Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '13

 
Kategori
Reklam
 

Ürün tanıtımı için seçilen memnun müşteriler gerçekten memnunlar mı, yoksa reklamın parçaları mı?

Ürün tanıtımı için seçilen memnun müşteriler gerçekten memnunlar mı, yoksa reklamın parçaları mı?
 

Özellikle TV’lerde bazı ürünlerin reklâmını yaparken sözde memnun müşterileri konuşturuyorlar. Öncelikle bunlar gerçek müşteri mi yoksa reklâm amacıyla ücret karşılığı bu işi yapan kimseler mi? İnsanlar bunları kullandıkları üründen memnun kalan gerçek müşteriler sanabilirler. Zira o kadar samimi ve gerçekçiler ki rol olabileceğini düşünemiyorsunuz.

Ama işte reklâmı yapanlar müşterinin bir üründen bu kadar memnun olamayacağını, reklâm böyle kurgulanırsa konunun inandırıcılığını kaybedeceğini düşünmemişler ya da bilerek böyle yapmışlar; zira insanlar en çok böyle yarı gerçek yarı uydurma şeylere aldanıyorlar.

Gerçek bir müşteriyi çıkarsanız arada belki beğenmediği ya da şikâyeti olan bir şeyi önceden anlaşma olmadığı, para mara da almadığı için söyleyebilir ve reklâm güme gider. Oysa reklâmın başarısı için denek hem malı kusursuz övecek hem de gerçeklik görüntüsü verecek. Yalan söyleseniz bile insanlar bir şeyleri beğenmeye hazır oldukları için bu format tutar ki tutuyor zaten.

Ben kendim kullandım diyorlar. Ciddi ciddi detaylarıyla anlatıyorlar. Seçilen denekler yalan söylemeye müsait kişiler değil. Koca koca adamlar kadınlar. Hasta ya da hastalıktan yeni çıkmış gibiler. Kendilerine önceden yazılmış metni de çok güzel ezberlemişler.

Dilenciye para verir misiniz? Ben vermem şahsen. Kimse vermiyordur diye düşünerek bir kenara durup dilenciyi izledim. Bir saatte oradan geçenlerden altı kişi para verdi. İşte bunun gibi TV’de sağlık meraklıları bu programları izlerler. Bunların mutlaka ağrıyan yerleri vardır. E o zaman aradığını bulmuşlardır. Koca koca adamlar yalan mı söyleyecekler. E doktor hekim de var. Üstelik kocakarılar değil TV’de konuşuluyor. Ben çok sayıda kişinin bu reklâmlara inandığını düşünüyorum.

Adam diyor ki ayağa kalkamıyordum, şimdi maratona yazıldım. Ayağa kalkamayan adamı maratona yazdıran ilaç henüz üretilmiş olamaz. Ama inanıyoruz işte. Burada reklâmı yapanların büyük başarısı var. Yalan olduğunu, reklâm olduğunu anlıyorsunuz ama yine de etkileniyorsunuz. Ben onu bunu bilmem kardeşim, bize “ya doğruysa” hissini veriyorlar. Kesinlikle olmaz diyemiyorsunuz. Reklâm başarılı ama asıl neden umut etmeye mahkûm çaresizliğimizin bizi inanmaya zorlaması.

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..