Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '14

 
Kategori
Kitap
 

Ustam ve Ben

Ustam ve Ben
 

Elif Şafak


Elif Şafak sevenlerdenim ben,
Her ne kadar sevenleri ve nefret edenleri varsa da,
Anlattıklarını okumayı seviyorum,
Her romanı araştırma hissi uyandırıyor,
Merak ediyorum,
Bu bile önemlidir diye düşünüyorum,
Aşk'da Mevlanayı, Şemsi merak ettim,
Ustam ve Ben'de ise, Mimar Sinan'ın yaşadığı devri, eserlerini merak ettim,
Özellikle de; Mimar Sinan Mihrimah Sultan'a aşık mıydı?
Yoksa bu kitapta anlatıldığı gibi kalfası mı aşıktı Sultan'a?
O nedenle mi Mihrimah Camii bu kadar güzel ve özenli bir eser?
Yazarın kitabın sonundaki notu da dikkate alınmalı zaten,
"Zamanı esnek, hızlı ve akışkan kullandım" diyor,
Anlattığı romanın sadece bir düş olduğunun altını çiziyor,

Kitapta hoşuma giden anlatımlar;

"Çünkü zanaatında ustalaşmak isteyen, yaptıklarını geride bırakmayı bilmeli. Eserinden ziyadesiyle memnun olursan öğrenmeyi kesersin. "Ben artık oldum" dersin. Oracıkta kalır, yerinde sayarsın. En iyisi her seferinde yeniden hevesle işe koyulmak, sil baştan."

"Etraflarına her dediklerine "evet" diyen dalkavuklarla dolduranlar, fikrini dürüstçe söyleyen adamı hain zannederler"

"...mürekkep,kağıt, tirşe, balmumu ve ekmek kokularıyla sarılı halde, bir kitaba burnunu gömerek herkesi ve her şeyi unutmanın, unutabilmenin verdiği hazzı hiçbir şeyden alamayacaktı. Aşk gibiydi okumak da. Neden, nasıl müptelası olduğunu, bilen zaten gayet iyi bilirdi; bilmeyene de anlatamazdın bir türlü.

"Vücut sarayını Rab inşaa eder, anahtarını bize teslim eder. " "Madem işimiz bina yapmak, insanı anlamalıyız. Zira beden de bir binadır. Merkezinde denge ve ahenk vardır. Daireleri dörtgenleri görüyor musun? Bak nasıl da tanzim edilmişler?" "Yüz, ön cephedir; gözler ise pencerelerdir; ağız kainata açılan kapıdır. Kollar, bacaklar da merdivenler."

"...şayet tembellik ve dedikodu denen iki kanat olmasaydı şeytan asla bu kadar yüksekten uçamazdı."

"Sinan'ın sırrı ne sertliğindeydi ne yıkılmazlığında, çünkü sert de değildi, yıkılmaz da. Onun sırrı değişikliklere ve aksiliklere uyum sağlama kabiliyetindeydi. "

"Ustamın malzemesi akan suydu. Ve ne vakit herhangi bir engel yolunu kapatacak olsa, bir şekilde, ya altından, ya üstünden, ya etrafından dolaşıyor, çatlaklardan bir yol buluyor, akmaya devam ediyordu."

"Bütün sevdiklerini gömüp nefes almaya devam etmek, lanettir."

"Mimarlık bir ilimdir. Üç ayak üzerine inşa edilmiştir.; firmitas, sağlamlık; ulitas, fayda;venustas, güzellik."

"Beraber yemek yediğin, ekmek ve su bölüştüğün birini sevmek de, anlamak da daha kolaydı."

"Belki de insan bir şeye ne kadar yakınsa o kadar az görebiliyordu. Yıldızlar gibi hayatın hakikatlerini keşfedilmek için de mesafe gerekiyordu."

"Bütün sesleri toplayan bir kubbe. İnsanlara bir Rab olduğunu ve onun korku ve ceza değil, merhamet ve sevgi saçtığını hatırlatacak kubbeler yapmalıyız. Kimseyi ezmeyen.İnsan ile Tanrı'yı yaklaştıran kubbeler."

"Öğrenme aşkı ile geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de.." 

 

 
Toplam blog
: 306
: 1007
Kayıt tarihi
: 29.01.08
 
 

Çevre Mühendisiyim. Kitap okumayı, film izlemeyi, yazı yazmayı seviyorum. 2 erkek çocuk annesiyim..