Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '17

 
Kategori
Organik Ürünler
 

Üvez, Organiğin Kralı...

Üvez, Organiğin Kralı...
 

Eşimle günlük yürüyüşümüzü yapıyorduk.

Güzergahımız; evden çıkıp iki buçuk kilometre aşağıdaki trafik ışıklarına kadar gidiş, dönüş.

Yürüyüş derken öyle salınarak gezelemek.

“Ağız açmaca” diyoruz. Öyle kah çene çalarak, gıybet yaparak, kah ağzımız açık, bakına takıla yürüyoruz.

Sokak satıcıları şu aralar “alıç” satıyorlar. Çocukluğumuzdan, ipe sıralanmış alıç kolyelerini boynumuza takıp atıştırarak yürüdüğümüz günleri nostaljisedik.

Bu arada ipte takılı şekilde satanını geçmiş, yer sergisinde henüz dallarından yapraklarından arındırılmamış, renkleri daha canlı, etleri daha diri olanlarından satanının başında dikeldik.

Yaşlı bir amca.

Nasıl bunlar” dedik, “Elmadağ’dan kendim topladım, bunlar çok kıymetli, pek çok derdin şifası, bundan güzelini de kolay kolay bulamazsınız, vereyim bir kilo” dedi.

Ver bakalım” dedik.

Niye yukarıdaki gibi ipe dizmediniz” diye sorduk, “o alıç satıyor” dedi.

Alık alık bakınarak sattığı şeyin “alıç” olmadığını anlayamamıştık, söyleyince, şükür anladık. Da “alıç değilse ne bu” diye de mecburen sorduk.

Üvez” dedi.

Bilmez miyiz üvezi? Onu da biliriz elbet. Çocukluğumuzda, o da, severek yediğimiz ama artık sadece aktarlarda bulunabildiği için unutmuş olduğumuzu o ana kadar fark edememiş olduğumuz bu güzel yaban yemişini biliriz elbet.

Sözüm ona “alıç hastası” hanım düştüğümüz komik durumdan kendisini ne şekilde sıyırabileceğinin numaralarına çoktan yatmış, amcayla “üvezin yararları” üzerine laf yarıştırma kalabalığına oynuyor.

Neyse, alıca niyet, üveze kısmet, aldık poşetimizi.

Amca sıkı sıkı öğütledi. “Bir tepsiye serin, balkonda olgunlaşmaya bırakın, oldukça yiyin. Tansiyona, şeker hastalığına, sindirim sistemine birebir…”

Neticede bir yaban yemişi. Bilmiyoruz.

Yararları üzerine edilen sözleri abartmamalı.

Olur a, zararları da vardır…

Aldık meyvemizi…

Ve tabi tatmak için eve varmayı, balkonda oldurmayı bekleyecek halimiz yoktu.

Elimizle tertemiz(!) sile sile parlattıklarımızı attık ağzımıza, oracıkta…

Muhteşem.

Kızımız yirmi yaşında ve bugüne kadar kendisine bu güzel meyveyi yedirmemiş olduğumuzu fark edip utandık. Üzüldük…

Yemişliğimiz vardı elbet ama işte unutmuşuz.

Hiçbir meyvenin böylesine lezzetli olabileceğini, emin olun, sanmıyoruz.

Çiğnerken damağınıza yayılan o nefis tadın tarifi yok. En güzel elmanın, armudun, ayvanın ortak lezzet zirvesi mi desem, bilmem ki nasıl tarif etsem.

Ve elbet unutmamalı, yutması zor. Sulu ayvanın susuzunun yutulmasındaki zorluktan daha beteri…

Boğazdan yavaaaaş yavaş inişinde bile müthiş bir keyf var.

Bayıldım, ve ne kadar özlemişim.

Üvez ağacı aslında gül ağaçları ailesindenmiş. Meyvesinin başkaca çeşitleri de varmış.

Merak eden internetten araştırır, öğrenir.

Ben şu kadarını söyleyeyim, bu muhteşem lezzeti bulduğunuz yerde kaçırmayın, mevsimi şu günlermiş, senede bir de olsa görürseniz, bulursanız, alın, atın birkaç tane ağzınıza, bana dua edersiniz.

Hele de dağdan toplanmışı yok mu? Bulabileceğiniz en organik üründür.

Şimdi sezonu. 

Alıç ne ki? Üvez başka bişey…

 

Kenan IŞIK

 

 

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..