Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '07

 
Kategori
Tarih
 

Utandım sahip olduklarımdan

Öncelikle hepinizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Nice nice Bayramlara , bu topraklarda hep birlikte.

Dün akşam KANAL D de ''Kurtuluş''filmini izledim. Olağan üstü bir kadro, olagan üstü bir film.

Burnumun direkleri sızladı, tüylerim diken diken oldu, salya , sümük ağladım.
Nasıl bir inanmışlık, nasıl bir mücadele...
Halk yoksul, sefil, acınası bir halde. Yiyecek yemekleri, giyecek çarıkları yok. Cephede mermi, silah hiç bir şey yok.

Ülke işgal altında, düşman acımasız ve güçlü. Diğer taraftan hilafet var, padişah var. Meclis karışık, her kafadan sesler yükseliyor...

Bir deli karargaha giriyor; komutan , telaşlı ve yoğun, deliyle uğraşacak zamanı yok. Deliye ;''seninle uğraşacak vaktim yok''diyor. Deli :''benim verecek hiç bir şeyim yok. sadece bu çoraplarım var ve onları yıkayıp getirdim ''diyor. Komutan şaşkın ve üzgün. Hiç bir şey söyleyemiyor. Deli , tam kapıdan çıkarken ayağındaki o eski , bitik çarıkları da bırakıp gidiyor oracıkta...

Mustafa Kemal , bir toplantı esnasında bir tamim yayınlıyor. Halktan istekleri var. Sahip olduklarının %40 ını vermelerini istiyor halktan. toplantı esnasında komutanlar:''paşam , hiç bir şeyleri kalmadı, vermezler, veremezler ''diyor. Emir kesin. Askerin hiçbir şeyi yok, savaş acımasızlığıyla devam etmekte. Cephaneler tükenmiş, mermiler bitmiş. Neyse emir üzerine karragahların önün vergi masaları kuruluyor.bir sürü yetkili oturmuş, bir kısmı karargahın içinde , camlarda meraklı gözlerle insanların gelmesini bekliyor. uzun bir süre gelen giden yok. Komutanlar kaygılı, ne yapacaklarını bilemiyorlar.

Bir süre sonra evin köşesinde bir adam beliriyor, öküzüyle birlikte, başı dik bir köylü. Getiriyor ve hayvanını teslim ediyor ve sonrasında o avlu insan seli.Herkes varını yoğunu getirip veriyor. Hiç bir şeyleri yok.neleri varsa teslim ediyorlar yetkililere. Alyansları, ayaklarında ki çorapları, yamalı çarıkları, bir tas yemekleri, ekmekleri, neleri varsa ....

Böyle kazanıldı bu zafer. Askerin ayağında ayakkabısı, elinde mermiis yok, ayakları su toplamış, bitik, yitik, yorgun ama gururlu , inanmış ve mağrur...
Hıçkıra hıçkıra ağladım, burnumun direkleri sızladı. Nefret ettim kendimden, utandım sahip olduklarımdan. Utanmalı bir karış toprağımızı satanlar, intihar etmeliler, bırakıp gitmeliler bu topraklardan, utanmalılar bir avuç toprağını vermemek için kanını veren o şehitlerden, o yoksul halktan, utanmalılar ve terketmeliler bu memleketi, defolup gitmeliler....

 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..