Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Utanıyorum...

Utanıyorum...
 

2007 Türkiyesinin bir kurban bayramı arifesinde utanıyorum.

Sanata ve sanatçıya reva görülenler için utanıyorum.

Kibrit çöplerini tek tek kıranlar adına utanıyorum.

Sanki kalabalıkların ortasında sanrılar içinde çırılçıplak kalmışım gibi utanıyorum.

“Okularda müzik ve resim dersleri azaltılıyor , öğretmen açığı büyüyor “ diyen Fazıl Say’a karşı MEB ın açmış olduğu tazminat davası için utanıyorum.

O, ülkemin içinden çıkan , kendi imkanları ile yetişmiş bir müzik dehası. Aydın ve aydınlık işler yapan insanı. Dünyanın en iyi 500 müzisyeni içinde anılan insanı.

O, “ Türkiye rüyalarımız öldü. İslamcılar güç kazandı. İleride kızımı alıp ülkeden ayrılabilirim “ derken ,bir sanatçı duyarlılığı ve aydınlığı ile üzerine düşeni yapıyor sadece .

Uyarıyor ve demokratik tepkisini ortaya koyuyor.

Orhan Pamuk’da göç etmedi mi ?

Hrant Dink’in oğlu nerede şimdi ?

Üstelik , söylediği sözler , doğrudan yaptığı işle , sanatla alakalı.

Muhsin Ertuğrul tiyatrosunu yıkmadılar mı ?

İstanbul AKM ‘nin eli kulağında, can çekişiyor !

Kültür Bakanı , şimdi o tarafta değil de ,bu tarafta olsaydı…

Aynı sözleri söylemeyecek miydi ?

Yeni YÖK başkanının demeçleri ortada. .” Ben Anayasa Mahkemesinin üniversitelerde türbanı yasaklayan kararlarını tanımam”diyor !

Hukukçular ayakta. Oysa Anayasa Mahkemesi kararları parlamento için bile bağlayıcı. Üniversiteler için haydi haydi…

Atamın sanata ve sanatçıya verdiği değer, genç başkentimizde açmış olduğu tiyatro, opera binaları, okullar, sanatçıyı desteklemesi , baş tacı yapması , sanatın olmadığı bir ülkenin can damarlarından birinin kopmuş olduğu yolundaki deyişlerini düşünüyorum ve utanıyorum…

Fazıl Say, düşündüklerini tüm yüreği ile açıkça ortaya koymuş.

Binlerce resim , müzik öğretmeni boşta bekliyor. Orta öğretimde resim ve müzik dersi yok denecek seviyede. Gencecik beyinler , hiçbir yaratıcılığı olmayan şıklar arasında sıkışmış, yarış atları gibi , dersane eğitimlerine mahkum edilmiş durumda değiller mi ?

Eğer bu ülkenin içinden yetişen bir müzik dehası, bunu dile getiriyor ve getirdiği için hakkında tazminat davası açılıyorsa…

Bu iş bitmiş demektir !

Sanrılar içindeyim.

Kalabalıklar içinde çırılçıplak ve yapayalnızım bu kurban bayramı arifesinde.

Kurbanlık koyunlar gibi yalnız ve çaresiz…

 
Toplam blog
: 171
: 2319
Kayıt tarihi
: 15.02.07
 
 

Düşünen, üreten, kendine, insana, çağına sorumlu, tavırlı, taraflı , çağdaş ve yüzü aydınlığa dön..