Aynı kültürel uzantının muhteşem örneklerini Kerkük Hoyratlarında görürüz...
 
Gelecek yazımızda bu konuya değineceğiz...
 
Sağlıcakla kalınız...
 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..