Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '06

 
Kategori
Kitap
 

Ursula kim, porno yıldızı mı?

Ursula kim, porno yıldızı mı?
 

Adam gözümün içine bakıp aynen böyle dedi ya gözüm açık gitsin benim bu dünyadan artık. Şimdi ben bu gariban kitapçıya "o dediğiniz Ursula Andress'tir muhtemelen ama o da porno film çekmemişti galiba" desem ne işe yarar di mi canım arkadaşlarım. Demedim zaten. Güleyim mi ağlayayım mı arası felç olmuş abuk ifadeli suratımla çıktım gittim dükkandan. Bir yandan da yolda söyleniyorum. Sen ikinci el kitap satan kendi halinde kitapçı amcaya niye böyle ağır sorular soruyorsun ki? Adam sahaf mı? Değil. Öyleyse haddini bil. Ursula K.LeGuin kimdir bilmiyor işte ne yapsın? Belki oğlu, yeğeni falan tezgahın arkasına görüntü olsun diye koyup adamcağızı bir yere gitti. Niye adamın aklını karıştırıyorsun? Zaten o kocaman kitabevlerinde de pek yok bizim Ursula ablayı bilen. Birkaç hayranı bir de ben. Fantastik kurgu dediğin bir kısım ergenin okuduğu çerezlik kitap sayılıyor. Mülksüzleri okuyan kaç kişi kaldı. Ya da Karanlığın Sol Eli'ne benim gibi kutsal kitap muamlesi yapan var mı? Okusana şöyle güzel aşk romanları, ya da bugünlerdeki modaya uyup Orhan Pamuk devirsene. Modern insanın hezeyanlarıdır diye orta yaş bunalımlarını ısıtıp ısıtıp erotizmle allayıp yazanları okusana.

Böyle rahmetli babannem gibi yolda söylene söylene yürürken sanırım elimi kolumu da sallayıp eşlik ediyormuşum ki arkamdan gülüşmeler geldi. Baktım formalı iki kız. Taş çatlasın 15 yaşındalar. Dayanamadım sordum. "Kızlar, fantastik kurgu okuyor musunuz?" Nasıl olsa kızlar beni deli yazmış tahtaya ne gerek var çekinmeye di mi ama. Kızlar da çekinmediler sağolsunlar. Delidir deyip geçmediler. "Ben okuyorum" dedi bir tanesi. Ne okuyorsun peki çıtırcım. "Bir arkadaşım verdi, David Eddings okuyorum. Belgariad diye bir seri." Gördün mü cimcimeyi okuyormuş hakkikaten. "Peki Ursula'yı biliyor musun" dedim. Nıç dedi. I-Ih bilmiyormuş.

Tamam güzelim üzülme sen. Bana farz oldu artık, yazmak lazım hatunu. Bu kadar motivasyonla roman bile yazarım ben hatta. Ursula nasıl porno yıldızı oldu diye de başlık atarım, süper olur. Buyrun bahsi geçen kitabın kabaca özeti aşağıdadır. Erotik detayları daha sonra soranlara anlatırım ben özel olarak.

Kimdir bu Ursula Kroeber LeGuin ve hatta nasıl düşmüştür bu yola????

Antropolojist (ben kaynakların yalancısıyım) bir baba ve yazar bir annenin kızı olarak taaa 1929'da Kalifornia'da doğdu. Düşünsenize evde okuyacak dev bir kütüphane dolusu kitap, yazar anne falan derken ilginç bir çocukluk geçirmiştir kesin. (Ben fantastik bir çocukluk olduğunu hayal ediyorum). Annesi yok edilmiş bir kızılderili kabilesinin son ferdini anlatan bir romanla meşhur olmuştu. (Kızılderili hikayeleri bir hayata girdiyse eğer o hayatın renklenmemesine olanak yok sanırım). Dokuz yaşında ilk hikayesini yazdı, ilk bilim kurgu hikayesini ise on yaşında.

Radcliffe Kolejinde Fransızca üzerine eğitim gördü. Columbia Üniversitesinde fransızca ve italyanca üzerine yüksek lisans yaptı. Fransa'ya doktora yapmaya giderken gemide tanıştığı tarihçi Charles LeGuin ile 1951'de Paris'te evlendi. Bu arada yazmaya devam etti ama 1962'ye kadar yazdıklarını bir türlü yayınlatamadı. 1966'da ilk romanını yayınladı "Racanon'un dünyası". Sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten. Yerdeniz üçlemesinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü 1968'de yayınlandı ve Globe-Hornbook ödülünü Ursula hanıma kazandırmış oldu. Hem bilim kurgu hem de fantastik kurgu yazmak gibi nadir bir özellik kazandı yavaş yavaş.

1969'da yayınladığı Karanlığın Sol Eli ile hem Hugo hem de Nebula ödüllerini kazandı. 1974'te Mülksüzleri yazarak fantastik kurgu içinde siyasi tavrını en net ortaya koyan yazarlardan biri oldu. (Tabii Frank Herbert'e rakip oldu demiyorum ama epey yaklaştı).

70'li 80'li yıllarda Amerikan ve Avusturalya üniversitelerinde workshop'lar düzenledi.

Romanlarında alternatif toplum ve düşünce biçimleri yaratmasıyla tanınan LeGuin, teknolojik gelişmelere değil, kültürel antropoloji, siyaset ve psikolojiye yöneldi. En çok işlediği temalar karşıtlıkların etkileşimi, gerilimi, birbirlerini dengelemesi ve bütünü oluşturmasıydı. Taoizm, Zen, feminizm ve anarşizm gibi akımlardan etkilenen LeGuin, yarattığı ütopyalarla ilgisiz kalmanın zor olduğu bir siyasal ufuk çizdi. Stanislaw Lem'den önde gelen bir çok feminist yazara kadar kalabalık bir kitlenin ilgisi çekti, olumlu ve olumsuz pek çok eleştirinin hedefi oldu.

Kendi kelimelerini ve felsefesini ifade edecek kavramları yaratmaktan hatta tam anlamıyla uydurmaktan çekinmedi. 1985 yılında "Always coming home"u yazdı. Tüm detaylarıyla yarattığı geleceğe ait bu toplumun (kesh halkının) dilini geleneklerini, akrabalık ilişkilerini ve hatta müziğini kitabın arkasında yer alan 100 sayfalık bir bölümde anlattı. Hatta kesh halkının müziği Todd Barton tarafından bestelendi ve kitapla birlikte kaset olarak satışa sunuldu. (2002'de Hep Yuvaya Dönmek adıyla yayınlandı türkçede ama kaset yoktu yanında)

İddialara göre halen Oregon'da yaşamakta kendisi. Sayısız ödül aldı ve bunca işinin arasında üç de çocuk dünyaya getirdi. Ve bildiğim kadarıyla hiç porno film çevirmedi!!!!!!

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..