Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

02 Eylül '08

 
Kategori
Dünya
 

Usta Yıkımcı !..

Usta Yıkımcı !..
 


Yapılan tahminlere göre; Amerika'da yaşamını sürdüren o kalın hörgüçlü, koca gövdeli bizonlar kadar çok sayıda başka hiçbir dört ayaklı canlı yeryüzünde yaşamamıştır. Bunlar hava koşullarına göre, kalabalık sürüler halinde, bir yerden başka bir yere göç ederek yaşarlardı. Sayıları hakkında yürütülen tahminler hayli değişiktir. Bu konuda bir fikir edinebilmek için, şu ünlü öykünün faydası olur sanırım...


Amerika iç savaşları sırasında ün kazanmış olan General Sheridan, 1866 yılında Kansas eyaletindeki Fort-Dodge'e giderken yolda gördüğü bizon sürüleri onu çok etkilemişti. O yörenin ilgililerinden, sürülerde ne kadar hayvan olduğunu hesaplamalarını istedi. Bir konuda hemen hemen herkes aynı görüşteydi... Sürü, 100 mil genişliğinde bir araziye yayılmıştı. Lâkin iş bu arazinin derinliğini hesaplamaya gelince, her kafadan ayrı bir ses çıkmaya başladı. Ciddi, aklı başında, yaşını başını almış efendiler, bu kez kalemi kâğıdı ellerine alarak, masaların üzerine serilmiş haritalara eğilip, yazıp çizmeye, hesaplar yapmaya başladılar ve şu sonuca ulaştılar... Bu bizonlar, 10 milyar civarındaydı!


Bu akıl almaz rakamı duyan General Sheridan "muhakkak yanıldık", dedi. Tahminler çok kısıtlı tutularak, yeniden hesap yapıldığında bulunan rakam ise 1 milyardı!.. Bu sonuçlar hiçbir zaman yayınlanmadı. Çünkü, hiç şüphesiz yanılıyorlardı. Fakat bir sıfır, hattâ iki sıfır fazla yazılmış olsa dahi, 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Amerika'nın ortalarında, çok ama çok büyük sayıda bizonun yaşadığı gerçeği değişmezdi.


Halbuki 1900 yıllarında bizonların tamamı, ortada hiçbir sebep olmadığı halde öldürülmüş, hemen hemen hiç kalmamıştı. Kemiklerinden yararlanılan bu hayvanın soyunu, avlanılması yasak olan doğal parklarda sürdürmek istendiği zaman, birkaç tane bizon bulmak bile mesele olmuştu.


Denizci Cook, 1770 yılında Yeni Zelanda'yı keşfettiği zaman, orada yerlilerin "moa" dedikleri, boyu 3 metreyi aşan bir çeşit devekuşunun yaşadığını görmüştü. Yetmiş sene sonra İngilizler bu takımadalara yerleşmeye geldiklerinde moaların soyu tükenmişti bile!


Hint Okyanusu'ndaki adalarda, "dodo" denilen, uçmayan bir kuş yaşardı. Birçok gezgincinin anılarında tarif ettiği bu kuş, en son 1681 yılında görülmüştü. O zamandan beri bu kuşun kalıntılarına ancak müzelerde rastlanıyor.


Eğer daha gerilere gidersek, bir de dev "tatu"nun öyküsü var... Güney Amerika'da, tarih öncesi devirlerin son zamanlarından kalma, garip bir kabuktan yapılmış kulübeler bulunmuştu. Bu kabuk, insanlarla aynı çağlarda yaşamış bir çeşit kabuklu domuza aitti. Bu hayvanlar, sonradan insanlar tarafından tümüyle yokedilmişti.


Görüldüğü üzere, insanoğlu doğayı katlediyor. "Şu beni rahatsız ediyor, onu ortadan kaldırırım" diye düşünüyor. Ya da "şunu canım çekiyor, alırım" diyor.


Doğuştan eşsiz bir beyne ve becerikli ellere sahip olan insanoğlu; elleriyle gereçler, bu gereçlerle de gittikçe güçlü makineler yaptı. Sonra bu makineleri doğaya karşı kullandı. Bu makineleri icat etmeyi, onları kullanmayı beceren beyin, yeryüzünde her şeyi değiştirince başına neler geleceğini düşünmeyi beceremiyor. Yanlış adımlar attığını ve ileride başına büyük dertler açılabileceğini yeni yeni farketmeye başladı.


Avlanmak eğlenceli bir olay olabilir... Lâkin bütün avlar öldürülünce insan artık neyi avlayacak?.. Balık avlamak da çok yararlıdır; bu sebeple gün geçtikçe daha fazla balık avlanıyor. Peki, balıklar azalmaya başlayınca?..


Madenler, kömür, petrol, gaz bizlere çok gerekli maddelerdir. Ne var ki, gün gelecek, o zaman da bize çok gerekli olacak bu doğal zenginliklerden bir parça dahi elde etmek için toprağın altını üstüne getireceğiz!


Acaba gezegenimizi yağma mı ediyoruz?.. Yaptıklarımızın hangisi ne kadar doğru?.. Hiç değilse bunu kendi kendimize sormalıyız diye düşünüyorum.


Doğaya saygılı olan herkese saygılarımla...
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..