Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '10

 
Kategori
Siyaset
 

Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne...

Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne...
 

12 Eylül darbesini yapanlar kanun önünde hesap vereceklerdir. Hz Azrail 12 Eylül’e kadar acele edip


Üstünlerin hukukundan,

Hukukun üstünlüğüne geçiş startı Cumartesi Bingöl’den verilecek…

Bizatihi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından…

12 Eylül darbesinin ürünü mevcut Anayasayla hesaplaşma günü,

Kaderi İlahinin cilvesidir ki yine 12 Eylül’de olacaktır

12 Eylül 2010 bir milattır.

28 yıllık özlemin bir kısmına kısmen de olsa kavuşmadır.

Peki, neden start Bingöl’den veriliyor…

Sayın Başbakanı Bingöl’e çeken şey nedir?

30 yıl önceye gidelim isterseniz:

12 Eylül Darbesi Bingöl için tam manasıyla bir yıkım ve zülüm günüydü.

Darbe günlerinde ve akabinde ki günlerde darbeyi yapanlar Bingöl halkını inim inim inlettiler…

Bu nedenle Bingöl bu pırpırlı zalim despotların yapmış olduğu Anayasa oylamasına büyük oranda,

“Hayır” diyerek karşı dik ve onurlu bir tavır sergilemiştir.

Apoletlerin Anayasa maddelerine nakşedilerek halkımızın önüne sürüldüğü günleri hatırlayanlar bilir.

Neredeyse her mahalleye bir manga asker oy kullandırmak için baskı uyguluyordu.

Ama şerefli ve onurlu cesur Bingöl halkı kendi onurunu ve şerefini her şeyin üstünde tutarak,

Her türlü zulme rağmen Anayasa’ya ve dolayısıyla Askeri vesayete “hayır” demiştir.

Tabi Anayasa oylaması başarıyla sonuçlanmış ve referandum bittikten sonra,

Dönemin devlet yönetimi Bingöl halkından adeta intikam almıştır.

Hem de öyle, böyle değil;

Burnumuzdan fitil fitil getirterek,

“Bay Netekim “ siz misiniz hayır diyen?

Deyip;

İmamlarımızı sürgün ettirmiş,

Din Âlimlerimizi kodese attırtmış,

Muhtarlarımızı görevini sui istimalden görevden aldırmış,

Öğretmelerimizi sürgün ettirmiş,

Halkımızın başında bulunan takke toplatılarak şapka takmaları istenmiştir..

Sağ denen cenahta oynayanlar Elazığ,

Sol denen cenahta Oynayanlar ise Diyarbakır cezaevine atılmışlardır.

Ben kürdüm diyenin zaten yaşamaya bile hakkı olamamıştır o dönemde..

Alevi kendi evinde Aleviyim diyemiyordu ki,

Yerin kulağı bu memleketin her yerinde vardı zaten…

Bay darbecinin Anayasaya “hayır” diyen Bingöl’e intikamı ağır olmuştu.

Her tarafını yakmış yıkmıştı…

Bunun için de kendisinden daha despot ve daha zalim bir Vali göndermişti.

İsmet Metin..

İsmet Metin apoletlerini, pırpırlarını kalbine nakşeden sivil bir askerdi..

Yaşıyor mu bilmiyorum..

Ama vefat etmişse eğer Allah yerini cehennem etsin,

Bingöl halkına çok zülüm etmişti..

Devlet adına, Kenan Evren ve silah arkadaşları adına Bingöl halkının onuru ve şerefiyle oynamaya çalışarak intikam almaşa çalışmıştır.

Yıllar sonra, bu cesaretinden dolayı, resmen tescil edilmese de

bazı aydınların Bingöl iline “Cesur Bingöl” demeleri bundandır.

Bingöl halkı 28 yıl önce “hayır” dediği bir Anayasa”yı tüm Türkiye”den kaldırmak amacıyla bu sefer “Evet” demeye hazırlanıyor.

Yine bir ilki gerçekleştirip,
bütün dünyaya “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” mesajı vermeye çalışıyor.

Başbakan işte bunun için startı Bingöl’den vermek istiyor….

Peki, Bingöl halkı ne düşünüyor?

Büyük çoğunluğu darbecilerden ve onların mevcut Anayasasından intikam alma zamanıdır deyip,

“Evet” diyeceklerini söylüyorlar…

Bir bölümü merkezi siyasetin gereğini yapmak istiyor,

Mensubu bulunduğu veya gönül verdiği siyasi iradenin aldığı karar doğrultusunda oyunun rengini belirtmeye çalışıyor..

Bazıları hayır diyeceklerini söylüyorlar,

Bir kısmı da Protesto edip sandığa gitmeyeceklerini söylüyorlar.

“hayır” diyenlerin “hayır” demelerinde bir “hayır” vardı diye vermiyorlar..

Alenen olmasa da,

Mevcut düzenden,

Mevcut anayasadan memnun oldukları için evet diyorlar da,

Yıllarca demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyenlerin “protesto”sunu anlayamıyorum…

Bu düzenlemenin Kürt haklarını içermediğinden yakınanlar var,

Hakları da var..

Bu kısmi Anayasa’nın eğer oylanırsa tam demokrasiye geçiş Anayasasının temelini oluşturacağını aslında görüyorlar.

Bunun için ben şahsen sandıkta evet diyeceklerine olan inancımı koruyorum..

Allah’a kasem ederim ki,

Evren’in bu Anayasasının bir harfi bile değişecekse,

Hiç gocunmadan sandığa koşar “ Evet” derim..

Zira bu ülkede benim demokratik hakkım diye bileceğim tek haktır sandığa gitmek.

Bu demokratik hakkımı protesto gibi anlamsız işlerle heba edip,

Demokrasi savunuculuğunu yapmam gülünç olur..

Komik olur…

Ben şahsen;

12 Eylülde Sandık başına giderken neleri oyladığımızı bir okumak ve anlamak isterim.

12 Eylül darbesini yapanlar kanun önünde hesap vereceklerdir. Hz Azrail 12 Eylül’e kadar acele edip cezasını kendisi vermezse kanun önüne çıkacaklardır.

Artık hiç kimse hiçbir amaçla

Çocukları istismar edemeyecektir.

Dedem Mulla Mahmut Şeyh Said Efendiyle idam edildiği için bütün bir sülalem artık hiçbir amaçla fişlenmeyecektir.

Aha şu yargı artık bağımsız olacaktır.

Üstün olanların hukuku değil,

Hukukun üstünlüğünü oylayacağız..

Artık insanlar Askeri mahkemelerde yargılanmayacak.

Demokratikleşmeye hızlı bir şekilde geçilecek,

İnsanları özgürlük ve ekmekleri arasında tercihe zorlanma son bulacak,

Memur olarak yıllarca beklediğimiz toplu sözleşme hakkı elde edeceğiz,

Dini vecibelerini yerine getirdiği için YAŞ kararıyla görevlerinden atılan askerler mahkemeye başvurabileceklerdir.

Bu birkaç madde bile benim sandığa gidip EVET oyu vermem için yeterli bir nedendir..

Vesselam

http://www.servetbeki.com/

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..