Usta Şair Dr. Nedim Uçar

“ Görmesem de yüzünü ismin dilimde ezber,/Sonbaharda saçını öğle güneşine ser,/Çektiğimiz özlemi bırakalım zamana,/Şimdiki yalnızlığım karlı dağlara bedel.”   Dr. Nedim Uçar

*

Yarım asırdır şiirle arkadaş olan Sayın Uçar’ın bir dörtlüğü ile yazıma giriş yaptım. Doğrusu seçmekte zorlandım. Dizeler damardan mı damardan, dörtlükler birbirinden güzel, şiirler hem özgün hem de derin anlam içermekte, dahası mı, oldukça nitelikli… Komşu köylüm ve akrabam diyebilirim Nedim Uçar için… Demekle de kalmam onur duyarım!

 Geçtiğimiz günlerde kitaplığımı tararken ‘imzalı yapıtlar’ bölümünde pırıl pırıl tam beş kitabını gördüm. Elime aldığımda gönendim! Adıma imzaladığı tümceleri sindirerek okurken mutluluğum daha da arttı! Son yapıtındaki sözcükleri okuyunca düşünceme katılacağınızı kestirir gibi oluyorum: “ Sevgili hemşerim, araştırmacı şair ve yazar, düşünsel anlamda ufku geniş yorumcu Sayın Muhsin DURUCAN’a en iyi dileklerimle…16.09.2011-Nevşehir / imza” Bu tümceler, ustam Cahit Külebi’nin bir şiir kitabıma yazdığı sunu’yu çağrıştırdı!

 Yayımlanan onlarca şiir kitabına koşut; yazınımızın öykü, roman ve tiyatro dallarında da seçkin ürünleri mevcuttur. Belirgin kuruluşların üyesi olup kültür, sanat ve yazın çalışmalarını kesintisiz sürdürmektedir. Onlarca şiiri bestelenmiş olup nağmeler arasında ve aliterasyonik kıvamda dillerden gönüllere akmaktadır. Örnek mi dediniz? Hemen vereyim: “Akşamüstü suları gülkurusu renginde/Ruhum mavi semada, deli gönlüm enginde,/Mor dağların üstüne yüreğimi bıraktım,/Çiçeklerde görünsün ilkbahar geldiğinde.” 

 Genelde şiirlerini hece ölçüsünün 7’li, 8’li, 11’li, 12’li ve 14’lü kalıplarıyla yazdığını saptarken Orhan Veli havasını estiren serbest ölçüdeki ‘Emrin olur’ şiiri ilgili çekti: “ Gökte yıldız kümesi,/Ortasında Ay,/Dünyaya boş vermişim bu gece,/Vay anam vay! / Saman yolunda ayak izlerim,/Kaybolmadan say./Bir yıldıza tutunmuşum,/Oyunumuz kay kay. / Sen de bizimle oynamak istersen eğer,/Emrin olur hay hay!”

 Kıvrak ve işlek zekâsı ile Nasrettin Hoca fıkralarını da ustaca ve başarılı yaklaşımla şiirleştirdiğini zevk alarak okudum. İşte bir örneği “ Hoca ve kadın- Bir gün Nasrettin Hoca/Hasta, yatağa düşmüş/konu komşu başına/Ölür diye üşüşümmüş./ Biri Hoca’ya sormuş/Söyle, nedir dileğin?/Hoca da cevap v ermiş:/Kadınsız öldü, deyin…”

 “Sevgiden başkası yalanmış meğer/Güler yüz, tatlı söz dünyalar değer.” Diyen Uçar, engin bilgisi, mütevazı ve görkemli duruşu ve geniş perspektifli bakış açısı ile ‘Gönlümün’ Irmakları’ adlı yapıtında gerekli ve ayrıntılı yazın bilgilerini de öğretmenlik yanıyla okurlarına yansıtmaktadır. Yapıtlarında dörtlüklerini bir sisteme ve düzene göre vermektedir. Hak etmiş olmalı ki, kendisiyle ilgili gerçekleştirilen onlarca akademik tez çalışmaları yanı sıra katıldığı yarışmalarda verilen yüzün üstünde dereceleri ve ödülleri mevcuttur.

 O’nunla ve ürünleri ile ilgili kimi edebiyat ve sanat adamları, oldukça seçkin tümcelerle düşüncelerini ortaya koşmuşlar. Ne söylense az bile...

 Yürekten kutlar, başarılı çalışmalarını sürdürmesini bekler, esenlikler dilerim.

(İletişim: nedimucar1@hotmail.com)

*

muhsindurucan@hotmail.com