Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '07

 
Kategori
Haber
 

Üstad, n'olur sadece roman yaz

Üstad, n'olur sadece roman yaz
 

Yaşar Kemal, Türk romancılığının, tartışmasız en usta kalemlerinden birisidir. Sayısız kitabını okudum ve okuyamadıklarımı, yeni yazacaklarını okumak için de gayretim ve çabam her daim mevcuttur. İnce Memed adlı şaheseri, bir Türk klasiğidir ve başucu kitabıdır. Ama tüm bunlar, fikirlerim, düşüncelerim ve olumlu bakışım maalesef ki kendisinin edebi kişiliğinin bir tek adım önüne geçemedi, geçmesi de pek mümkün görünmüyor.

Birkaç gün önce, İstanbul'da gerçekleşen "Türkiye Barışını Arıyor" adlı organizasyonda, Üstad, hepimizin o çok iyi bildiği meşhur ve meş'um konuşmasını yaptı. "Kaka" teröristin üzerini çizdi, "cici" gerillayı aldı, soktu literatürümüze. Kürt kökenli canlarımızın oluşturduğunu ifade ettiği topluluğun da kesinlikle bir "azınlık" olmadığını, onların "kardeş"lerimiz olduğunu buyurdu.

Milliyet Gazetesi'ndeki köşesinde, Sayın Taha Akyol'un bugün kaleme aldığı yazısını okumanızı şiddetle tavsiye edeceğim. Akyol'un da son derece doğru ve objektif tespit ettiği gibi; "azınlık" ve "kardeşlik" kelimeleri siyasal ve hukuksal anlamda birbirlerinden kilometrelerce uzak kavramlardır. Edebiyatçılar ve en genel anlamıyla san'atçılar birbirlerinden çok uzak bu tip kavramları alıp bir araya getirerek çok yaratıcı ve özgün eserlerin altına imza atabilirler. Bunu ben de geçtiğimiz haftalardaki bir yazımda zaten belirtmiştim. Ama ortaya çıkan şey sadece, sahibi sanatçıyı bağlayan bir eser olur. Yaşar Kemal, bu fikir ve görüşlerini, romanlarının kurmacalarında gayet güzel değerlendirebilir. Bu işi çok büyük bir ustalıkla ve lezzetle de yapar zaten. Zevkle okursunuz, okuruz. Ama böyle bir toplantıda, siyasal karakterli bir tebliğ şeklinde, bu, maddi dayanağı olmayan görüşlerini kamuoyu ile paylaşırsa teknik anlamda komik duruma düşer. Bu durum da saygın bir edebiyatçıya inanın yakışmaz.

"Azınlık" kavramı hukuki bir terimdir. Ulusal ve uluslararası boyutları, açılımları, illiyet bağları vardır. "Kardeşlik" ise hem bir medeni hukuk terimidir, ondan da çok, bir gönül mertebesi, bir sevgi ve saygı zeminidir. Siz, koskoca Yaşar Kemal olarak kalkıp: "Kürtler azınlık değil kardeştir" derseniz; Taha Akyol gibi milyonlarca Anadolu insanı da "tabi ki Türkler ve Kürtler kardeştir ama Lozan gereği azınlık statüsünde olan Rum, Ermeni ve Musevi vatandaşlarımız kardeş değil de nedir o zaman, düşman mıdır?" diye sorarlar. Siz de bakıp kalırsınız değerli Üstad'ım.

İşte her konuda olduğu gibi bu tip hassas mevzularda da duygusallık, aşırı politizasyon, yanlılık katsayısı arttıkça maalesef ki maddi hatalar, hem de bizden hiç beklenemeyecek düzeyde teknik yanlışlıklar yapma riskimiz katlanarak artar.

Hele "terörist"i "gerilla" diyerek biraz daha sevimli hale sokma çabası ise tamamen bir vahamet ve ucubiyet manzarasıdır. Yaşar Kemal gibi bir edebiyat devine yakışmamıştır. Mensubu bulunduğu bu toplum kendisinden daha net olmasını beklemektedir. Yine Taha Bey'in tespitinde olduğu gibi; Yaşar Kemal, 1997 yılında verdiği demeçte "Ben Kürt yazarı değilim, Kürt asıllı bir Türk yazarıyım" derken on sene içinde ne değişmiştir ki bugün "Ben bir Kürt yazarıyım" demektedir. Ve hemen akıllara gelen soru, bir on sene sonra kendini ne yazarı olarak göreceği ve nelerin değiştiği için bu açıklamayı yapabileceği sorusudur.

Ne dersiniz? Sanki, bir Nobel Edebiyat Ödülü daha kaparız gibi bir his oluştu içimde. İşte o zaman bu milletin sırtı yere gelmez vallahi. "Çifte Nobelli Türkler" nidalarıyla tozunu attırırız cihanın. Hayırlısı olsun efendim, hayırlısı.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..